31 Ağustos 2020 Pazartesi

MESLEKTAŞLARIMIZI KORUYAMADINIZ



MESLEKTAŞLARIMIZI KORUYAMADINIZ

31 AĞUSTOS 2020

Değerli Meslektaşımız,

Pandeminin ağırlaşarak devam etmesi, kontrolden çıkması, geçtiğimiz hafta 5 meslektaşımızı Covid-19 sonucu kaybetmemiz nedeniyle çok üzgünüz, öfkeliyiz, sabrımız ve enerjimiz tükeniyor. Yetkililere, basına ve kamuoyuna sesimizi duyurmak amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapıldı. Ardından siyah maskelerimizi İl Sağlık Müdürlüğü önüne bıraktık. Basın açıklaması Odamız Yönetim Kurulu Üyeleri ve meslektaşımızın katılımıyla gerçekleşti.

Saygılarımızla..

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ.

BASIN METNİ

MESLEKTAŞLARIMIZI KORUYAMADINIZ

21 Ağustos 2020 tarihinde yaptığımız basın toplantısında "Salgın Ağırlaşıyor Tükeniyoruz! Sağlık Çalışanlarının Sağlığı Toplumun Sağlığının Garantisidir. " demiştik. "Salgınla mücadelede sağlık sistemimizin bu yükü kaldıramaz hale gelmeye başladığını görüyor ve sağlık çalışanlarının tükenmesinden kaygı duyuyoruz. " uyarısında bulunmuştuk.

Pandeminin ağırlaşarak devam etmesi kontrolden çıkması geçtiğimiz hafta 5 meslektaşımızı Covid-19 sonucu kaybetmemiz nedeniyle çok üzgünüz öfkeliyiz sabrımız ve enerjimiz tükeniyor.

Covid-19 pandemisinin 8. ayındayız. Bütün dünyada hızlı bulaşma ve patlama tarzı bir yayılım söz konusu. Geçtiğimiz hafta 125 milyona yaklaşmış toplam vaka sayısı ve 837.000 ölüm istatistiklere yansıdı. 281.000 yeni vaka ile büyük bir artış görüldü. Türkiye hastalığın yayılım hızında 18. sırada. Kaybettiğimiz hasta sayısı bu hafta % 13 entübe edilen hasta sayısı %31 artış gösterdi. Ağır hasta sayılarımız da yükselmekte. Bunlar açıklanan resmi veriler. Tabip Odalarımız Belediye Başkanlarımız valilerimiz bu sayıların çok daha fazlasının olduğu bilgilerini veriyorlar. Bu hafta Diyarbakır Tabip Odası Başkanımız bir günde tek bir hastanede 15 hastanın kaybedildiğini açıkladı.

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) salgının beşinci ayında açıkladığı rapor aktif hasta sayısının Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı sayının yaklaşık 10 katı olduğunu ortaya koyuyor.

COVID-19 pandemisinin yaygınlaşma eğiliminin arttığı bu dönemde öncelikli ve ısrarlı talebimiz hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu boğucu ortamın görülmesi ve artık nefes alamayacak hale gelip tükendiklerinin farkına varılmasıdır.

Sağlığı merkeze alan ve toplum sağlığını önceleyen önümüzdeki süreci buna göre planlayan bir iradeye ihtiyaç var. Var olan bilgi ve deneyimlerimiz ve salgın bilimi yönetimiyle bu kayıpları azaltmak mümkün. Malesef Türkiye'de salgın; şeffaf katılımcı bütün olanakların toplum sağlığı için seferber edildiği aklın ve bilimin yol göstericiliğinde siyasi hesaplardan uzak yönetilmiyor.

İktidar sağlık emekçilerinin yaşamları pahasına ortaya koydukları fedakârlıklarını emeklerini "Normalleşme" adı altında; ekonominin canlanması ve sermaye sahiplerinin çıkarları için adı konmamış bir kitle bağışıklığı uygulamasına terk etmiştir. .

Zorunlu alanlar dışında üretimi durdurmak salgını şeffaf bir biçimde yönetmek yerine veriler gizlemiş eksik çelişkili bilgiler verilerek toplum salgın konusunda yanıltılmıştır.

Salgın yönetimi bireysel tutum ve sorumluluklara bırakılamaz. Kamusal sağlık otoritesi şu anda maske mesafe ve el hijyeni uyarıları dışında bütün alanlardan kendisini geri çekmiştir. Covid-19 yayılımından yurttaşlar suçlu ilan edilmektedir

Oysa; 1 haziran'dan itibaren salgın devam ederken AVM'ler restaurant ve kafeler açıldı milyonlarca öğrencinin katıldığı sınavlar yapıldı. Ayasofya'da toplu ibadet gösterileri düzenlendi bayramı düğün gibi kutlamalar sınırlandırılmadı. Normalleşme için kısıtlılıklar kademeli bir şekilde kaldırılmadı.

COVID-19 pandemisi ile mücadele her şeyin normal olağan kabul edildiği ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ülkeyi yönetenlerin hekimleri ve sağlık çalışanlarını görmezden geldiği bir anlayışla sürdürülemez.

Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının açıklandığı 2020 mart ayından bugüne kadar yaklaşık 6.000'nin üzerinde sağlık çalışanına Covid-19 tanısı konuldu. 32 hekim 66 sağlık çalışanını kaybettik. Bu veriler Sağlık Bakanlığı'nca açıklanmıyor.

Bazı ayrıcalıklı kesimlere düzenli test yapılırken hastalarla temas halindeki sağlık çalışanlarına düzenli test yapılmıyor. Birinci basamakta Aile Hekimlerine ve Aile Sağlığı Merkezleri çalışanlara antikor ve PCR test yapılmadığı gibi kişisel koruyucu donanımları hala eksik.

Salgın yönetimi panik ortamı yaratmadan doğru bilgilendirmeyle elde edilen bilgileri paylaşmayı şeffaflığı gerektirir. Hasta bireylerin saptanması ve salgının gerçek boyutunun ortaya konması son derece önemlidir. Tanı amacıyla kullanılan testler ve yöntemler bilimsel ölçütler çerçevesinde geliştirilmeli risk gruplarına ve herkese ayrımcılık yapmaksızın uygulanmalıdır.

Sağlık hizmetlerinin kamusal niteliğinin bu denli zayıflatılmış olması salgının yönetilmesini de zora sokmuştur. 1990'lı yıllardan başlayarak sağlık hizmetleri özelleştirmeler yoluyla tasfiye edilmiş; tedavi edici piyasa odaklı koşullara teslim edilmiştir. Sağlık hizmetleri hastalıkların önlenmesi ve toplum sağlığının korunması yerine tedavi etmeye yönelik bir anlayışla yönetilmektedir.

Hekimler ve sağlık çalışanları güvencesiz ve kötü koşullarda yeterli kişisel koruyucu donanıma sahip olmadan fedakarca çalışıyorlar. İş güvencelerini kaybetmemek için ücretsiz izni zorunlu izne çıkmayı ödenmeyen ya da dibe vuran performans ücretlerini kabul ediyor ölümcül risk taşıyan hastalara bakıyorlar.

Covid-19 hastalığına yakalanan ya da karantinaya alınan aile hekimleri ve ASM çalışanlarının çalışmadığı günler için maaşlarından kesinti yapılmaktadır. Bu uygulama insani değildir yasal gibi görünse de adaletli değildir. Sağlık Bakanlığı bu durum için herhangi bir çözümde üretmemiştir. Böylesi dönemlerde yaşanabilecek olası maddi kayıplar devlet tarafından desteklenmeli ve toplumsal dayanışma pratikleri geliştirilmelidir.

Acil taleplerimiz var

- Covid 19'a yakalanmış sağlık çalışanları meslek hastalığı kapsamına alınmalı. Düzenleme geriye dönük olarak da geçerli olmalıdır.

- Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarının geride bıraktıklarının yaşamı güvence altına alınmalı.

- COVİD-19 tedavi süreçlerinin ülkemizde biriken veriye dayanan uluslararası bilimsel kanıtlar üzerinden oluşturulan rehberler doğrultusunda güncellenmesi ve izlenmesi gerekir.

- Sağlıkta şiddet vakaları için etkili önlemler alınmalıdır.

- Tüm sağlık çalışanlarına standartlara uygun ve yeterli kişisel koruyucu donanım sağlanmalı ve düzenli olarak PCR testi ile tarama yapılmalı.

- Temel ücretlerinde emekliliğe de yansıyacak şekilde düzenleme yapılmalı; performans ödemeleri en üst seviyeden ödenmeli çalışanların hastalık izni ve rapor nedeniyle ücretlerinde kesinti uygulamasına son verilmelidir.

- Yeterli sayıda 'kadrolu' ve 'güvenceli' olarak sağlık çalışanı istihdam edilmeli

- Sağlık çalışanı ebeveynlere çocuğunun bakımı ve sağlığı ile mesleğini icra etme ve geçimini sağlayabilme arasında seçim yapmaya zorlamadan ücretsiz kreş çocuk bakım desteği ya da ücretli idari izin gibi olanaklar sağlanmalıdır.

Salgının kontrolünün kaybedildiği açık bir şekilde görülüyor. Tüm sorumluluk halkın ve sağlık emekçilerinin omuzlarına yüklenmiştir. Salgının ağırlaştırdığı ekonomik kriz işsizlik ve yoksulluğun olağanüstü boyutlara ulaştığı bu günlerde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sesine haykırışına kulak verilmesini istiyoruz. Ekonomik kaygılar yerine toplum sağlığı ve ihtiyaçlar gözetilerek iktidarı ve Sağlık Bakanlığını acil önlemler almaya çağırıyoruz.

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu

http://www.antalyatabip.org.tr/haberler/basin-aciklamalari/basinmaske


- - - - - - - - - - - - -

a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Insan toplulugu kadin ve erkek denilen iki cins insandan murekkeptir.
Kabil midir ki bu kutlenin bir parcasini ilerletelim otekini ihmal edelim de kutlenin butunlugu ilerleyebilsin?
Mumkun mudur ki bir cismin yarisi topraga zincirlerle bagli kaldikca oteki kismi goklere yukselebilsin?

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

96. MATERYALIZMIN INSAN TURU ICIN ONUR BOZUCU OLDUGU DOGRU DEGILDIR

Bize yapilan itirazda, materyalizmin insandan tam bir makine yaptigi soylenir, bu da butun insan turu icin pek onur kirici sayilir. Ancak insan, bir ruhun ya da nasil oldugu bilinmeksizin, onun hayatta kalmasina yarayan "bilmem ne"nin gizli zorlamasiyla dusundugu, hareket ettigi soylendiginde, insan turu daha cok mu yuceltilmis olur?!

Anlasilmasi, gorulmesi kolaydir ki; maddeye ya da cisme karsilik ruha ya da cana atfedilen ustunluk, bu ruh hakkindaki cehalet uzerine kurulmustur. Oysa, bilindigi tasavvur edilen ve zembereklerinin ayirt edildigi seklinde abartilan madde ya da cisimle daha cok kaynasilmistir; ancak cisimlerimizin en sade hareketleri bile, bunlari dusunen her insan icin, sezilmesi, anlasilmasi ve cozulmesi zor muammalardir.

Ruhun cevheri hakkinda bunca kimsenin besledigi sayginin nedeni, ruhun cevherini anlasilir bir sekilde tanimlama olanaksizligi olsa gerektir. Metafizikcilerimizin maddeyi asagilamasi, ancak sundan ileri gelir ki; tanimak, mahrumiyet saygisizligi dogurur ve bize; "ruh, cisimden daha serefli, daha temizdir" dediklerinde, hakkinda hicbir fikir olmayan bir seyin, hakkinda bazi zayif fikirler bulunan seyden daha iyi ve daha guzel olmasi gerektigini soylemekten baska bir sey yapmazlar.

- - - - - - - - - - - - -
Konusan, adamin beyni degil, girtlagiydi.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Ateist, gerceklikle azicik irtibat kurarak komsularinin fantezi yasamlariyla irtibati epeyce koparmis olur.

HARRIS,SAM (1967) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 158 Nitelikli dolandiricilik

1) Dolandiricilik sucunun
a Dini inanc ve duygularin istismar edilmesi suretiyle
b Kisinin icinde bulundugu tehlikeli durum veya zor sartlardan yararlanmak suretiyle
c Kisinin algilama yeteneginin zayifligindan yararlanmak suretiyle
d Kamu kurum ve kuruluslarinin kamu meslek kuruluslarinin siyasi parti vakif veya dernek tuzel kisiliklerinin arac olarak kullanilmasi suretiyle
e Kamu kurum ve kuruluslarinin zararina olarak
f Bilisim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarinin arac olarak kullanilmasi suretiyle
g Basin ve yayin araclarinin sagladigi kolayliktan yararlanmak suretiyle
h Tacir veya sirket yoneticisi olan ya da sirket adina hareket eden kisilerin ticari faaliyetleri sirasinda kooperatif yoneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsaminda
i Serbest meslek sahibi kisiler tarafindan mesleklerinden dolayi kendilerine duyulan guvenin kotuye kullanilmasi suretiyle
j Banka veya diger kredi kurumlarinca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin acilmasini saglamak maksadiyla
k Sigorta bedelini almak maksadiyla
l Ek 24 11 2016-6763 14 md. Kisinin kendisini kamu gorevlisi veya banka sigorta ya da kredi kurumlarinin calisani olarak tanitmasi veya bu kurum ve kuruluslarla iliskili oldugunu soylemesi suretiyle
Islenmesi halinde uc yildan on yila kadar hapis ve besbin gune kadar adli para cezasina hukmolunur. Ek cumle 29 6 2005 – 5377 19 md. Degisik 3 4 2013-6456 40 md. Ancak e f j k ve l bentlerinde sayilan hallerde hapis cezasinin alt siniri dort yildan
adli para cezasinin miktari suctan elde edilen menfaatin iki katindan az olamaz. 2 __________________ 1 Bu fikrada gecen Baskasina ait olup da ibaresinden sonra gelmek uzere 29 6 2005 tarihli ve 5377 sayili Kanunun 18 inci maddesiyle muhafaza etmek veya ibaresi eklenmis ve metne islenmistir.
2) 24 11 2016 tarihli ve 6763 sayili Kanunun 14 uncu maddesiyle bu fikrada yer alan "iki yildan yedi yila" ibaresi "uc yildan on yila" seklinde "j ve k" ibaresi "j k ve l" seklinde ve "uc yildan" ibaresi "dort yildan" seklinde degistirilmistir.9006
2) Kamu gorevlileriyle iliskisinin oldugundan onlar nezdinde hatiri sayildigindan bahisle ve belli bir isin gordurulecegi vaadiyle aldatarak baskasindan menfaat temin eden kisi yukaridaki fikra hukmune gore cezalandirilir.
3) Ek fikra 24 11 2016-6763 14 md. Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suclarin uc veya daha fazla kisi tarafindan birlikte islenmesi halinde verilecek ceza yari oraninda suc islemek icin teskil edilmis bir orgutun faaliyeti cercevesinde islenmesi halinde verilecek ceza bir kat artirilir.


- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder