30 Nisan 2021 Cuma

DOĞU PERİNÇEK'TEN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NA ÖNERİ: “ERMENİ SOYKIRIMI”NI TANIMA KARARLARININ KALDIRILMASI İÇİN FAALİYETE GEÇİLSİN

Bu herifi sevmem etmem.
Ancak, Ermeni Soykırım iddiaları konusunda elimize sağlam bir koz vermiştir.
Bu son teklifi de tutarlıdır.
Diğer konulardaki sözlerini bir kenarda bırakın.
Ama bu öneri benim de hoşuma gitti.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

DOĞU PERİNÇEK'TEN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NA ÖNERİ: "ERMENİ SOYKIRIMI"NI TANIMA KARARLARININ KALDIRILMASI İÇİN FAALİYETE GEÇİLSİN

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bugün (29 Nisan 2021) İstanbul İl Merkezi'nde Ulusal Strateji Merkezi (USMER) Genel Başkanı Utku Reyhan ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Perinçek ve Reyhan Dışişleri Bakanlığımıza çeşitli ülkelerin "Ermeni soykırımı"nı tanıma kararlarının kaldırılması ve ders kitaplarından çıkartılması için çalışma planı hazırlanması ve faaliyete geçilmesi önerisinde bulundular. Ayrıca "Ermeni Soykırımı" kararları alan parlamentolara ve devlet kurumlarına yollanmak üzere bir mektup tasarısını da Dışişleri Bakanlığımızın değerlendirmesine ve kamuoyunun bilgisine sundular.

29.04.2021 13:02 29.04.2021 17:57

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bugün (29 Nisan 2021) İstanbul İl Merkezi'nde Ulusal Strateji Merkezi (USMER) Genel Başkanı Utku Reyhan ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Perinçek ve Reyhan Dışişleri Bakanlığımıza çeşitli ülkelerin "Ermeni soykırımı"nı tanıma kararlarının kaldırılması ve ders kitaplarından çıkartılması için çalışma planı hazırlanması ve faaliyete geçilmesi önerisinde bulundular. Ayrıca "Ermeni Soykırımı" kararları alan parlamentolara ve devlet kurumlarına yollanmak üzere bir mektup tasarısını da Dışişleri Bakanlığımızın değerlendirmesine ve kamuoyunun bilgisine sundular. Perinçek özetle şunları belirtti:

Bilindiği gibi bugüne kadar çeşitli ülkelerin parlamentoları ve devlet kurumları sözde "Ermeni Soykırımı"nı tanıma kararları aldılar. Öte yandan yine çeşitli ülkelerin okullarında kullanılan ders kitaplarında sözde "Ermeni soykırımı" yapıldığına dair ifadeler bulunmaktadır.

Bu kararlar ve ders kitaplarında yer alan ifadeler tarihi gerçeklerle bağdaşmadığı gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin 2015 yılından sonra yerleşik içtihat haline gelmiş kararlarına AİHM Kararları üzerine hukuk doktrininde oluşan görüş birliğine ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'nin ilan ettiği görüşe esastan aykırıdır.

Öncelikle belirtmeliyiz ki AİHM kararları Avrupa Konseyi üyesi olan devletlerin yasama yürütme ve yargı organları için bağlayıcıdır.

AİHM üç ayrı kararında 1915 olaylarının "Holocaust" diye anılan Yahudi Soykırımı ile aynı kategori içinde görülemeyeceğini çünkü 1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğine dair yetkili bir mahkeme kararı bulunmadığını kesin hükme bağlamıştır. Yine AİHM parlamentoların devlet başkalarının hükümetlerin akademik kurumların belediyelerin soykırıma karar veremeyeceğini gerekçeli kararında açıkça vurgulamıştır.

AİHM'nin ilgili kararları şunlardır:

AİHM 2. Dairesinin 17 Aralık 2013 tarihli Perinçeksviçre Davası Kararı

AİHM Büyük Dairesinin 15 Ekim 2015 tarihli Perinçeksviçre Davası Kararı

AİHM 2. Dairesinin 28 Kasım 2017 tarihli Ali Mercan Hasan Kemahlı ve Ethem Kayalısviçre Davası Kararı.

AİHM 2015 yılından sonra soykırım suçlamasına ilişkin bütün davalarda Perinçeksviçre ve Mercansviçre Davası kararlarına gönderme yapmaktadır.

AİHM 5. Dairesi Büyük Daire'nin 15 Ekim 2015'te verdiği Perinçeksviçre kararından beş gün sonra 20 Ekim 2015'te sonuca bağladığı Dieudonné M'bala M'bala-Fransa Kararında 1915 olaylarındaki eylemlerin Yahudi Soykırımından farklı olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Çünkü Nazi Almanyası döneminde Yahudi toplumuna karşı işlenen suçlar yetkili mahkeme tarafından "soykırım" olarak tanımlanmıştır. 1915 olayları için böyle bir hüküm yoktur. Dolayısıyla Yahudi soykırımını inkâr edenler 1915 olaylarında Ermeni soykırımı suçunun işlenmediğini belirtenler hakkında verilen kararlardan yararlanamazlar.

Uluslararası Adalet Divanı ise Hırvatistan-Sırbistan devletlerinin karşılıklı soykırım suçlamaları üzerine verdiği 3 Şubat 2015 tarihli kararda soykırım suçunun oluşması için eylemlerin kanıtlanmasının yeterli olmadığını bu eylemlerin Hırvat ya da Sırp nüfusu bütünüyle veya kısmen yok etmek kastıyla işlenmiş olduğunun kanıtlanması gerektiğini hükme bağlamıştır.

Özetlersek soykırım saptamasında bulunmak için yetkili mahkeme kararının gerekli olduğu görüşü uluslararası yargının yerleşik içtihadı olmuştur. Avrupa'nın çeşitli Anayasa Mahkemeleri ve yüksek mahkemeleri Perinçeksviçre Davaları ve Ali Mercansviçre Davası gerekçelerine dayanarak kendi ülkelerindeki yasama organı ve yargı kararlarını iptal etmişlerdir. Bu kapsamda Fransa Anayasa Komisyonu'nun 8 Ocak 2016 tarihli kararı ve İsviçre Federal Mahkemesi'nin 25 Ağustos 2016 tarihli kararı örnektir.

AİHM kararları üzerine hukuk doktrini de artık soykırım nitelemesinde bulunabilmek için yetkili yargı kararının olması gerektiğini kabul etmiş bulunmaktadır.

Uluslararası yargı içtihadı ve hukuk doktrini en yüksek uluslararası kurum olan Birleşmiş Milletler'in Genel Sekreterliği tarafından da teyit edilmiş bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği Sözcüsü Stephane Dujarric de la Rivière basın mensuplarının ABD Başkanı Biden'ın Ermeni soykırımını tanımaya hazırlanması konusundaki sorusu üzerine BM Genel Sekreterliğinin görüşünü şöyle vurgulamıştır: "BM kurulmadan önce yaşanan olaylarla ilgili 'soykırım' ifadesi kullanılamaz ayrıca soykırım ancak yetkili mahkeme kararıyla tanımlanabilir. " (BM Günlük Basın Brifingi https://www.un.org/press/en/2021/db210422.doc.htm )

BM Genel Sekreterliğince yapılan bu açıklama da parlamentoların ya da devlet başkanlarının aldıkları "soykırım" kararlarının hukuk dışı olduğunu açık bir biçimde ortaya koymuştur.

Nitekim BM Genel Sekreterliği'nin bu tutumu çeşitli ülkelerin hükümetleri katında da kabul görmektedir. Hollanda ve İngiltere parlamentoları Çin Halk Cumhuriyeti'nin "Uygur soykırımı yaptığına" dair karar alırken bu ülkelerin hükümetleri bu karara karşı çıkmışlar ve gerekçelerinde "Soykırımı tanımak için yetkili Mahkeme kararının şart olduğunu" belirtmişlerdir (https://www.bbc.com/news/world-us-canada-56163220 . https://www.politico.eu/article/dutch-parliament-declares-chinese-treatment-of-uighurs-as-genocide/ https://tr.sputniknews.com/avrupa/202104221044339726-ingiliz-parlamentosundan-uygur-karari/ )

Bilindiği gibi Avrupa İnsan Hakları kararları Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin yasama yürütme ve yargı organları için bağlayıcıdır.

Tarih tartışmalarıyla ve arşivler açarak resmî düzeyde herhangi bir sonuç alınamaz. Çünkü tarih tartışmaları ve arşivlerdeki belgeler hakkında kesin hüküm verecek bir otorite bir makam bulunmuyor. Oysa bir yargı konusu olması nedeniyle soykırım suçuna ilişkin kesin hüküm vermeye yetkili merci yetkili mahkemedir. Bu nedenle AİHM Kararlarıyla oluşmuş içtihat her türden tartışmaya kesin hükümle son verecek değerdedir.

AİHM'nin istikrarlı içtihat haline gelen kararları hukuk doktrininde bu kararlar doğrultusunda oluşan görüş birliği ve BM Genel Sekreterliğinin açık saptaması karşısında Parlamentoların 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlayan kararları hukuka aykırıdır. Bu kararlar ülkeler ve milletler arasındaki dostluk ve işbirliğini zedelemektedir; dahası Türk milletine karşı kin ve intikam kışkırtan düşmanlıkların malzemesi olmaktadır.

Bu nedenlerle Cumhurbaşkanlığımızın TBMM Başkanlığımızın ve Dışişleri Bakanlığımızın çeşitli ülkelerin devlet başkanlarıyla parlamentolarıyla ve dışişleri bakanlıklarıyla diplomatik çerçevede iletişime geçerek "Ermeni soykırımını tanıma kararlarını" kaldırmayı gündeme almaları ve sözde "Ermeni soykırımı" ifadelerinin ders kitaplarından çıkartılmasını sağlamak için çok elverişli bir hukuk ve siyaset zemini oluşmuştur. Bu konuda sonuç alacağımız kesindir. Çünkü AİHM Kararları bu kararlardan sonra oluşan hukuk doktrini ve en son BM Genel Sekreterliği'nin açıkladığı görüş karşısında başka bir hukukî çözüm bulunmuyor.

Vatan Partisi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin bu konuda yürüteceği çalışmalara katkıda bulunmayı görev sayıyoruz.

"Ermeni soykırımını" tanıma kararları alan ve ders kitaplarında "Ermeni soykırımı" ifadeleri yer alan ülkelerin Dışişleri Bakanlıklarına yazılacak mektupların içeriğine ilişkin önerilerimizi Dışişleri Bakanlığımızın yüksek takdirine sunuyoruz.

MEKTUP ÖNERİSİ

Tarih

……. Parlamentosu Başkanlığına

Parlamentonuz …. . tarihinde Türkiye'de 1915 olaylarında "Ermeni soykırımı" suçu işlendiğini tanıma kararı almıştır.

Bu kararınız tarihi gerçeklerle bağdaşmadığı gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin 2015 yılından sonra yerleşik içtihat haline gelmiş kararlarına AİHM Kararları üzerine hukuk doktrininde oluşan görüş birliğine ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'nin ilan ettiği görüşe esastan aykırıdır.

Öncelikle belirtmeliyiz ki AİHM kararları Avrupa Konseyi üyesi olan devletinizin yasama yürütme ve yargı organları için bağlayıcıdır.

AİHM üç ayrı kararında 1915 olaylarının "Holocaust" diye anılan Yahudi Soykırımı ile aynı kategori içinde görülemeyeceğini çünkü 1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğine dair yetkili bir mahkeme kararı bulunmadığını kesin hükme bağlamıştır. Yine AİHM parlamentoların devlet başkanlarının hükümetlerin akademik kurumların belediyelerin soykırıma karar veremeyeceğini gerekçeli kararında açıkça vurgulamıştır.

AİHM'nin ilgili kararları şunlardır:

AİHM 2. Dairesinin 17 Aralık 2013 tarihli Perinçeksviçre Davası Kararı

AİHM Büyük Dairesinin 15 Ekim 2015 tarihli Perinçeksviçre Davası Kararı

AİHM 2. Dairesinin 28 Kasım 2017 tarihli Ali Mercan Hasan Kemahlı ve Ethem Kayalısviçre Davası Kararı.

AİHM bu kararlardan sonra soykırım suçlamasına ilişkin bütün davalarda kurduğu hükümlerde Perinçeksviçre Davası ve Ali Mercansviçre Davası kararlarına gönderme yapmaktadır.

AİHM 5. Dairesi Büyük Daire'nin 15 Ekim 2015'te verdiği Perinçeksviçre kararından beş gün sonra 20 Ekim 2015'te sonuca bağladığı Dieudonné M'balaM'bala-Fransa Kararında 1915 olaylarındaki eylemlerin Yahudi Soykırımından farklı olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Çünkü Nazi Almanyası döneminde Yahudi toplumuna karşı işlenen suçlar uluslararası hukuka uygun olarak kurulmuş yetkili bir mahkeme tarafından "soykırım" olarak tanımlanmıştır. 1915 olayları için böyle bir hüküm yoktur. Dolayısıyla Yahudi soykırımını inkâr edenler 1915 olaylarında Ermeni soykırımı suçunun işlenmediğini belirtenler hakkında doğru ve yerinde olarak verilen kararlardan yararlanamazlar.

Uluslararası Adalet Divanı ise Hırvatistan-Sırbistan devletlerinin karşılıklı soykırım suçlamaları üzerine verdiği 3 Şubat 2015 tarihli kararda soykırım suçunun oluşması için eylemlerin kanıtlanmasının yeterli olmadığını bu eylemlerin Hırvat ya da Sırp nüfusu bütünüyle veya kısmen yok etmek kastıyla işlenmiş olduğunun kanıtlanması gerektiğini hükme bağlamıştır.

Özetlersek soykırım saptamasında bulunmak için yetkili mahkeme kararının gerekli olduğu görüşü uluslararası yargının yerleşik içtihadı olmuştur. Avrupa'nın çeşitli Anayasa Mahkemeleri ve yüksek mahkemeleri Perinçek İsviçre Davaları ve Ali Mercansviçre Davası gerekçelerine dayanarak kendi ülkelerindeki yasama organı ve yargı kararlarını iptal etmişlerdir. Bu kapsamda Fransa Anayasa Komisyonu'nun 8 Ocak 2016tarihli ve İsviçre Federal Mahkemesi'nin 25 Ağustos 2016 tarihli kararları örnektir.

AİHM kararları üzerine hukuk doktrini de artık soykırım nitelemesinde bulunabilmek için yetkili yargı kararının olması gerektiğini kabul etmiş bulunmaktadır.

Uluslararası yargı içtihadı ve hukuk doktrini en yüksek uluslararası kurum olan Birleşmiş Milletler'in Genel Sekreterliği tarafından da teyid edilmiş bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel SekreterliğiSözcüsü Stephan Dujarric de la Rivière basın mensuplarının ABD Başkanı Biden'ın Ermeni soykırımını tanımaya hazırlanması konusundaki sorusu üzerine BM Genel Sekreterliğinin görüşünü şöyle vurgulamıştır: "BM kurulmadan önce yaşanan olaylarla ilgili 'soykırım' ifadesi kullanılamaz ayrıca soykırım ancak yetkili mahkeme kararıyla tanımlanabilir. " (BM Günlük Basın Brifingihttps://www.un.org/press/en/2021/db210422.doc.htm )

BM Genel Sekreterliğince yapılan bu açıklamada parlamentoların ya da devlet başkanlarının aldıkları "soykırım" kararlarının hukuk dışı olduğunu açık bir biçimde ortaya koymaktadır.

Uluslararası yargıdaki ve hukuk doktrinindeki oydaşma yanında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'nin saptaması karşısında Parlamentonuzun 1915 olayları sırasında soykırım suçu işlendiğine ilişkin ………. tarihli kararı hukuka aykırıdır.

……. . Parlamentosunun SayınBaşkanı

Avrupa İnsan Hakları kararları ülkelerimizin yasama yürütme ve yargı organları için bağlayıcıdır. Hukuka saygılı olan hükümetlerin ve parlamentoların kendileri davanın tarafları olmasalar da bu konudaki emsal kararlara uymaları gerekir.

AİHM'nin istikrarlı içtihat haline gelen kararları hukuk doktrininde bu kararlar doğrultusunda oluşan görüş birliği ve BM Genel Sekreterliğinin açık saptaması karşısında Parlamentonuzun 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlamayan…. .tarihli kararı hukuka esastan aykırıdır. Bu karar ayrıca ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliğini zedelemektedir ve Türk milletine karşı kin ve intikam kışkırtan düşmanlıkların malzemesi olmaktadır.

Uluslararası düzenin dostluk barış ve işbirliği temelinde gelişmesi insanlığın karşı karşıya bulunduğu ortak sorunlarla birlikte mücadele edilmesi için ülkelerin karşılıklı saygı ve güven ortamını korumaya özen göstermeleri gerektiği konusunda görüş birliği içinde olduğumuza inanmak isteriz.

Bu nedenlerle Parlamentonuzun "Ermeni soykırımını tanıma kararını" kaldırmayı ve bunun herhangi bir hukuki geçerliliği olmadığını ilk uygun vesileyle açıklamayı gündeme almasını AİHM'nin yerleşik kararları gereğince hukuka saygı ve ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliği adına yüksek takdirinize sunarız.

Saygılarımızla.



https://www.ulusal.com.tr/gundem/dogu-perincek-ten-disisleri-bakanligi-na-oneri-ermeni-soykirimini-tanima-kararlarinin-kaldirilmasi-icin-faaliyete-gecilsin-h282148.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ogretmenler!
Cumhuriyet fikren ilmen fennen bedenen kuvvetli ve yuksek karakterli muhafizlar ister.
Yeni nesli bu ozellik ve kabiliyette yetistirmek sizin elinizdedir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

33. DOGA OLAYLARI ALLAH'IN VARLIGINI KANITLAMAZ

Bize temin ederler ki, doganin olaganustu olaylari bir Allah'in varligina bizi goturmek ve bu onemli gercege bol bol inandirmak icin yeterlidir.

Ancak dunyada, dogayi izlemek ve seyrini degerlendirmek icin, bos zamani, yetenegi ve gerekli egitimi, hazirliklari bulunan kac kisi vardir? Insanlarin cogunlugu, ona hic dikkat etmezler. Bir koylu her gun gormus oldugu gunesin guzelligine asla hayran olmaz. Bir gemici, denizin bir dizi hareketini asla hissetmez; bunlardan teolojik sonuc cikarmaz. Zamaninda, duzeneklerini anlayamadiklari her konuda kendilerine Allah'in parmagi gosterilmis olan ve onceden ilahiyatcilar eliyle hazirlanmis bulunan bazi kimseler icin, ancak bunlar icin, doga olaylari bir Allah'in varligini kanitlayabilir. Batil fikirlerden arinmis bir fizikci, doga olaylarini doganin gucunden, surekli ve cesitli yasalardan, karmasik birlesmelerin zorunlu sonucundan baska bir sey olarak gormez.
- - - - - - - - - - - - -
Onalti yasimdayken birdenbire sozcuklerin salt tadini, baska deyisle, sozcuklerin sesleriyle cagrisimlarini bulguladim Para kazanmak gereksinimini bir yana birakirsak, duzyazi icin gerekli olan en az dort ana yazma nedeni (y. n.salt bencillik, estetik merak, tarihsel durtu, siyasal amac) oldugunu saniyorum.
Bunlar, her yazarda degisik olculerde bulunur ve bu oranlar yazarin icinde yasadigi cevreye gore zaman zaman degisir.

George Orwell

- - - - - - - - - - - - -
Bati'nin butun dinbilimleri ve onlarin etrafinda olusan mitler, Tanri'nin bunak suclu kavrami ustune oturtulmustur.

WILLIAMS,TENNESSEE (1911-1983) ABD'li oyun yazari.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 119 Ortak hukum

1) Egitim ve ogretimin engellenmesi kamu kurumu veya kamu kurumu niteligindeki meslek kuruluslarinin faaliyetlerinin engellenmesi siyasi haklarin kullanilmasinin engellenmesi inanc dusunce ve kanaat hurriyetinin kullanilmasini engelleme konut dokunulmazliginin ihlali ile is ve calisma hurriyetinin ihlali suclarinin
a Silahla
b Kisinin kendisini taninmayacak bir hale koymasi suretiyle imzasiz mektupla veya ozel isaretlerle
c Birden fazla kisi tarafindan birlikte
d Var olan veya var sayilan suc orgutlerinin olusturduklari korkutucu gucten yararlanilarak
e Kamu gorevinin sagladigi nufuz kotuye kullanilmak suretiyle
Islenmesi halinde verilecek ceza bir kat artirilir.
2) Bu suclarin islenmesi sirasinda kasten yaralama sucunun neticesi sebebiyle agirlasmis hallerinin gerceklesmesi durumunda ayrica kasten yaralama sucuna iliskin hukumler uygulanir.


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder