26 Nisan 2021 Pazartesi

MÜYESSER YILDIZ : KRİTİK DAVADA "MANİDAR" ZAMANLAMA NEYİN İŞARETİ

 

MÜYESSER YILDIZ : KRİTİK DAVADA "MANİDAR" ZAMANLAMA NEYİN İŞARETİ

Müyesser Yıldız yazdı: Malûm; ama olası bir cezalandırma kararı beraberinde "FETÖ kumpasları" söylemini bugüne kadar hazırlanan tüm iddianameleri ve yapılan yargılamaları da çökertmiş olmayacak mı?

20.04.2021 14:04

1997'daki 28 Şubat süreci tam 15 yıl sonra ve dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın vefatından hemen ardından yargılama konusu yapıldı. O dönemde Genelkurmay Karargâhı'nda görev yapan 103 emekli asker hakkında REFAHYOL Hükümetine "darbe" yapma suçlamasıyla dava açıldı. Çok sayıda isim tutuklandı.

Erdoğan ve AKP iktidarının ayan beyan destekleyip taraf olduğu bir dava niteliğindeydi. Erdoğan'ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan davaya "mağdur" sıfatıyla katılırken siyasiler de -gerek yargılama gerekse karar aşamalarında- konuyla ilgili hüküm niteliğinde yorum ve değerlendirme yapmaktan kaçınmadı.

Davada sahte deliller kullanıldığı soruşturma ve kovuşturma savcılarının sonradan "FETÖ"den tutuklanması aynı şekilde yargılamayı yapan hakimlerin büyük bölümünün yine "FETÖ'cü" olduğunun ortaya çıkması Tansu Çiller hariç tanıklığına başvurulan dönemin hemen hemen tüm siyasilerinin "28 Şubat bir darbe değildi. " şeklinde ifade vermesi ise hiç dikkate alınmadı.

28 Şubat davasının takvimini de hatırlatalım.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ilk operasyon 12 Nisan 2012'de düzenlendi.

Tutuklu ve tutuksuz sanıkların yargılanmasına 2 Eylül 2013'te başlandı.

Dava 13 Nisan 2018'de sonuçlandı; 21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bu ceza müebbete çevrildi. Davanın siyasi taraftarları tutuklanmasını isterken Mahkeme yaş ve sağlık durumlarını dikkate alarak sanıklara adli kontrol uygulanmasını kararlaştırıldı.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi bu kararları 23 Haziran 2020'de aynen onadı.

Çuvallar dolusu yüz binlerce belge ve tutanaktan oluşan dosya Yargıtay'a gitti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 3 Mart 2021'de tebliğnamesini hazırladı.

Tebliğnamede müebbet hapis cezasına çarptırılan 21 sanıktan 15'inin cezalarının onanması dönemin YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz'ün darbeye yardımdan cezalandırılması 1 sanığın ise beraatı istendi. Ayrıca yerel mahkemenin haklarındaki cezayı zamanaşımından düşürdüğü 4 ismin "gizli ittifak" suretiyle darbeye yardımdan cezalandırılması öngörüldü.

Yaklaşık 5 yıl süren yargılama 26 ay sonra İstinaf'ta onama ve onamadan 9 ay sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğname hazırlamasının ardından son gelişmeyi aktaralım.

Tebliğnameden sadece 35-40 gün sonra Yargıtay 16. Ceza Dairesi 28 Şubat dosyasını incelemeye aldı.

Tam da emekli amirallerin Montrö Sözleşmesi ve TSK'da yeni tarikat yapılanmalarına dikkat çektiği için gözaltına alınıp sorgulandığı

Bu operasyon vesilesiyle birçok iktidar yazarının 28 Şubat sürecinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın rolüne dikkat çektiği

Ve de Hürriyet'ten Abdülkadir Selvi'nin şunları yazdığı günlerde:

"28 Şubat süreci ise önce sivil kuvvetlerin zemini hazırladığı sonra Silahlı Kuvvetlerin Başbakan Erbakan'ı istifaya zorladığı bir süreç olmuştu. 28 Şubat'ta kurulan Batı Çalışma Grubu 18 Haziran günü Erbakan'ı Başbakanlıktan istifa ettirene kadar süreci yönetmişti. "

Ne hız ve ne "manidar" zamanlama değil mi?!

SIRA BALYOZ'DA MI

Selvi'nin aynı yazısından devam edelim. "Balyoz temyizi ne durumda?" başlıklı bölümde de şunları anlattı:

"Gece yarısı yayınladıkları bildiri ile darbe tehdidinde bulundukları iddiasıyla haklarında soruşturma açılan emekli amirallerin bir kısmı Balyoz davası sanığıydı. Balyoz sanıkları Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı üzerine yeniden yargılanmış ve İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi 236 sanık hakkında beraat kararı vermişti. Anadolu Cumhuriyet Savcılığı aralarında 1. Ordu eski Komutanı Çetin Doğan'ın da bulunduğu 7 kişi hakkındaki beraat kararına itiraz etmişti. Temyiz dilekçesinde 'Sanıklar Çetin Doğan İhsan Balabanlı Behzat Balta Mehmet Kaya Varol Metin Yavuz Yalçın Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'ın atılı suçtan ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken beraat etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatiyle Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin söz konusu kararının bozulmasına karar verilmesi kamu adına arz ve talep olunur' denildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı temyiz talebini yerinde bularak 7 sanık hakkında beraat kararına itiraz etti. Balyoz davasına konu olan ve 2003'te 1. Ordu Komutanlığı'ndaki seminerde yapılan konuşmalara dikkat çekildi. Seminerdeki ses kayıtları suçun işlendiğine delil gösterildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Ancak burada bir nokta önemli. 7 sanıkla ilgili kararı verecek olan Yargıtay 16. Ceza Dairesi. 16. Ceza Dairesi henüz kararını verip Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göndermedi. Dosya genel kurula gelmediği için görüşülüp karara bağlanamıyor. "

Evet aynen böyle. Ancak Balyoz temyizi ile ilgili takvimi de hatırlatalım.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 7 kişi ile ilgili temyiz başvurusunu Nisan 2015'te yaptı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesi Haziran 2016'da hazırlandı. Tebliğnamede 7 isme "Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçu için anlaştığı" suçlaması yöneltildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 28 Şubat dosyasını hızla incelemeye alırken Balyoz dosyası yaklaşık 5 yıldır sonuçlandırılmadı.

Üstelik Silivri'de Balyoz yargılamalarını yapan hakim ve savcılar ile bunların verdikleri kararları onayan dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyeleri "FETÖ/PDY isimli örgüt içerisinde yer alıp Balyoz isimli soruşturma ve yargılamada haksız ve hukuksuzuz işlemler sonucu hukuka aykırı kararlar vermekle" suçlanıp yargılanırken.

İster misiniz; emekli amiraller olayından sonra Balyoz da şu "manidar" günlerde incelemeye alınsın ve de bu 7 ismin cezalandırılması kararı çıksın?!

Erdoğan'ın ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son Başbakan'ı AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın sık sık "Balyoz da Ergenekon da sapına kadar gerçekti ama FETÖ'cüler sulandırdı. " dediği malûm.

Malûm; ama olası bir cezalandırma kararı beraberinde "FETÖ kumpasları" söylemini bugüne kadar hazırlanan tüm iddianameleri ve yapılan yargılamaları da çökertmiş olmayacak mı?

Kim bilir belki de istenen budur!. .

Bir yanda emekli amirallere soruşturma ve elektronik kelepçe... Rütbelerinin sökülmesinin konuşulması... Muvazzaflarla bağlantılarının araştırılması... 28 Şubat davasının hızla görüşülmesi... 5 yıldır beklemede olan Balyoz dosyasının da incelemeye alınma ihtimali...

Öte yanda; Balyoz kumpaslarının baş kahramanı Ahmet Altan'ın tahliyesi...

Ve de "Eğer FETÖ ile AK Parti geçmişte bürokraside kol kola girdiyse şayet bunu da farklı darbecileri tasfiye etmek için yaptı. Çok açık söylüyorum bir tarafta darbeci Kemalist gelenek vardı bir tarafta FETÖ vardı ve bunları birbirine kırdırmak suretiyle yol almak mecburiyetinde kaldım 2010'a kadar. Mesele bu. Bu bir vesayetle mücadeleydi" itirafında bulunduğu için geçen yıl AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Emre Cemil Ayvalı'nın sadece 10 ay sonra Erdoğan'ın imzasıyla aynı göreve getirilmesi neyin işareti ve mesajıdır?!

Müyesser Yıldız

Odatv.com

https://odatv4.com/kritik-davada-manidar-zamanlama-neyin-isareti-20042130.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ozgurluk ve bagimsizlik benim karakterimdir.
Ben milletimin en buyuk ve ecdadimin en degerli mirasi olan bagimsizlik aski ile dolu bir adamim.
Cocuklugumdan bugune kadar ailev husus ve resm hayatimin her safhasini yakindan bilenler bu askim malumdur.
Bence bir millete serefin haysiyetin namusun ve insanligin vucut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin ozgurluk ve bagimsizligina sahip olmasiyla kaimdir.
Ben sahsen bu saydigim vasiflara cok ehemmiyet veririm.
Ve bu vasiflarin kendimde mevcut oldugunu iddia edebilmek icin milletimin de ayni vasiflari tasimasini esas sart bilirim.
Ben yasabilmek icin mutlaka bagimsiz bir milletin evladi kalmaliyim.
Bu sebeple milli bagimsizlik bence bir hayat meselesidir.
Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse insanligi teskil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabi olan dostluk ve siyaset munasebetlerini buyuk bir hassasiyetle takdir ederim.
Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin bu arzusundan vazgecinceye kadar amansiz dusmaniyim.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

53. BIR TANRISAL LUTUF A, SONSUZ IYI VE KUDRETLI BIR ALLAH'A INANILMAZ

"Allah nimet ve ihsanlarinin mutasarrifi degil midir? Kendi malini istedigi gibi kullanmakta ve tasarrufta ozgur degil midir? Malini geri isteyemez mi? Hareket ve durusunun hesabini sormaya yaratiklarinin hicbir hakki yoktur. Kudretindeki eserleri istedigi gibi kullanabilir. Olumlulerin mutlak hukumdari oldugu icin keyfinin istedigi gibi mutluluk ya da felaket dagitir. "

Yaptigi kotulukler nedeniyle bizi avutmak ve gonul almak icin ilahiyatcilarin bize yaptigi aciklama budur. Onlara sunu soylerim: iyilik ve nimetleriyle sonsuz olan bir Allah'in tasarrufu olmaz, belki aklin geregi olarak, iyilik ve nimetlerini yaratiklarinin uzerine sacmaya zorunlu olur. Onlara derim ki, gercekten iyiliksever bir varlik, iyilik yapmaktan, hayir yapmaktan cekinmede kendisinde hak bulmaz. Gercekten comert olan bir kimse, verdigini geri almaz, bunu yapan herkesin tesekkur beklememesi gerekir; ve nankorler vucuda getirdiginden dolayi sizlanmaya, yakinmaya hakki yoktur.

Bu Allah'la insanlar arasinda karsilikli bir anlasma ve yukumlulukler varsayan din ile, ilahiyatcilarin Allah'a atfettikleri zorba ve garip yaratilis nasil birlestirilebilir? Eger Allah'in, yarattiklarina karsi hicbir borcu, hicbir gorevi yoksa, yaratiklarin da Allah'a karsi hicbir borcu, hicbir gorevi olmayabilir. Her din, "bana uyunuz, beni seviniz, bana ibadet ediniz, ben de sizi mutlu edecegim" dedigi varsayilan tanrisalliktan insanlarin beklemekte kendilerini hakli zannettikleri mutluluk uzerine kuruludur. Insanlar da "Bizi mutlu ediniz, sozlerinize sadik kaliniz, biz de sizi sevecegiz, yasalariniza uyacagiz" diyor. Yarattiklarinin mutlulugunu ihmal etmekle, teveccuh ve iltifatlarini keyfi olarak dagitmak ve armaganlarini geri almakla, Allah, her dine "temel" hizmetini goren anlasmayi bozmuyor mu, yirtmiyor mu? Ciceron hakli olarak, "Allah insana kendisini sevdirmezse onun Allah'i olamaz" demisti. Tanrisalligi iyilik olusturur; bu iyilik ancak insanin hissettigi mutluluklarla ortaya cikar, insan mutsuz olur olmaz bu iyilik ve onunla birlikte tanrisallik da yok olur; sonsuz bir iyilik ne taraf tutucu, ne de ayricalikci olabilir. Eger Allah sonsuz iyiyse butun yarattiklarini mutlu etmelidir.

Sinirsiz ve sonsuz bir iyilik fikrini yok etmek icin tek bir mutsuz yeterlidir.

Sonsuz iyi ve guclu olan bir Allah'in ulkesinde tek bir insanin sikinti icinde olmasini havsala alir mi? Sikintili olan bir hayvan, bir peynir kurdu dahi, tanrisal lutfa, Allah'in sonsuz iyiliklerine karsi, yenilmeyen, itiraz kabul etmez kanitlar olurlar.

Ilahiyatcilara gore, bu dunyanin keder ve acilari, suc isleyen insanlarin ilahiyat katindan uzerlerine cektikleri ve hak ettikleri cezalardir. Ancak insanlar nicin sucludur? Eger Allah her seye kadir ise, "Bu dunyada her sey duzen ve intizam uzerine bulunsun, butun uyrugum, iyi, masum, her kusurdan ve gunahtan arinmis olsun, mutlu olsun!" demek, onun icin "Her sey olsun!" demekten daha mi masraflidir? Daha mi cok zahmetlidir? Bu kadar mutlak guclu olan Allah'in, eserini noksan ve kusurdan arinmis olarak vucuda getirmesi, bu kadar kusurlu, bu kadar kotu yapmasindan daha mi zordu? Insanlarin yoklugu ile mutlu ve bilgili olarak var olmalari arasindaki boyut, insanlarin yokluguyla budala ve sefil olarak var olmalari arasindaki boyuttan daha mi fazlaydi?

Din bize bir cehennemden, yani Allah'in sonsuz kerem, lutuf ve iyiligine ragmen, insanlarin pek cogu icin sonsuz izdiraplar sakladigi mahpesten, sonsuz acilar veren yerden soz ediyor. Dolayisiyla, insanlari bu dunyada pek mutsuz kildiktan sonra, Allah'in onlari ahirette daha cok mutsuz kilabilecegini dolayli olarak anlatiyor. Bu duruma karsi, "O zamanda, Allah'in iyiligi yerine adaleti gecer" diyerek isin icinden cikiyorlar. Ancak bir buyuk ki, en korkunc eziyete yer verir; o sonsuz degildir, sonsuz bir iyilik degildir. Ote yandan sonsuz kotu olan bir Allah'a, degismez bir varlik gozuyle bakilabilir mi? Merhametsiz bir kahirla, gazapla dolu olan ve bir adi da kahhar (batinci yok edici) olan bir Allah, kendisinde, merhametin, ayirt etmeksizin herkesi korumanin (rahmanulrahimligin) ve iyiligin, "golgesi" olsun bulunabilen bir Allah midir?
- - - - - - - - - - - - -
Kendisini olume tasiyan arabanin icinde, kapiya attigi umarsiz cifteler, tum hayvanlarin yitip giden umutlarini da yankilandirir.
Ozgurluklerini savunamayanlarin odedikleri bedel agirdir.
Ozgurluk, degerli oldugu olcude kirilgandir da...

- - - - - - - - - - - - -
Bu yuzyil Darwin'in yuzyili olarak anilacak.

O, bu gezegene gelmis en buyuk insanlardan birisidir.
Hayat olgusuna din ogretmenlerinden cok daha fazla aciklik getirdi.
Evrim ogretisi, en uyumlu olanin hayatta kalma ogretisi, turlerin kokeni ogretisi dusunen butun zihinlerden Ortodoks Hiristiyanliktan kalan son artiklari da temizledi.
Incil'in, korkunun onderliginde cahillikle yazilan bir kitap oldugunu belirtmekle kalmadi, bunu ispatladi da.
INGERSOLL,ROBERT G. (1833-1899) ABD'li hukukcu ve hatip.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 189 Tuzel kisiler hakkinda guvenlik tedbiri uygulanmasi

1) Uyusturucu veya uyarici madde imal ve ticareti suclarinin bir tuzel kisinin faaliyeti cercevesinde islenmesi halinde
tuzel kisi hakkinda bunlara ozgu guvenlik tedbirlerine hukmolunur.


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder