30 Nisan 2021 Cuma

ORHAN UĞUROĞLU: KANAL İSTANBUL; İNAT RANT İHANET


ORHAN UĞUROĞLU: KANAL İSTANBUL; İNAT RANT İHANET

"İnadına" yapılması için Haziran ayında temeli atılması planlanan 200 milyar dolarlık Kanal İstanbul projesinin yatırımcısına ve yandaş müteahhitlere yaratacağı milyarca dolarlık rantlar basına sızdı.

İstanbul Boğazı için "geçiş ücretleri" Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Hesaplamalarına göre yabancı bayraklı ticari gemiler için maksimum 800 tona kadar her 100 ton için şöyle;

Fener ücreti: 34 Amerikan doları

Tahlisiye ücreti: 8 Amerikan doları

Toplam: 42 Amerikan doları

Kanal İstanbul'un inadına yapımı için Ulaştırma Bakanlığı'nın Yüksel Proje şirketine hazırlattığı "kamu özel iş birliği" fizibilite raporu kısmen belli oldu.

Kanal İstanbul için planlanan "geçiş garanti ücretleri" yabancı bayraklı ticari gemiler için maksimum 800 tona kadar her 100 ton için şöyle;

Fener ücreti: 21 6 Amerikan doları

Tahlisiye ücreti: 10 8 Amerikan doları

Toplam: 32 4 Amerikan doları

**

Bu rakamlar 800 ton kapasiteli küçük gemiler için uygulanan ve Kanal İstanbul için de uygulanması hedeflenen rakamlar.

Büyük kapasiteli gemiler için de örnek vereyim.

İstanbul Boğazı'ndan geçen yabancı bayraklı ticari gemiler için halen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından uygulanan ücret tarifesi 100 bin net ton için şöyle;

Fener Ücreti: 17.068 Amerikan doları

Tahlisiye Ücreti: 8.063 Amerikan doları

Toplam: 25.131 Amerikan doları

Kanal İstanbul için planlanan "geçiş garanti ücretleri" yabancı bayraklı ticari gemiler için uygulanacak ücret tarifesi 100 bin net ton için şöyle;

Fener ücreti: 10.886 Amerikan doları

Tahlisiye ücreti: 10.800 Amerikan doları

Toplam: 21.686 Amerikan doları

**

Değerli okurlarım elbette fark ettiniz ki Kanal İstanbul için "geçiş ücretleri" İstanbul Boğazı'ndan geçişlerde uygulanan mevcut tarifelerden daha düşük.

Anlaşılıyor ki;

AKP iktidarı "inadına" yapmak istediği Kanal İstanbul'u "ucuz fiyat tarifesi" ile işlettirecek.

100 bin net ton kapasiteli gemiler;

İstanbul Boğazı'ndan 25 bin 131 Amerikan doları vererek geçiyor

Kanal İstanbul'dan 21 bin 686 Amerikan doları vererek geçecek.

2026'da açılacak Kanal İstanbul için yatırımcıya yılda 55 bin gemi geçme garantisi veriliyor.

**

İşte Karadeniz'den Marmara'ya Marmara'dan Karadeniz'e geçecek gemiler için işin püf noktaları tam da bu tarifelerle ortaya çıkıyor:

1- Pahalı tarifeli İstanbul Boğazı'nı kullanmayacaklar

2- İstanbul Boğazı geçişinden devlet bütçesine tek bir dolar gelmeyecek

3- Bu dolarlar Kanal İstanbul yatırımını yapacak özel şirkete akacak

4- 2026 yılında örneğin 40 bin gemi geçerse 15 bin geminin "garanti geçiş ücreti yukarıdaki tarifeye göre devlet bütçesinden özel şirkete ödenecek.

Kanal İstanbul projesinin mali yönden özeti şudur:

Devlet milyonlarca dolarları kaybedecek

Özel sektör milyonlarca dolarları cukkalayacak…

Bunu adı da garantili kâr sistemi ile "Kamu Özel İşbirliği" modeli mi olacak?

Hayır bunu adı;

Devlet kârını yandaşa aktarma olacak…

Peki ben ne anladım bu işten?

Devlet baba İstanbul Boğazı'ndan Montrö Antlaşması ile milyonlarca dolar net kazanç sağlarken durup dururken "inadına" neden zarar etsin?

**

Tabii Kanal İstanbul inadının bir de bina müteahhitlik rantları var.

Yapılan açıklamalar gösterdi ki Kanal İstanbul güzergahı etrafındaki tün arsalar araziler AKP yandaşları tarafından çoktan kapışılmış.

Katarlılar bile katar katar arsa kapatmışlar…

Kanal İstanbul açılmaya başlar başlamaz rantiyecilerin hücumu başlayacak.

Alt yapı ihaleleri yandaş müteahhitlere verilecek

Kamu binalarının yapımı yandaş müteahhitlere verilecek

Telekomünikasyon ihaleleri yandaş müteahhitlere verilecek

Elektrik doğal gaz yatırımları yandaş müteahhitlere verilecek

Özetle rantçılara gün doğacak herkes bu ranttan payını alacak.

**

Kanal İstanbul projesinde yatırımcı kârı için "zorunlu" olan özel kıyak var;

"Kılavuzluk" bedeli ve "Römorkör" bedeli...

Şirket bu hizmetlerden de garanti edilen sayılardan az olursa devletten "garanti para" alacak.

Önce Kanal İstanbul sonra Kanal Gelibolu;

Hedef; Güle güle Montrö

Sonuç; Karadeniz'e geç Amerika

Kanal İstanbul; İnat rant ve ihanet projesidir.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kanal-istanbul-inat-rant-ihanet-58800yy.htm

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ozgurluk ve bagimsizlik benim karakterimdir.
Ben milletimin en buyuk ve ecdadimin en degerli mirasi olan bagimsizlik aski ile dolu bir adamim.
Cocuklugumdan bugune kadar ailev husus ve resm hayatimin her safhasini yakindan bilenler bu askim malumdur.
Bence bir millete serefin haysiyetin namusun ve insanligin vucut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin ozgurluk ve bagimsizligina sahip olmasiyla kaimdir.
Ben sahsen bu saydigim vasiflara cok ehemmiyet veririm.
Ve bu vasiflarin kendimde mevcut oldugunu iddia edebilmek icin milletimin de ayni vasiflari tasimasini esas sart bilirim.
Ben yasabilmek icin mutlaka bagimsiz bir milletin evladi kalmaliyim.
Bu sebeple milli bagimsizlik bence bir hayat meselesidir.
Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse insanligi teskil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabi olan dostluk ve siyaset munasebetlerini buyuk bir hassasiyetle takdir ederim.
Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin bu arzusundan vazgecinceye kadar amansiz dusmaniyim.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

53. BIR TANRISAL LUTUF A, SONSUZ IYI VE KUDRETLI BIR ALLAH'A INANILMAZ

"Allah nimet ve ihsanlarinin mutasarrifi degil midir? Kendi malini istedigi gibi kullanmakta ve tasarrufta ozgur degil midir? Malini geri isteyemez mi? Hareket ve durusunun hesabini sormaya yaratiklarinin hicbir hakki yoktur. Kudretindeki eserleri istedigi gibi kullanabilir. Olumlulerin mutlak hukumdari oldugu icin keyfinin istedigi gibi mutluluk ya da felaket dagitir. "

Yaptigi kotulukler nedeniyle bizi avutmak ve gonul almak icin ilahiyatcilarin bize yaptigi aciklama budur. Onlara sunu soylerim: iyilik ve nimetleriyle sonsuz olan bir Allah'in tasarrufu olmaz, belki aklin geregi olarak, iyilik ve nimetlerini yaratiklarinin uzerine sacmaya zorunlu olur. Onlara derim ki, gercekten iyiliksever bir varlik, iyilik yapmaktan, hayir yapmaktan cekinmede kendisinde hak bulmaz. Gercekten comert olan bir kimse, verdigini geri almaz, bunu yapan herkesin tesekkur beklememesi gerekir; ve nankorler vucuda getirdiginden dolayi sizlanmaya, yakinmaya hakki yoktur.

Bu Allah'la insanlar arasinda karsilikli bir anlasma ve yukumlulukler varsayan din ile, ilahiyatcilarin Allah'a atfettikleri zorba ve garip yaratilis nasil birlestirilebilir? Eger Allah'in, yarattiklarina karsi hicbir borcu, hicbir gorevi yoksa, yaratiklarin da Allah'a karsi hicbir borcu, hicbir gorevi olmayabilir. Her din, "bana uyunuz, beni seviniz, bana ibadet ediniz, ben de sizi mutlu edecegim" dedigi varsayilan tanrisalliktan insanlarin beklemekte kendilerini hakli zannettikleri mutluluk uzerine kuruludur. Insanlar da "Bizi mutlu ediniz, sozlerinize sadik kaliniz, biz de sizi sevecegiz, yasalariniza uyacagiz" diyor. Yarattiklarinin mutlulugunu ihmal etmekle, teveccuh ve iltifatlarini keyfi olarak dagitmak ve armaganlarini geri almakla, Allah, her dine "temel" hizmetini goren anlasmayi bozmuyor mu, yirtmiyor mu? Ciceron hakli olarak, "Allah insana kendisini sevdirmezse onun Allah'i olamaz" demisti. Tanrisalligi iyilik olusturur; bu iyilik ancak insanin hissettigi mutluluklarla ortaya cikar, insan mutsuz olur olmaz bu iyilik ve onunla birlikte tanrisallik da yok olur; sonsuz bir iyilik ne taraf tutucu, ne de ayricalikci olabilir. Eger Allah sonsuz iyiyse butun yarattiklarini mutlu etmelidir.

Sinirsiz ve sonsuz bir iyilik fikrini yok etmek icin tek bir mutsuz yeterlidir.

Sonsuz iyi ve guclu olan bir Allah'in ulkesinde tek bir insanin sikinti icinde olmasini havsala alir mi? Sikintili olan bir hayvan, bir peynir kurdu dahi, tanrisal lutfa, Allah'in sonsuz iyiliklerine karsi, yenilmeyen, itiraz kabul etmez kanitlar olurlar.

Ilahiyatcilara gore, bu dunyanin keder ve acilari, suc isleyen insanlarin ilahiyat katindan uzerlerine cektikleri ve hak ettikleri cezalardir. Ancak insanlar nicin sucludur? Eger Allah her seye kadir ise, "Bu dunyada her sey duzen ve intizam uzerine bulunsun, butun uyrugum, iyi, masum, her kusurdan ve gunahtan arinmis olsun, mutlu olsun!" demek, onun icin "Her sey olsun!" demekten daha mi masraflidir? Daha mi cok zahmetlidir? Bu kadar mutlak guclu olan Allah'in, eserini noksan ve kusurdan arinmis olarak vucuda getirmesi, bu kadar kusurlu, bu kadar kotu yapmasindan daha mi zordu? Insanlarin yoklugu ile mutlu ve bilgili olarak var olmalari arasindaki boyut, insanlarin yokluguyla budala ve sefil olarak var olmalari arasindaki boyuttan daha mi fazlaydi?

Din bize bir cehennemden, yani Allah'in sonsuz kerem, lutuf ve iyiligine ragmen, insanlarin pek cogu icin sonsuz izdiraplar sakladigi mahpesten, sonsuz acilar veren yerden soz ediyor. Dolayisiyla, insanlari bu dunyada pek mutsuz kildiktan sonra, Allah'in onlari ahirette daha cok mutsuz kilabilecegini dolayli olarak anlatiyor. Bu duruma karsi, "O zamanda, Allah'in iyiligi yerine adaleti gecer" diyerek isin icinden cikiyorlar. Ancak bir buyuk ki, en korkunc eziyete yer verir; o sonsuz degildir, sonsuz bir iyilik degildir. Ote yandan sonsuz kotu olan bir Allah'a, degismez bir varlik gozuyle bakilabilir mi? Merhametsiz bir kahirla, gazapla dolu olan ve bir adi da kahhar (batinci yok edici) olan bir Allah, kendisinde, merhametin, ayirt etmeksizin herkesi korumanin (rahmanulrahimligin) ve iyiligin, "golgesi" olsun bulunabilen bir Allah midir?
- - - - - - - - - - - - -
Kendisini olume tasiyan arabanin icinde, kapiya attigi umarsiz cifteler, tum hayvanlarin yitip giden umutlarini da yankilandirir.
Ozgurluklerini savunamayanlarin odedikleri bedel agirdir.
Ozgurluk, degerli oldugu olcude kirilgandir da...

- - - - - - - - - - - - -
Bu yuzyil Darwin'in yuzyili olarak anilacak.

O, bu gezegene gelmis en buyuk insanlardan birisidir.
Hayat olgusuna din ogretmenlerinden cok daha fazla aciklik getirdi.
Evrim ogretisi, en uyumlu olanin hayatta kalma ogretisi, turlerin kokeni ogretisi dusunen butun zihinlerden Ortodoks Hiristiyanliktan kalan son artiklari da temizledi.
Incil'in, korkunun onderliginde cahillikle yazilan bir kitap oldugunu belirtmekle kalmadi, bunu ispatladi da.
INGERSOLL,ROBERT G. (1833-1899) ABD'li hukukcu ve hatip.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 189 Tuzel kisiler hakkinda guvenlik tedbiri uygulanmasi

1) Uyusturucu veya uyarici madde imal ve ticareti suclarinin bir tuzel kisinin faaliyeti cercevesinde islenmesi halinde
tuzel kisi hakkinda bunlara ozgu guvenlik tedbirlerine hukmolunur.


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder