Bunlar, bizdeki radikal dinci akımlara benzer marazi fikirlerdir.
Düşünebiliyormusunuz, bir ırkı tümüyle ortadan kaldırmanın zihinsel egzersizlerini birkaç yüzyıldan beri yapmaktadırlar.
Ve üstelik Osmanlının yıkılışı sırasında Türkleri bulundukları bütün yerlerden Anadolu'ya sürerek, amaçlarına da kısmen ulaşmış oldular.
Yine de, bu kazanımlarından tatmine ulaşmış değiller, bizi Anadolu'dan da sürüp kendi deyimleriyle Mongolistan'a atmaya can atıyorlar.
Bunu da, yakın zamanlarda bile hiç çekinmeden rahatça dile getirmeye devam ediyorlar.
Ve malesef batılılar bilim ve teknolojide bizden ileride oldukları için, bize ve bölgemiz güç kuvvet yetirebilmektedirler..
Türklerin Yıkılışı Üstüne İncil Önbilisi (!)
Prof. Dr. Türkkaya Ataöv
Türklerin yuvarlanıp çökmeleri ve yok olmalarına ilişkin 1853 yılında Londra'da yayımlanmış bir kitap metni geçti elime. İngilizler ve Fransızlarla birlikte ve Çarlık Rusyasına karşı 1854'de başlayan Kırım Savaşından bir yıl önce Londra'da basılmış. Hıristiyan din kitaplarındaki birtakım sözlerden hareketle, Türklerin ortadan kalkması ve onların yerine on İsrail kabilesinin geçmesi üstüne kaleme alınmış. Uzun ve gerçek başlığı şöyle çevrilebilir: "Türk Gücünün Yıkılışına İlişkin Önbili ve On Kabilenin Dönüş Hazırlığı." Basılı metnin tümünden Türklerin ortadan kalkmalarının amaçlandığı, ayrıca "kesin" olduğu anlaşılıyor. Britanya başkentinde bugün de önde gelen yerlerden biri olan Regent Sokağı 215 sayılı yapıda Thomas Bosworth Yayınevince basılmış. Yazarı G.S. Faber adlı Sherburn hastahanesi yöneticisi ve Salisbury papazı...
Aşağıda bu kitabı özetleyeceğim. Bu arada, beni bu kaynaktan haberdar eden Ahmet Sabri Keskin'e teşekkür ederim.
...........................................
...........................................
Benim Faber'in bu kitabıyla ilgilenmemin nedeni onda Türk düşmanlığının yeni bir kanıtını görmüş olmamdır. Britanya bağlaşığı olarak Ruslara karşı Kırım Savaşına katılmamızdan bir yıl önce Türkiye'nin yıkılışını bir "müjde" gibi veren bir kitabın, üstelik din temelli olarak Londra gibi bir başkentte yayımlanması ilgi çekicidir. Ayrıca, böyle bir yıkılışı İsrail devletinin yeniden kuruluşuyla bağdaştırmak da başlı başına ilginçtir. Geçmişin kimi Yahudi çevrelerinde böyle bir özlem ve beklenti vardı. Örneğin, 1913-16 yılları arasında başkent İstanbul'da ABD Büyükelçisi olan H. Morgenthau da Yahudi kökenli bir Amerikalıydı. Birinci Dünya Savaşında ABD ile karşı devlet kümelerinde yer almış, ancak birbirimize savaş açmamıştık. Buna karşın, Morgenthau'un özellikle Ermeni sorununda çok ileriye giderek Türklere karşı açık, sürekli ve çok abartılı düşmanlık yapmasının bence bir önemli nedeni Osmanlı devletinin savaşta karalanması, yenilmesi ve dağılması sonucunda Filistin'de (kendi Yahudi olduğu için) bir Yahudi devletinin kurulması beklentisiydi. Oysa, üç yıllık görevi süresinde İstanbul'un dışına bir yer dışında çıkmamış, kendi özel ilgisinden ötürü yalnız Kudüs'e gitmişti.
Morgenthau'un yarattığı karmaşa bir yana, yazar G.S. Faber gibilerinin türlü safsatalarıyla da başa çıkmak gene bizlere düşüyor.
Türk Solu dergisi (13 Aralık 2010)
http://www.turksolu.org/304/ataov304.htm
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Sevgi sabırlı ve sevecendir; Sevgi kıskanç, kibirli ya da gururlu değildir; Sevgi hasta yapılı,egoist ya da rahatsız edici değildir; Sevgi yanlışlıkların hesabını tutmaz; Sevgi şeytanla mutlu değildir, gerçekle mutludur. Sevgi asla vazgeçmez; İnancı,umudu ve sabrı asla başarısızlığa düşmez. Sevgi başı ve sonu olmayan bir şeydir... İnanç, umut ve sevgi. Bu üçü önemlidir. Ama en büyükleri sevgidir". Yeni Ahit kitabının korintiler bölümünden oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder