Siz sonuçları sebeb, sebepleri sonuç sanıyorsunuz.
Müslüman ülkelerde görülen islami kalkışmanın bu ülkelerdeki toplumsal dinamikler nedeniyle olduğunu sanıyor ve iddia ediyorsunuz.
Hayır, fena halde yanılıyorsunuz ve hatta yanıltıyorsunuz.
Batı yüzyıllardır müslüman halkları bu istikamette, yani çağdışı mürtecilerin iktidardan pay alabilmelerine imkan sağlayacak şekilde manuple etmektedir.
Bu yeni bir olgu değildir.
Evet, batı her zaman planlar yapıyor.
Ben bir zamanlar batılıların müslümanları ılımlı islamla ehlileştirerek, onları kendine ticari partnerler haline sokmayı planladığını düşünüyordum.
Böylece küresel barış tesis edilmiş olacak, herkes birbirine sarılacak, ilahi bir uyum tesis edilecekti.
Yanılmışım.
Fakat sonradan fark ettim ki, batını hiçbir zaman asla böyle bir hedefi olmamış.
Batı kendine denk, kendisiyle başa çıkabilecek medeniyet ve güç odaklarının gelişmesine karşı olmuştur, hatta yer yer böyle gelişmeler olursa bunları da bertaraf etmek için elinden geleni ardına koymamıştır.
İşte adı üstünde mürteciler(gericiler) batılıların, müslüman topluluklarda batılılara başat odaklarının gelişmesini önlemekte kulandıkları en güçlü araçtır.
Bakınız, Arap Baharı sonucu ortaya nasıl bir tablo çıkmıştır.
Arap Milliyetçileri yani Baas yenilgiye uğratılmış, yerlerine ılımlı bile değil, doğrudan en sertinden mürteciler iktidar yapılmıştır.
Mürtecilerin bir şekilde toplumsal yaşamda etkin olduğu bütün ülkelerde toplumsal bütün parametreler dip yapmıştır, böyle ülkeler batılıların açık sömürüsüne tam anlamıyla açılmıştır.
Bakınız, İran'la petrol ticaretimizi azaltıyor, Libya'yla artırıyoruz, bu ne anlam taşır bir düşünün.
Neden önce Libya çökertildi, çünkü mürtecilerin iktidarda olduğu bir Libya, batının İran'la olan boğuşmasında petrol sigortası olsun diye böyle yapılmıştır.
Bana Malezya'dan, Endonezya'dan bahsetmeyin, bunların hepsi de sömürgedir.
Batı müslüman ülkelerde her zaman kendine müttefik olarak mürtecileri seçmiştir, hiçbir zaman milliyetçiler, üçüncü dünyacılar batının sempati duyduğu kesimler olmamıştır.
Bakın ülkemizde batının can düşmanları kimler, ulusalcılar, milliyetçiler, peki iş ortakları kimlerdir, ılımlısı-serti bütün mürteciler, paragöz liboşlar.
Gerek AKP çevreleri, gerekse Fitnebaz Cemaat birçok defa açık açık ağızlarıyla milliyetçi, kavmiyetçi(?!), olmadıklarını, din kardeşliği ekseninde dünyaya baktıklarını ifade etmiştir.
Milliyetçiler hapiste, onları hapsedenlerse küresel oligarklarla bir yatağa girmiş olan yerel mürtecilerdir.
Özeti budur.
Yalan yanlış konuşmayalım.
Ülkemizdeki mürteciler batının hilafına değil, doğrudan onlarla işbirliği ve akord içinde bu günkü güçlerine ulaşmıştır.
Batı ulusalcılara karşı mürtecileri kendine müttefik seçmiştir.
Bu hengamede ülkemiz daha on yıllarca sömürüye açık olacaktır.
Batılılar, sonrası için Allah kerimi İngilizce olarak söylemektedir.
Sizler, tıpkı diğer Arap ve islam ülkelerindeki diğer mürteciler gibi batının kölelerisiniz, sizler kendi halklarınızı batılılara satan işbirlikçilersiniz.
Bu hemen hemen bütün dünya da böyle.
İstisnalar var mı?
El cevap var.
İran...
İran'daki mürteciler işbirlikçilikle ele geçirdikleri iktidarı batıyla paylaşmayı reddettiği için bu gün hedef tahtasındadır.
On 02.04.2012 15:15, Abudeyam wrote:
Sayin Kuzey RuzgariYazinizdan ruyalarinizi ogrenmis oldum.Bilhassa 1995'den beri Turkiye'deki darbeleri ve darbe girisimlerinin izdusumlerini Israil ve Amerikan Neocon basindan izlerim.1995 secimlerinde
Refah Partisi Necmettin Erbakan 6,012,450 21.37 4.49 158 96 Anavatan Partisi Mesut Yılmaz 5,527,288 19.65 4.36 132 17 Doğru Yol Partisi Tansu Çiller 5,396,009 19.18 7.85 135 43 Demokratik Sol Parti Bülent Ecevit 4,118,025 14.64 3.89 76 69 Cumhuriyet Halk Partisi Deniz Baykal 3,011,076 10.70 10.70 49 49 Milliyetçi Hareket Partisi Alparslan Türkeş 2,301,343 8.18 tablosu, Siyonist dunyada alarm zillerinin calmasina neden oldu.Butun dunyada oldugu gibi Turkiye'de de Berlin Duvarinin yikilisi ile sembollesen surec, Islami hareketlerde bir yukselisle beraber geliyordu.Bu sosyal gelismeyi durdurmak, tersine cevirmek icin Siyonizm Turkiye'de bir operasyon baslatti.Bu surec askeri darbeyi ve en az 15 sene surecek bir askeri yonetimi de iceriyordu.Ancak Turkiye'de askeri darbe ortami yoktu.Bir yandan TSK icinde darbe komiteleri olustururken, diger taraftan da TSK'dan emekliler, gazeteciler ve diger unsurlardan ortami askeri darbeye hazirlayacak timler teskil edilecekti.Bunlarin hepsi yapildi. Ancak bir araya getirilebilen gucler, siz Aydinlikci firildaklar dahil, Turkiye'deki sosyal gelismenin siyasi hayata yansimasi olan AKP'ye olan kitle destegi karsisinda cok yetersizdi.Ters surec basladi ve copler, coplukte toplandi.Bu salaklara bir sey olacagi yok. Yarginin bu derinlige inecegini sanmiyorum.Yattiklari yanlarina kalacak.Abudeyam
2012/4/2 Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net>
Belli ki, generallerin gadre uğratılması sizi kefiylendirmiş.
Peki Cumbabanın ve babasının yalanları sizi hiç mi üzmedi?
Hatta, yalandan da öte nüfuz suistimallerini çalan bizden olsun mantığıyla hoş görür müsünüz?
Misal doğruluk, gerçeğe sadakat gibi faziletler sizin için kırıntı kadar değer taşımaz mı?
Hatırlarım sizin cennahtan Fazilet diye bir parti bile vardır.
Öte yandan ağlayan 51 adam kendileri için ağladıkları kadar Türk Halkı için de ağlıyorlar.
Bu adamlara isnat edilen sanal suçun dışında esas suçları nedir?
Açık açık konuşalım.
Bunları BRICS ülkelerine yakın duralım, bu şekilde eski soğuk savaş yıllarında olduğu gibi, Asyadaki Türk Cumhuriyetlerinden kopmayalım, hemen dibimizdeki Rusya'yala hasım değil, müttefik olalım, bölgesel savaşlarda en öne safta yer almayalım, Irak, Suriye gibi konularda geride duralım, stratejik tercihelerimizi milli esaslara göre planlayalım, dedikleri için ulusalcık gibi saçma sapan bir terminoloji icat edilmedi mi?
O adamlara isnat edilen sanal suç nedir teşebbüs edilmemiş darbenin suçlamasıdır.
Bakın dikkatinizi çekerim, büyük harflerle bir kere daha yazayım.
TEŞEBBÜS EDİLMEMİŞ DARBE SUÇUDUR.
Darbeye teşebbüs, ya da eksik teşebbüs saçmalığı zanlılar ancak güç ellerindeyken işleyebilecekleri suçlardır.
Zanlılar emekli olduktan sonra geriden geriye ortaya böyle bir isnatla ortaya çıkamazsınız, işin mantığına aykırıdır.
Dahası iddianame de belirtilen eksik teşebbüs suçu da tercüme edersek, TEŞEBBÜSÜN TEŞEBBÜSÜ saçmalığına gelir dayanır.
Elbette bunların hiçbirisi sizin için önemli değildir.
Sonuçta TSK geçmişte çeşitli kereler darbe yapmış muhtıra vermiştir.
İyi güzel de, o darbeleri yapanlar, muhtıraları verenler şimdi içeride olanlar değil ki?
Sizinkiler için bunun da önemi yok.
Sizin için yapılan adaletsizlikler hiç önemli değil, dalga geçilecek ufak tefek neşe kırıntıları öyle mi?
Ama bakın, şimdi zulmün bu kadar rahat savunusunu yaptıktan sonra yarın ağlamaca yok.
Aslına bakarsanız, siz oralardaki yerinizi iyice sağlamlaştırın.
Fakat ben son derece eminim, bu sadece bir zaman meselesidir.
Türkiye mutlaka bir restorasyon süreci yaşayacaktır.
Tersine akan ırmaklar kendi yatağına dönecektir.
Siz yine mürteci atalarınız gibi İngiliz, ABD işbirlikçiliğinden ekmek kapmaktan başka bir yol bulamayacaksınız?
Mülteci olacaksınız?
Ülkenizi teleskopla izleyeceksiniz.
Dünya yeniden kapışırken, kendinizi sağlama alın.
Şakası yok bu işlerin.
On 02.04.2012 13:27, Abudeyam wrote:Sayin Kuzeydogu RuzgariO gunler geride kaldi.Basortusu Cankaya'daSimdi 51 aglayan adamin mektubu dolasiyor ortalarda.Abudeyam
2012/4/2 Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net>
''Benim babam küçük esnaf ve sakallı olduğu için beni Cumhurbaşkanlığına layık görmediler.''
Yazııık, hemi de pek yazıık.
Nasıl da mağdur olmuş zavallılar.
Ahh bu laikler yok mu?
Herşey bunların başının altından çıkıyor.
-------- Original Message --------
Date: Mon, 2 Apr 2012 01:30:02 -0700 (PDT) From: mollaoglu <omolla12@yahoo.com>
Ohoooo.. Gül'ün babası Üsküdar'da konak yaptırdı, âlem hala nerelerde dolaşıyor..
GÜL'ÜN BABASI OKUYUN ..
Abdullah Gül ve babasıGel de üzülme...Abdullah Gül çok değil iki hafta önce Vakit Gazetesine ne demişti hatırlayın:''Benim babam küçük esnaf ve sakallı olduğu için beni Cumhurbaşkanlığına layık görmediler.''Sakallı babanın Cumhurbaşkanlığına seçilmek için engel değil klasik bir AKP istismarı olduğunu Sayın Demirel'in sakallı babalarını hatırlatılarak çürütülmüştü.Geriye kalıyor zavallı esnaf istismarı.Heyhat, o da büyük bir çarpıtmaymış.Gazetelerdeki habere göre meğer Abdullah Gül'ün babası Ahmet Hamdi Gül beyefendi öyle zavallı bir esnaf filan değilmiş.Tersine kökleri 1972 ye dayanan bir şirkete ASTEKSAN ve 4000 metre kare kapalı alanı olan devasa bir fabrikaya sahipmiş..Bitmedi...Abdullah Bey in zavallı dediği babasının İstanbul da da KITOKO iç ve dış Tic. LTD . Diye de ayrı bir şirketi varmış.Bütün bu şirketlerin Adana ve Romanya'da şubeleri bulunuyormuş.Abdullah Gül'ün babası fabrikasında ne imal ediyor?..Şehir, park ve bahçe mobilyaları, çöp kutuları, otobüs durakları, aydınlatma elemanları ve reklâm bilboardları.Peki zavallı esnaf Hamdi Gül bunları nerelere mi satıyor?ASTEKSAN in internetteki web sayfasına bakalım...AAaaaa o da ne!42 AKP li belediyenin referansları var orada.&nb sp;Keza İstanbul Büyükşehir belediyesine bağlı IETT ve ISTON da var.. bu listede...Referans ne anlama geliyor....ASTEKSAN 42 AKP li belediyede iş yaptı ve bitirdi anlamına geliyor..Görüyor musunuz Abdullah Gül'ün zavallı esnaf babasını...Peki, bütün bu işlerin alınması ya da verilmesinde cumhurbaşkanı Abdullah Gül' ün payı ya da katkısı var mı?Bunu ihaleye giren diğer şirketlere sormak gerek...İstanbul'un 2300 bilboardunu 5 trilyona Abdullah Gül'ün babası yapacak..Şimdi soruyoruz... Abdullah bey, bunlara ne diyorsun..?42 AKP'Lİ belediyenin babana verdiği ihalelerin hesabını vermek durumundasın. .TURBANI, DINDAR CUMHURBASKANI HIKAYESINI VE 367 ISTISMARINI BIRAK - GEL, HESAP VER....BABAN 42 AKP LI BELEDIYEDEN BU IHALELERI NASIL ALDI?BUNLARI TURBAN ISTISMARI YA DA CUMHURBASKANLIGI MAGDURIYETI MASALI ILE ORTEMEZSIN.
* Vatanin bagrina düsman dayamis hancerini* http://www.isteataturk.com/
Yok mudur kurtaracak baht-i kara mâderini?
“Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilingin törüngün kim artati udaci erti?”
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hayri yapan, hayirdan da hayirlidir; ser isteyense serden de kotudur. Hz.Ali . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ Dinlerin kitaplar1n1; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir. Nikola Tesla
__._,_.___.
__,_._,___
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kelimelerin gucunu anlamadan,insanlarin gucunu anlayamazsini. Konfucyus . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ Dinlerin kitaplar1n1; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir. Nikola Tesla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder