Siz okumuşsunuz anlaşılan.
Okumuşsunuzda ne anlamışsınız peki?
Bilimsel Araştırmalarda Dogmanın Yeri başlık.
Bilinen gerçeklere aykırı, kendi içinde tutarlı olmayan, hiçbir gözleme dayanmayan safsataları muteber sayın mı demiş bu kitap?
Peki ya aynı kitap neden Yüzüklerin Efendisinde anlatılan evrene inanın dememiş?
Ya da Harry Potter da anlatılan evrene.
Ya da Supernatural'da anlatılan evrene.
Peki ya Alice Harikalar diyarının suyu mu çıkmış.
Neden bunlar makbul değil de, İslam makbul.
Bakın işte bilimsel bir temeli de var.
Yahu koskoca adamsınız,
Yaşınız başınız var.
Ünvanınız, titriniz var.
Hala çocukça masallar peşindesiniz.
Büyüdünüz artık, masallar geri kaldı, bunu bilin.
Bir varmış,bir yokmuş, Allah'in kulu çökmüş,
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde,
Deve tellal iken,pire berber iken,
Ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken,
Ak sakal,sarı sakal,
Berber elinden yeni çıkmış kırkılmış yok sakal,
Kasap olsam sallayamam satırı,
Nalbant olsam nallayamam katırı,
Hamama girsem sorarım natırı,
Nadan olan bilmez ahbap hatırı,
Dereden geldim,sandığa girdim,
Bir de ne göreyim,köşede bir hanım oturuyor,
Şöyle ettim,böyle ettim,
Yüzüne baktım,hanım yerinden kalktı,
Çıktık birlikte yola,
Ne sağa baktık ne sola,
Gide gide Kaf dağının arkasına geldik ki,
Ne ileri gidilir ne geri,
Sana bir masal söyliyeyim gel beri.....
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Sayin Simsek
Birkac gun once Thomas Khun'un
adli makalesini herkesin dikkatine sundum.
Poyraz gibi kisiler yine Thomas Khun'un
The structure of Scientific Revolutions
gibi kitaplarini okumanin yakinindan bile gecemezler.
Bilgi teorisinde, epistemolojide cagdas gelismelere adamakilli kapalidirlar.
Poyraz gibileri gorunce Yasin Suresindeki ayetleri hatirlamamak mumkun degil:
"Onlari inzar etsen de, etmesen de farketmez"
Abudeyam
2014-11-12 16:11 GMT+01:00 ahmet dogan Simsek ahmetdogan.simsek@gmail.com [TurkishCommunity-SaudiArabia] <TurkishCommunity-SaudiArabia@yahoogroups.com>:
Sayın Poyraz
Bilim sizin içinde bizim içinde bazı matematik kesin referanslar hariç uzun süreli (sonsuz değil) referans olarak kabul edilebilir verilerdir. Bizim referanslarımız Kuran'ın Allah Tarafından verilmiş kesin referans kaynağımızdır. Siz bu durumu bilmediğiniz yani bu duruma agâh olmadığınız yani bu durumdaki referanslar en azından bir kısmını müşahede ile gözlemleyebilmek için basiretinizi açmayıp inadına kapattığınız için sizin açınızdan referans olarak kabul edilmemektedir. Buna rağmen bizler renk körü olmadığımız için sizinle konuşurken kesin referanslarımız olan renklerden bahis etmemek gibi bir imkâna sahip değiliz. Çünkü bunlar bizim için kesindir. Bu konuda bir ama olduğunuz var sayımı ile düşünürseniz. Size tarifler dokunulabilen geometrik şekiller üzerinden tarif edilebilir. Ama renklerin geometrik şekilleri yoktur. Sizin bilimselliğiniz işte bu durumdaki gibidir. Kendi içinde sizin içinde bizim içinde sizin bilimselliğiniz doğrudur. Ama bizim anlattıklarımız sizin anlama alanınız da sizin yöntemleriniz ile açıklanamaz. Bu yüzden bazı bilim insanları dahi idrakin yüceliğine erişemiyor isen. İnkarın basitliğine düşme bari derler. Hiç kimse her şeyi bilemez. Ama beş duyusu olanlar ortak paydalarda anlaşırlar. Dört ya da üç ve sadece iki duyusu faal olup diye duyuları çalışmayanlara beş duyuluların her şeyi anlatmaları mümkün değildir. Bazı şeyleri anlamak için ise beş duyudan fazlası gerekmektedir. Benim kesin olarak anlattığım şeylerde siz sizin kategoriniz de olanlar dışında ciddi bir muhalifime rastladınız mı? Çünkü Allah iman etmeyenlerin dahi her şeyi algılamaların imkânı olmadığına dair bir bilinçaltı vardır.
Bu konuda şöyle bir örnek verilir.
Filozoflar binlerce yıl kendilerine yetişmesi için fizikçileri (bilim insanlarını) beklemişler ve nerede kaldınız be birader demişler. Benim bu fıkraya eklemek istediğim ise son cümlenin değiştirilmesidir. Filozoflar nerede kaldınız be birader sizi beklerken mutasavvıflara yetişme şansını kaybettik demişler.
Ne ise şaka bir yana da sizin yeni bulduklarınız Kuran söyledikten 1400 sene sonra o da Kuranda görülerek anlaşılıp arandı ve bulundu. Bu yüzden bilim insanları sizin kadar iddiacı değiller. Zaten iddiacıları artık bilim insanından da saymıyorlar. Benim size söylediklerim ise Bilim insanları açısından kesin inanılmaz ve kabul edilmez değildir. Bu yüzden soru işareti koysalar da kesin ret ve kabullere pek yaklaşmazlar.
En iyi dileklerimle size sağlıklar ve daha fazla algı artışı ile anlayışlar dilerim.
A.D.Şimşek
12 Kasım 2014 16:15 tarihinde T.C. Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
Sayın Ahmet Doğan ŞİMŞEK,
O odur, bu budur, şu şöyledir diye bir sürü cümle yazmışsınız.
Allah şudur, budur, peygamber böyledir, şeytan şöyledir falan.
Sanki bütün yazdıklarınızı elinize tutmuş, gözünüzle görmüş gibisiniz.
Çok eminsiniz.
Dikkatle bir bakın, bir okuyun yazınızı.
Yazdıklarınızı destekleyecek verileriniz nelerdir bir bakın.
Sizin benim de bildiğim başka kimsenin de paylaşmadığı bir iki sanrınızdan başka destekleyici hiçbir veri yok.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 10.11.2014 16:41, ahmet dogan Simsek wrote:
Aşağıdaki materyalist yazıya istinaden yazılmıştırAllah Alemlerin yani her şeyin Rabbidir. Yani yaratanı, besleyeni, büyüten, yaşatanı, öldüreni, öğretmeni, eğitmenidir. Allah her şeyin yanı sıra, var ve yok, zaman ve mekan kavramlarını iyi ve kötü kavramlarını yaratan ve isimlendiren sadece odur.iyi ve kötüden de münezzehtir. İyi ve kötüyü yaratan geceyi gündüzü yaratan her şeyi zıddı ile yaratan odur. Kendisi vardan yoktan, zamandan mekandan, iyiden kötüden ve her şeyden münezzehtir. O ne yarattıklarından her hangi bir şeye benzer. nede yaratılmışlar dan her hangi bir şey ona benzer. Mutlak tek eşi benzeri olmayan doğmamış doğurulmamış olandır. Peygamberleri gönderende odur. Şeytanı yaratan da odur. Her şeyin Rabbi sadece ve tek olarak o olduğu için. İyiliği de kötülüğü de her şeye öğretmek için de her şeyi zıddı ile birlikte yarattığı gibi bu sıfatları da birlikte yaratmıştır. ve örnek olarak yarattığı insanın içinde bunları tefrik etmek için onlara öğretmiştir. Son Nebi Peygamber efendimiz insanlar uykudadır ölünce uyanırlar demiştir. Yani bu dünya hayatı bir tür Matrix bir şey olup insanlar uykudadır ve bu bilgiler bilinçlerine indirilmekte ve refleksleri kayda alınmaktadır. İyiliği tercih edenler Peygamberlerin çağırdığı tarafa (Cennete), Kötülüğü tercih edenler Şeytanın çağırdığı tarafa yani cehenneme gideceklerdir. Bu dünya sahnesinde bu piyesin oynanmasından amaç bütün sonsuz alemler ve kainatlar da ki varlıklara hayat zaman ve mekan içindeki gerekli ahlaki değerler ve kavramlar ile herkesin her şeyin kendi heva ve heceslerine göreceza ve mükafat olacağını öğretmektir. Çünkü Allah Alemlerin Rabbi, yani öğretmeni ve eğitmenidir.Bu dünyadaki yaşam süresince insan kendi seçimini yapmakta özgür bırakılmıştır.Rablerini var diye tasdik edenler. Gidecekleri her yerde Var olan Rablerinin yardımına kavuşurlar.Yok diyenler ise gidecekleri her yerde kendilerine yardım edecek mesela Cehennemde ona merhamet edip çıkaracak bir rab olduğunu öğrenseler de artık ona ulaşamayacak ondan bağışlanma dilekleri kabul edilmeyeceği için artık o yok diyenler için yok mesabesinde olacaktır.Allah Kafirlerin kibirleri yüzünden Allah'a karşı dahi kibirlendiklerini ve yüzden uğrayacakları azapları hak ettiklerini inkarcıların kendilerine kanıtlatacaktır.Aşağıdaki yazıda mekanın içinde yani Allah'ın ol demesi ile olmuş bir kelimesi olan mekanın içinde Allahı aramaları tuhaflığını gösteren bir sürü söz safsata vardır.Bunu Hz. Ali (Ra) İlim bir noktada mündemiçtir. (Toplanmış cem olmuştur) Onu cahiller çoğaltırlar buyurmuştur. Bilim insanları da tıpkı diğer sınıflar gibi iman edenler ve kafirlerden oluşur. Sokaktaki en sıradan kişilerde İman edenler ve kafirlerden yani inkar edenlerden oluşurlar. Bu yüzden iman ve inkar her seviyedeki insanlar arsında pozisyonlarına göre değil kendi iradeleri ve gerçekleri arama gayretlerine bağlıdır. Maddede eşelenen sadece maddi şeyleri bulurlar. Manada arayanlar da kendisinin sonsuza kadar ihtiyaç duyacağı şeylerin manalarını bulur. Asıllarına kavuşurlar. Burası insanın uyurken gördüğü rüya gibi bir hayattır. Verdiğimiz tepkiler ve refleklerimiz sonumuzu belirler.İnsanlar Uykudadır. Ölünce uyanırlar. Hadi ŞerifA.D.Şimşek--
10 Kasım 2014 13:27 tarihinde Ali YÜCEL <ali.yucel@ibb.gov.tr> yazdı:
Pozitif ateizm kavramı üzerinden kötülük problemini konu edinerek, kendi kötülüğünüzü ortaya koymuş oluyorsunuz. Bir de Haşa ve Kella keferelik yaparak " Tanrının Var Olması Mümkün Değildir" lafınızı hem de Atatürk'ün ölüm yıldönümü gününde söylemiş oluyorsunuz. Ateistlerde bu densiz beyinsiz çıkarım yapanlara da rastlanabilir. Hz Ali Efendimize isnad edilen bir söz de; "Her şey bir şey ifade eder. Hatta hayvan pisliği/gübre bile bir şey ifade eder. Lakin cehalet ise, hiçbir şeydir" der. Allah kimseyi cahillikle ma'lul eylemesin! Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun!
A.YÜCEL
From: T.C. Oraj POYRAZ [mailto:murte@emaildodo.com] Sent: Monday, November 10, 2014 10:07 AM
To: Ali YÜCEL
Subject: Kötülük problemiKötülük problemi
Inanclilara genellikle iddia sahibi tarafin kendileri oldugunu soyleriz.
Biz ateistlerin tek iddiasinin teist iddialarin yanlisligi oldugunu soyleriz.
Bu dogru elbette ama teist iddialarin yanlisligi ifadesi cok genis bir ifade.
Bu ifadenin altina sigabilecek pek cok iddiadan bahsedilebilir.
Bunlar arasinda Tanri kavraminin delili olmadigi, absurd oldugu, dinsel bilgilerin celiskili ve sacma oldugu, ya da bilime aykiri oldugu, vs.gibi pek cok alt iddia var.
Tabi tum bunlara ragmen, bu tur cogu ateist iddianin temel olarak yaptigi dogrudan Tanri'nin varolamayacagini iddia etmekten ziyade, ya Tanri gibi bir kavrama gerek olmadigi, ya da Tanri'nin varliginin kanitlanamayacagi gibi gerekcelerle Tanri'nin varoldugu iddiasini reddetmeye yonelmektir.Fakat ateist argumanlar arasinda iki tanesi var ki, sadece pasif bir sekilde Tanri iddiasini reddetmeye degil, pozitif ateistlerin kullanabilecegi sekilde, Tanri'nin varolmadigini kanitlamaya yonelik olarak kullanilabilecek iddialar.
Bu kategoriye giren iddialarin bir tanesi Tanri'ya ithaf edilen bazi niteliklerin (her seye kadir olma ve her seyi bilme gibi) paradoksal olmasi ve mantik sorunlarina yol acmasi.
Dolayisiyla, tanimlandigi sekliyle Tanri kavraminin mantiga sigmamasi, absurd olmasi.
Her seyi yarattigi soylenen bir Tanri'nin mantik kurallarini da yaratan varlik olmasi gerektiginden, Tanri'nin kendi yarattigi bu kurallarin uzerinde olup olmamasi temel bir problemdir teistler acisindan.
Eger mantik kurallarini Tanri'nin ustunde gorurlerse, bu Tanri kavramina aykiri olur, Tanri'nin gucunu kisitlar.
Eger Tanri'yi mantik kurallarinin ustunde gorurlerse, o zaman Tanri'nin mantiga sigmayan, absurd birsey oldugunu soylemis olurlar, ki bu yaygin bakis acisina gore Tanri diye birseyin varolamayacagini zaten kanitlar.
Fakat baska bir bakis acisina gore, bu durum dogrudan Tanri'nin varolmadigini kanitlamaz.
Mantik ilkelerine uymayan fakat yine de varolan birseyin mumkun olabilecegini iddia eder bazi teistler.
Fakat bu durumda da, Tanri'nin varolamayacagi kanitlanmis olmasa da, en azindan biz insanlarin zihinsel yeti olarak boyle bir varligi anlayamayacagimiz, onun varligi bilgisine ulasamayacagimiz kabul edilmis olur teist tarafindan.
Biz bu bilgiye ulasamayacaksak da, akla dayali olarak nasil Tanri'nin varoldugunu kabul etmemiz beklenebilir?
Normal olarak, aklin yolu o durumda Tanri'nin varligini reddetmek olacaktir.
Tabi israrli bir teist burada da akla dayanmayan (kalp ya da gonul gozune dayanan) bir imandan bahsederek isin icinden cikmaya calisabilir, ki nitekim bunu yaparlar da, ama sonucta pozisyonlarinin oldukca zayiflamasina razi gelmis olurlar.
O noktada artik pek cok teistin iddia etmeye bayildigi gibi aklin yolunun Tanri'nin varligina goturdugu gibi iddilarini terketmek zorunda kalirlar.Tanri ve mantik ikilemi haricinde, pozitif ateist bir pozisyonu savunmak icin kullanilabilecek ve teist iddialarin bir numarali dusmani olarak gorulen ve yukarida acikladigim Tanri ve mantik sorunundan daha fazla bilinip daha da populer olan, hatta pek cok kisiye gore teist iddialari cok acik ve basit bir sekilde curuten cok guclu birbaska ateist arguman vardir ki, bu argumana kisaca "kotuluk problemi" denir.
Kotuluk problemi birkac sekilde formule edilebilir.
En basit ifadesi, "Tanri varsa ve soylendigi gibi sonsuz iyiyse, o zaman dunyada neden kotuluk var?" seklinde kisaca aciklanabilir.
Eger Tanri sonsuz iyi ve sonsuz gucluyse, o zaman kendi zitti, yani kotuluk varolamamalidir.
Tanri kendi sonsuz iyilik niteligini diledigi her alanda ve her ayrintida gerceklestirebilmeliydi.Bu problem degisik sekillerde ifade edilebilir.
Fakat gunumuz filozoflari arasinda bu argumanin en yaygin ifade sekli asagidaki gibidir.Asagidaki 4 onermenin en fazla 3 tanesi bir arada dogru olabilir, 4'u birden dogru olamaz:
1) Tanri vardir
2) Tanri iyidir
3) Tanri sonsuz gucludur
4) Kotuluk vardir
Simdi dusunursek,
Eger Tanri varsa ve iyiyse, fakat kotuluk de varsa, demek ki Tanri sonsuz guclu olamaz.
Eger Tanri varsa ve sonsuz gucluyse, fakat kotuluk de varsa, demek ki Tanri iyi degildir.
Eger Tanri varsa, sonsuz gucluyse ve iyiyse, o zaman kotuluk varolmamalidir.(Fakat kotuluk bilindigi gibi vardir).
Dolayisiyla, tek tutarli sonuc, eger kotuluk varsa, tanimi geregi sonsuz guclu ve iyi olan bir Tanri varolamaz.
Eger Tanri'nin niteliklerini degistirerek isin icinden cikmaya calisirsaniz, o zaman bahsettiginiz Tanri teizmin Tanri'si olmaz.
Dolayisiyla, icinde kotuluk barindiran veya sonsuz guclu olmayan bir Tanri tanimi yaparak problemi cozmeye calisirsaniz, o zaman bahsettiginiz Tanri teizmin tanrisi degildir.
Kisacasi, kotuluk problemi mantiksal acidan sarsilmasi cok guc ve cok etkili bir argumandir.Dogal olarak, teistler bu argumanla karsi karsiya geldiklerinde binbir kiliga girerler ve isin icinden cikabilmek icin cok ter dokerler.
Fakat bir kez inancinizi akla ve mantiga degil, kor imana dayandirirsaniz, en guc durumlardan bile kurtulmanin bir yolunu bulursunuz, ya da buldugunuzu sanirsiniz.
Dolayisiyla, teistlerin de dogal olarak bu problemle ilgili sozde aciklamalari vardir.Bir argumani karsilamanin birkac yolu vardir.
Ya mantik orgusunde bir yanlislik bulacaksiniz, ornegin Oncul 1: "Insanlarin kafasi vardir", Oncul 2: "Farelerin kafasi vardir", Sonuc: "Fareler insandir".
Boyle bir mantik orgusu elbette ki yanlisdir.
Burada A => B ve C => B'den A => C cikarilmaya calisilmistir ki bu tum mantik kitaplarinda goreceginiz gibi hatali bir mantik kurgusudur.
Bundan baska mantik yanlislari da mumkun ama bu ne kastettigimizi gostermek icin yeterli.Kisacasi, ya argumanin mantiksal cikariminda bir yanlislik bulacaksiniz, ki bunu bu durumda uygulayamazsiniz, ya oncullerin gecersiz oldugunu soyleyeceksiniz, bu ornekte boyle bir karsilik da mumkun degil, ya sonucu kabul edeceksiniz (ki teistin en son yapmak isteyecegi secenek olur bu), ya da oncullerde gecen kavramlarin net olmadigindan, cok anlamli veya bulanik oldugundan yakinarak, buradan cikan bir itiraz gelistirmeye calisacak ve mantiksal argumani bu yonden yikmaya calisacaksiniz.
Dolayisiyla, teistler bu probleme genel olarak bu acidan yaklasmaya calismistir.
Bu argumanda gecen kavramlarin her birine dayanan ("Tanri", "varolmak", "kotuluk", "sonsuz iyi olmak" ve "sonsuz guclu olmak" gibi) ve bu kavramlari analiz eden itirazlar gelistirmeye calismislardir.Ornegin "Tanri" kavramiyla ilgili olarak, Tanri'nin iyiligi ve sonsuz guclu olmasi disinda bir de sonsuz bilge olmasi diye bir niteligi oldugunu, dolayisiyla belki de bizim goremedigimiz birseyleri gordugunu soylemislerdir.
Yani belki de bizim kotuluk olarak gordugumuz seyler daha ust bir iyilik icin gerekli seylerdir demislerdir.
Fakat bunu anlamaya bizim aklimiz belki de yetmiyordur demislerdir.
Bu aciklama yetersizdir elbette, cunku kotulugu aciklamiyor.
Fakat teistler bu aciklamayi kendi icinde tutarli bir aciklama olarak sunmaktadirlar en azindan.
Fakat bana sorarsaniz, bu da aslinda iddia edildigi gibi tutarli degil.
Sonsuz guclu bir varligin, bize kotuluk gibi gorunen birseyleri yaratmasina ihtiyaci olmadan da amacina ulasabilmesi ve iyiligini gerceklestirebilmesi gerekirdi bana sorarsaniz.
Yani neden daha ust bir iyiligi gerceklestirebilmek icin, bize kotulukmus gibi gorunen birseyleri yaratmak zorunda kaliyor?
Kendisi sonsuz guclu degil miydi?
Gayet kolay bir sekilde, hem iyi olan, hem de bize de iyi gorunen sekilde yaratabilirdi her seyi.
Dolayisiyla, bence teistlerin bu aciklamasi gecerli degildir.Bu aciklamayi devam ettirir teistler.
Derler ki, kotuluk problemi, kotulugun gercek oldugunu soyler.
Ayrica, bizim kotuluk hakkindaki muhakememizin dogru oldugunu farzeder derler.
Ayrica, bizim iyiligin gercek standardi ile baglantida oldugumuzu ve ornegin masum cocuklarin aci cekmesini kotuluk olarak gordugumuzu, fakat tum bu muhakemeyi kendi iyilik standardimizla yaptigimizi, fakat bu standardin mukemmel olmasi gerektigini, halbuki sadece Tanri'nin mukemmel oldugunu, vs.
soyleyerek isin icinden cikmaya calisirlar.
Fakat goreceginiz gibi bu da aslinda bir laf salatasindan ibaret gecersiz bir aciklamadir.
Tanimini bildigimiz ve herkesin katildigi kavramlarin tanimini bilmedigimizi iddia ederek (belki de mutlak sekli bizim bildigimiz gibi degildir diyerek) aslinda acikca kacak guresirler.
Yapmaya calistiklari mantiksal kiskactan kurtulmaya calismaktan baska birsey degildir.
Ayrica, tum cabalarina ragmen, olayin bize gorunen seklindeki tutarsizligi aciklamayi da hala basaramazlar.
Yani farzedelim ki dedikleri dogru olsun ve Tanri'nin ilahi iyilik standardini biz bilmedigimiz icin aslinda kotulugu de dogru muhakeme edemedigimiz aciklamasi dogru olsun, fakat bu yine de neden sonsuz guclu olan Tanri'nin ortada boyle bir tutarsizlik birakmak zorunda kaldigini aciklamaz.
Yani neden Tanri bize de dogru standardi vermemistir, ya da en azindan neden olan bitende tutarsizlik gormemize sebep olacak bir cozum gelistirmistir.
Pekala da bizim iyilik ve kotuluk standardimizla tutarli bir dunya yaratabilirdi, kendisi sonsuz guclu degil mi?Ayrica, teist yukaridaki aciklamayi yaparken "varolmak" ifadesini net sekilde kullanmaz.
Dogru muhakemenin gercek standartlari tas ya da insanlarin varoldugu gibi varolmaz.
Dolayisiyla teist, sirf ateist kisi iyiligin gercek bir standardina sahip oldugumuz onkabulunden yola cikiyor diye Tanri'nin varoldugunu kanitlamis olmaz.Fakat burada teist pekala da ayni seyin ateistin "kotulugun varolmasi" ifadesine de uygulanabilecegini soyleyebilir.
Der ki, o zaman benzer sekilde sen de kotuluk vardir, dolayisiyla Tanri yoktur diyemezsin.
Ateist burada diyebilir ki, kotuluk belki degil ama kotu seyler vardir diyebiliriz der.
Teist ise, kotu seylerin varolmadigini, sadece secimlerimizin ve eylemlerimizin kotu olabilecegini, bunlarin ise bizim ozgur irademizden ciktigini, dolayisiyla Tanri'nin yarattigi seyler olmadigini soyleyebilir.
Fakat teistin benzer durumlarda devamli insanin hur iradesine atifta bulunmasi ve Tanri'yi bu yolla temize cikarmaya calismasi da bana gore tutarsiz ve gecersizdir.
Cunku sonucta bizi de hur irademizi de yaratan Tanri'dir (teistin iddiasina gore) ve kendi kararini verebilecek bir varlik yaratmak, o varligin urettigi sonuclardan Tanri'yi temizlemez.
Sonucta hur iradenin ne kadar hur oldugu da mechuldur ve insanlar zaten secimlerini Tanri'nin kendilerine verdigi biyolojik ve psikolojik kosullara gore ve Tanri'nin dunyada kendilerini koydugu kosullara gore verdiklerinden ve bu kararlari verirken isleyen surec yine Tanri'nin yarattigi faktorlere ve mekanizmalara bagli oldugundan, her seye ragmen sonucta Tanri herseyden sorumludur.
Insanin hur iradesinden bahsedip Tanri temize cikarilamaz.Ayrica, kotuluk sadece eylemlerde ve kararlarda degildir, bunlar kotuluk denen kavramin ahlaksal boyutu.
Ahlaksal kotuluk belki bireysel secimin urunudur, fakat bunun haricinde hala "fiziksel kotuluk" kategorisine girebilecek nesneler ve varliklar da vardir.
Ornegin, canlilarin besine ihtiyac duymasi ve bu besinin de ancak diger canlilar olmasi, dna'larinda yazilidir, fiziksel bir durumdur.
Dolayisiyla, bir canlinin ac oldugu icin diger bir canlinin yavrusunu yemesi gibi bir eylemin kotuluk oldugunu biz soyluyor olabiliriz (yani bunun kotuluk oldugu belki tasta yazili degildir, buna kotuluk adini biz veriyor olabiliriz) ama sonucta bu kotuluk fiziksel temellidir ve teizme gore tum fiziksel seyler Tanri tarafindan yaratilmistir.
Dolayisiyla, teistler bu tur bir laf kalabaligi yaparak Tanri'yi temize cikaramazlar.Tanri'nin neden fiziksel kotulugu yaratmak zorunda oldugu gibi bir soruya teistler bazen "Baska nasil yapilabilidi ki?" diye cevap verirler.
Eger Tanri sonlu bir dunya yaratacaksa, bu sonlu dunyada sinirlar olmalidir.
Sonlu dunyada sonsuz iyilik yaratamaz derler.Fakat dikkat ederseniz, cogu teist iddiada oldugu gibi yine kendi icinde tutarsiz ve celiskili bir laf etmis olurlar bunu diyerek.
Tanri'nin sonsuz guclu oldugunu iddia edenler kendileri degil midir?
Hem Tanri'nin sonsuz guclu oldugunu soyleyip, hem de onun yapmak istedigi bazi seyleri yapabilmek icin bazi sinirlara riayet etmesi gerektigini soylemek, kendi kendisiyle celismektir.
Tanri sonsuz gucluyse, sonlu dunyada sonsuz iyilik de yaratabilmelidir, sonsuz guce sahip oldugu soylenen bir varligin sahip olmasi gereken yetenekler arasindadir boyle birsey.
Ama hadi diyelim ki sonsuz iyilik degil aradigimiz, en azindan icinde kotuluk olmayan bir sonlu dunya yaratabilmeliydi.
Teistler ne derlerse desinler bu konularda kendileriyle celismekten kurtulamazlar.Ayrica, teistlerin bu cevabinin birbaska zayif tarafi sudur: Tanri, acinin ve kotulugun varolmadigi bir yeri, yani cenneti yaratmadi mi?
Dolayisiyla, boyle bir seyi yaratabilmek Tanri'nin gucu dahilinde olmalidir.
Boyle bir ortami neden bu dunyada yaratmamistir?Buna teistler genellikle birkac cevaptan birini verirler.
Diyebilirler ki, Tanri Adem ve Havva icin boyle bir dunya yaratmisti, fakat biz insanlar onu batirdik.
Ya da diyebilirler ki, boyle mukemmel bir dunyanin degerini bilebilmemiz icin once su an icinde bulundugumuz gibi mukemmel olmayan bir dunyayi gormemiz gerek.
Veya boyle bir mukemmel dunyayi haketmek icin ozgur secimimizle boyle bir dunyayi secmemiz gerek, dolayisiyla da once imtihan edilmemiz gerek, vs.
diyebilirler.
Fakat bu tur cevaplarin her birinin gecersizligi kolayca gosterilebilir.
Bu egzersizi de okura birakiyorum.Dikkat ederseniz, yukarida teistlerin saldirdigini soyledigimiz kavramlarin birkacina deginildi simdiye kadar ("Tanri", "varolmak", "kotuluk", vs).
Bunlarin bir baskasi "iyilik" kavrami olabilir.
Teist diyebilir ki, iyilik derken biz insanlar bunu dar anlamiyla aliyoruz.
Tanri bize bir tur ebeveyn gibidir.
Basimiza kotu birsey gelmesine izin verirken, kendi cocugunun uzun vadede iyiligini dusunen bir ana baba gibi davranir derler.
Ornegin, bir yabanci uyusturucu kullaniyorsa, sadece bakip gecersiniz, ama kendi cocugunuz kullaniyorsa, bir eylemde bulunmak durumunda hissedersiniz kendinizi.
Onu engellemeye calisirsiniz.
Gerekirse baski kurarsiniz.
Bunlar cocuga bastan kotuluk gibi gorunebilir ama aslinda ana baba uzun vadede cocugun iyiligi icin ugrasmaktadir derler.Fakat bu tur pek cok aciklamada yaptiklari gibi kendi tanimlari ve Tanri'ya ithaf ettikleri nitelikler ile celiskiye duserler yine.
Tanri sonsuz guclu degil midir?
Neden biz insanlarin sahip oldugu sinirlamalara sahiptir Tanri?
Bu dunyadaki anne baba sonsuz guclu degildir, amacina ulasabilmek ve cocugunu uzun vadede koruyabilmek icin elinde bulunan secenekler ve guc sinirlidir.
Fakat Tanri oyle mi?
Her istedigi seyi, her istedigi kosulda yapabilmesi gerekmez mi?
Teistler Tanriya hem sonsuz guclu deyip, hem de bunu sikca unuturlar yaptiklari aciklamalarda.
Pek cok orneklerinde Tanri'yi bazi kurallara uymasi gereken bir varlik olarak portre ederler, farkinda olarak veya olmayarak.Sonsuz guclu olan bir Tanri'nin icinde ozgur irade olan sonlu bir dunya yaratip, ayni zamanda da bunun iyi bir dunya olmasini saglayip saglayamayacagi konusunda bazi teistler Tanri'nin bunu yapamayacagini soyleyerek cevap verirler.
Bunun aynen "Tanri'nin kendi kaldiramayacagi bir tasi yaratip yaratamayacagi" sorusu gibi bir soru oldugunu soylerler.
Bildiginiz gibi pek cok teist bu soruyu anlamsiz bulur, bunun bir kelime oyunu oldugunu iddia eder.
Herkesin ozgur iradeye sahip oldugu fakat kimsenin kotulugu secmedigi bir dunyanin kendi kendisiyle celisen bir durum olacagini soylerler.
Tanri'nin mucizeler yaratabilecegini, fakat celiskiler yaratamayacagini soylerler.
Dedigim gibi, bunu bazi teistler bu sekilde soyler.
Fakat boyle diyerek, yine yazinin basinda degindigimiz Tanri ve mantik ilkeleri konusundaki ikileme duserler.
Tanri mi ustundur, mantik ilkeleri mi?
Tanri kendi yarattigi mantik ilkelerine neden riayet etmek zorundadir?
Isterse onlari cigneyemez mi?
Cigneyemezse sonsuz guclu nasil olur?
Goruldugu gibi, bu soruya bu sekilde cevap veren bir teist boyle bir ikilemde bulur kendini.Ayrica, kotuluk probleminde teistlerin cevaplamakta en cok gucluk cektigi nokta neden kotulugun varoldugu degil, kotulugun neden adaletsiz sekilde dagitilmis oldugudur.
Neden iyi insanlarin basina kotu seyler gelir?
Neden sikca masumlar aci ceker?Bu tur sorulara teistlerin verdigi bir cevap, iyi insan diye birseyin bulunmadigidir?
Iyi insani neye gore tespit edeceksiniz derler?
Tanri'nin standartlarina gore mi?
Bu Tanri'yi onkabul olarak var farzetmenizi gerekli kilar.
Ortalama insan standardina gore mi?Ayrica, iyi insanlarin basina kotu seyler gelmesinin adaletle ilgili olmadigini soyleyebilir teist.
Daha cok aci cekenin daha olgunlasacagini ve daha bilge, daha yuce bir insan olacagini, vs.
soyleyebilirler.
Ya da, rahibe Theresa'nin dedigi gibi, bu dunyada cekilen acinin aslinda sonsuz bir hayatin icinde gecirilen cok kisa bir sure olacagini, bu dunyada cekilen acinin sonsuzluk acisindan bakildiginda bir gun kotu bir motelde gecirilen rahatsiz bir geceye benzeyecegini soyleyebilirler.Fakat ne derlerse desinler, ortalama bir okurun da gorebilecegi gibi bunlar guclu itirazlar ve aciklamalar degillerdir.
Yukarida benzer teist iddialara yeterince cevap verdigimiz icin, bu noktada objektif bir okurun bu itirazlari kendisinin de cevaplayabilecegini dusunuyorum.
Cunku farkedilecegi gibi, teistlerin bu konularda yaptiklari aciklamalar ve verdikleri cevaplarin onemli kismi aslinda birkac tane belli basli prensibi ihlal etmeleri yoluyla yapilmaktadir.
Tanri'nin sonsuz guclu oldugu gibi bir ifadenin ne anlama geldigini cok iyi analiz etmemis olmak bunlarin basinda gelir.
Ayrica bazen Tanri'yi her seye kadir, bazen ise kurallara ve sinirlara uymasi gereken bir varlik olarak tanimlamalari, bununla baglantili birbaska problemdir.
Ya da bazen tanimlarda atladiklari veya yarim biraktiklari, ya da netlestirmedikleri noktalar olur, vs.
Fakat tum bunlari bu noktada ortalama bir objektif okur da yakalayabilir.Kisacasi, kotuluk problemi ateist argumanlar arasinda hem en guclu hem de en populer olanlardan biridir ve teistlerin tutarli bir sekilde cevap vermesi mumkun olmayan bir argumandir.
http://pozitifateizm.wordpress.com/2014/08/03/kotuluk-problemi/
a45UyF587661-141106213929-01^^^^^ - vvvvv
Buz tutmus bir ruhum ben! Erirsem geri donemem!
Kucuk IskenderGormedin mi ki, Allah butun yerdekileri sizin hizmetinize sundu.
Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de.
Gogu de izni olmaksizin yere dusmekten o tutuyor.
Gercekten Allah insanlara cok sefkatli, cok merhametlidir.
Hacc-65
Resulullah sav buyurdular ki: Cocuklari diri olarak topraga gomen de gomulen de atestedir.
Ebu Davud, Sunnet, 18, 4717Oglunu ve kizini dindar yetistirmeyen ebeveyn, onlarin manevi katili olur.
Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.Kuva-i milliyeciler kudurmus haydutlardir.
Medrese Hocalari Dernegi (Cemiyet-i Muderressin)Ataturk Portresi...
Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Heykeltiraslar gibi haksizlik etmeden,
At ustunde olmasa da olur,
Bir sokakta insanlar arasinda yururken ...
Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim
Bir birligi denetlerken olmasa da olur,
Ama mutlaka gulerken,
Cocuk parkinda bir kiz cocugunu salindirirken ...
Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Smokinli olmasa da olur,
Kuruyan yapraklar ve kus sesleriyle
Bir gol kiyisinda raki icerken ...
Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Savas meydanlarinda olmasa da olur,
Dudaginda sigarasi elinde tespih,
Bir ciftciyle cay icerken, tavla oynarken ...
Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Artik, gulerken olmasa da olur,
Basini kaldirmis Anitkabir den
Ana avrat soverken !...
(Maalesef yazan belirtilmemis)Mantigi, analitik felsefeyi, matematigi ve bilimi sizi yoldan cikarmak icin Seytan icat etti.
Fazla rasyonel olmadan tovbe edin!
Tanri dinozor fosillerini (ve evrim icin var olan tum genetik ve antropolojik delilleri) sizi kandirip, onun var olmadigina inandirmak ve boylece sizi sonsuz cehennemle cezalandirmak icin yaratti.COK GEC OLMADAN TOVBE EDIN!Akilli bir kisi..Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.
Nazim Hikmet RanSiyonist teroristler, Filistinli Musluman cocuklari, kafalarina sopalarla vura vura oldurduler
Prof.Dr.Walid Khalidi, YazarYilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER0532 233 31 52Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.comAyrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.comGrup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
This eMail was sent by "T.C. Oraj POYRAZ" at cimcime@neomailbox.net. For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.If you want to unsubscribe from this murte@emaildodo.com Group click hereTo file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com
ÜYELERİN GONDERMİŞ OLDUĞU MAİLLERDEN
ÜYELERİN KENDİLERİ SORUMLUDUR...
www.konyaesnaflari.com
her Türlü İlanlarınızı Ücretsiz Olarak
www.firmailani.com
web sitemizde yayınlayabilirsiniz
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "İSLAM ve BİLİM" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için islamvebilim+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
HER GECE MI BU UYKUSUZLUK?
. . . . . .
Her gece mi bu uykusuzluk!
Hele saatin tikirtisi!
Ya karasinek dusunceler!
Cildiracagim bu gidisle;
Yatak degil sanki cehennem.
Deliksiz bir uykuysa vaadin,
Gunun dolmus veya dolmamis,
Gencligime filan bakmadan,
Derhal gelebilirsin olum;
Kapi aciktir, lamba sonuk.
Cahit Sitki TARANCI
Cariyelik & kolelik
NAHL 75.allah, hicbir seye gucu yetmeyen ve baskasinin mali olan bir kole ile; kendisine guzel rizik verdigimiz, o riziktan gizli ve acik harcayan kimseyi misal olarak anlatti.
Hic bunlar bir olurlar mi?
Hamd Allah a mahsustur, fakat coklari bilmezler.
MUMINUN 6.ancak esleri ve ellerinin sahip oldugu (cariyeleri) haric.(bunlarla iliskilerden dolayi) kinanmis degillerdir.
MEARIC 30.ancak eslerine ve cariyelerine karsi mustesna; cunku onlar kinanmaz;
NISA 24.(harp esiri olarak) sahip oldugunuz cariyeler mustesna, evli kadinlar da size haram kilindi.
Allah in size emri budur.
Bunlardan baskasini, namuslu olmak ve zina etmemek uzere mallarinizla (mehirlerini vererek) istemeniz size helal kilindi.
Onlardan faydalanmaniza karsilik kararlastirilmis olan mehirlerini verin.
Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim icin) karsilikli anlasmanizda size gunah yoktur.
Suphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
NISA 92.yanlislikla olmasi disinda bir muminin bir mumini oldurmeye hakki olamaz.
Yanlislikla bir mumini olduren kimsenin, mumin bir kole azat etmesi ve olenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir.
Meger ki olunun ailesi o diyeti bagislamis ola.(bu takdirde diyet vermez).
Eger oldurulen mumin oldugu halde, size dusman olan bir toplumdan ise mumin bir kole azat etmek lazimdir.
Eger kendileriyle aranizda antlasma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mumin koleyi azat etmek gerekir.
Bunlari bulamayan kimsenin, Allah tarafindan tevbesinin kabulu icin iki ay pespese oruc tutmasi lazimdir.
Allah her seyi bilendir, hikmet sahibidir.
AHZAB 50.ey peygamber!
Mehirlerini verdigin hanimlarini, Allah in sana ganimet olarak verdigi ve elinin altinda bulunan cariyeleri, amcanin, halanin, dayinin ve teyzenin seninle beraber goc eden kizlarini sana helal kildik.
Bir de peygamber kendisiyle evlenmek istedigi takdirde, kendisini peygambere hibe eden mumin kadini, diger muminlere degil, sirf sana mahsus olmak uzere (helal kildik).
Kuskusuz biz, hanimlari ve ellerinin altinda bulunan cariyeleri hakkinda muminlere neyi farz kildigimizi biliriz.(bu hususta ne yapmalari lazim geldigini onlara acikladik) ki, sana bir zorluk olmasin.
Allah bagislayandir, merhamet edendir.
AHZAB 52.bundan sonra artik baska kadinlarla evlenmen, elinin altinda bulunan cariyeler haric, guzellikleri hosuna gitse bile, bunlarin yerine baska hanimlar alman sana helal degildir.
Allah her seyi gozetler.
BAKARA 178.ey iman edenler!
Oldurulenler hakkinda size kisas farz kilindi.
Hure hur, koleye kole, kadina kadin (oldurulur).
Ancak her kimin cezasi, kardesi (oldurulenin velisi) tarafindan bir miktar bagislanirsa artik (taraflar) hakkaniyete uymali ve (olduren) ona (gereken diyeti) guzellikle odemelidir.
Bu soylenenler, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir.
Her kim bundan sonra haddi asarsa muhakkak onun icin elem verici bir azap vardir.
RUM 28.Allah size kendinizden bir temsil getirmektedir: mulkiyetiniz altinda bulunan koleler icinde, size verdigimiz riziklarda ortaklariniz var mi?
Iste biz ayetlerimizi, aklini kullanacak bir kavim icin boylece acikliyoruz.
Seleme Ibnu l-ekva (Radiy Allahu anh) anlatiyor:
resulullah (Aleyhissalatu Vesselamesselam) bir gazve sirasinda basimiza hz.ebu bekir (Radiy Allahu anh) i komutan tayin etti.
Bu seferde musriklerden bir gruba gece baskini yaptik.
Onlardan cokca olduruldu.
Ben kendi elimle yedi kisi oldurdum.
Bunlar, farkli ailelerdendi.
O gun parolamiz: ey mansur (yardim goren) oldur, oldur! idi
Ebu davud, cihad 78, (2596),102, (2638).
Risale-i Nur a karsi cikilamaz (itiraz) .
yapilacak her itiraz en ulu kisilerden , Kutbu l Azam dan da gelse aldirirs edilmemeli...
Risale-i Nur un Hizmet Risalesi bolumunde.
Islam inanclarinda Kuran bildirilerine karsi cikilamaz, Kuran elestirilemez, Kuran konusunda gundeme gelebilecek bir itiraz kesinlikle suctur.
Islam dunyasinda peygambere Kutbu l Azam denir.
Bu cercevede Risale-i Nur un Kuran ile eslestirildigi gayet aciktir.
Bu tutum islam dinine gore buyuk suctur.
Oysa Risale-i Nur yazari buna aldiris etmez..!!
Sultan Vahdettin, Ingilizlerin Osmanli topraklarinda idareyi mumkun oldugu kadar suratle ellerine almasini istiyor.
VAHDETTIN (Osmanli Padisahi!!!) - 1919
Bir Ingiliz subayi Igdir dan Bayezit e gelerek, Mutassarif a: Ingiltere himayesinde tesekkul eden Ermenistan a Bayezit havalisinin de birakildigini bir aya kadar on bes bin Ermeni muhacirinin Ermeni duzenli birlikleri himayesiyle eski yurtlari olan Bayezit sancagina sevk edilecegini bildirmistir.
Dogu vilayetlerinden bir karis topragin bile Ermenistan a birakilmasinin mumkun olmayacagi, bir tek Ermeni askerinin sinirimizin bu tarafina gecmesinin atesle karsilik gorecegi
(12 Haziran 1919)
K.ATATURK
EINSTEIN ve ATEIZM
Bir Cizvit rahibin bakis acisina gore, ben elbette her zaman bir ateisttim.
(...) Tekrar tekrar soyledim, bence kisisel Tanri anlayisi cocukcadir.
Bana bilinemezci diyebilirsiniz, ama en cok, gencliginde dinsel prangalarla beyni yikanmis olan ve bundan kurtulmanin icerdigi aci dolu eylemden kaynaklanan hevesle hareket eden profesyonel ateistin savasci ruhunu paylasmiyorum.
Ben doganin ve kendi varligimiza iliskin olarak zihinsel kavrayisimizin zayifligina karsilik gelen alcakgonullu bir tutum izlemeyi tercih ediyorum.
From the viewpoint of a Jesuit priest I am, of course, and have always been an atheist.
(....) I have repeatedly said that in my opinion the idea of a personal God is a childlike one.
You may call me an agnostic, but I do not share the crusading spirit of the professional atheist whose fervor is mostly due to a painful act of liberation from the fetters of religious indoctrination received in youth.
I prefer an attitude of humility corresponding to the weakness of our intellectual understanding of nature and of our own being
Albert Einstein, to Guy H.Raner Jr., September 28, 1949; from Michael R.Gilmore, Einstein s God: Just What Did Einstein Believe About God?, Skeptic, 1997, 5(2):64.
(Cizvit bir rahibin bakisiyla ateist, kendi gorusu degil.
Ve kendisine agnostik denilebilecegini belirtiyor)
"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"
(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE
Parayla toprak almayacagiz.
Topraklari isgal edecegiz
David Ben Gurion, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (2)
.
__,_._,___
--
Yaptigimiz her sey hayal kurarak baslar. Hayat herkes icin; hayalleri gerceklestirmek ve yapabileceginin en iyisi, olabileceginin en guzeli pesinde gitmektir. Bobby kennedynin sozu gibi: Digerleri dunyaya bakiyor ve Neden? diye soruyor. Ben bambaska bir dunya dusunuyor ve Neden olmasin? diye soruyorum.
Albert Einstein
BAKARA - 256 dinde zorlama yoktur...
MUZEMMIL- 19 Suphe yok ki bu (Kur an) bir oguttur.
O halde dileyen Rabbine goturen yolu tutsun...
MUDESSIR - 54 - 55 Suphesiz ki, gercekten de Kuran bir oguttur.
Dileyen ondan ogut alir.
Hz.Peygamber (a.s.) soyle buyurmustur:
Sizler horozun otmesini isittiginiz zaman Allah in fazlindan isteyiniz.
Cunku o melek gormustur.
Merkebin anirmasini isittiginizde de seytandan Allah a sigininiz.
Cunku o seytan gormustur.
Ebu Hureyre den (r.a.) bildirildigine gore:
Hadis No: 4908
Adil olmayan, zalim olan bir Musluman kesinlikle iyi bir Musluman degildir.
Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.
Milli Mucadelenin basladigi 1919 yilinda Milli Mucadeleye karsi cikan isbirlikci parti ve cemiyetler:
Bunlarin tamami Osmanlici, Hilafetci, Seriatci, Kurtcu ve yabancilarin mandasini isteyen parti ve cemiyetlerdir.
- Selamet-I Osmaniye Partisi (Seriatci, Ingiltere'nin kontrolunde)
- Kurdistan Teal-i Cemiyeti (Dogu ve G.Dogu'da Kurdistan kurulmasi icin Ingiltere ve ABD tarafindan destekleniyordu.)
- Teal-i Islam Cemiyeti (Seriat isteyenler)
- Ingiliz Muhipleri Cemiyeti (Ingiltere himayesi isteyenler)
- Wilson Prensipleri Cemiyeti (Amerikan Mandasi isteyenler)
- Hurriyet ve itilaf Partisi (Kendilerini Sevr'i savunan liberaller olarak tanimlamaktadirlar, ancak Ingiltere'nin kontrolundedirler, Milli Kurtulus Hareketine ve Mustafa Kemal'e en siddetli tepkiyi bu parti gostermistir.)
- Mavri Mira Cemiyeti (Rum Patrikhanesi tarafindan kurulmus olup, Yunan hukumetinin kontrolundeydi. Amaci ceteler kurarak Milli Mucadeleye karsi cikmak ve Anadolu'daki Yunan Ordusuna yardim etmekti.)
Bu parti ve cemiyetlerin tamami Sevr anlasmasindan yana Anadolu'nun isgalini savunmuslardir. Bunlar tam bir isbirligi halinde Anadolu Hareketine cephe almislar, tum isyanlari ve ayaklanmalari da desteklemislerdir.
Maras ta, Fransiz ve Ermeniler tarafindan Muslumanlarin katliami, insanligi dehsete dusurecek sekilde devam ediyor.
(29 Ocak 1920)
K.ATATURK
Asla rakibinizin ustun bir yani oldugunu kabul etmeyin.
Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)
Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.
Nazim Hikmet Ran
Zaman icinde Filistin in tamamina yayilacagiz
Prof.Dr.Haim Weizmann, Israil Devlet Baskani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder