17 Kasım 2014 Pazartesi

Fwd: DERSİM DERSİM yine DERSİM…

Giderek, ülke kendini Türk sayanlara cehennem, Türk saymayan, hatta Türk karşıtı olanlara bir cennet haline gelmiştir.
Normal, basit bir Türk için iç burkucu bir manzaradır.

Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA

-------- Forwarded Message --------
Date:     Mon, 17 Nov 2014 14:06:05 +0100
From:     Dogan Kekevi <dog.kekevi@t-online.de>

DERSİM DERSİM yine DERSİM…

 

Sn.Yılmaz ÖZDİL'in aşağıdaki „Al Sana Özür" başlıklı dünkü yazısındaki belgede sözü geçen Karakol baskınına katılan bir eşkiyanın itiraflarıyla ilgili olarak geçmişte bir dosttan gelen iletiyi geçen yıl paylaşmıştım.

Dersim konusu nerdeyse gelenek oldu her yıl bu zamanlarda kaşınıyor.Geçen yıl da yeni CHP yine AKP'den geri kalmamış konuya "gönüllü müdahil" oluvermişti..

Geçen yıl Ekim ayına denk gelmiş bu yıl Kasım'a denk getirdiler.

Söz konusu iletiyi pek ellemeden yine paylaşıyorum

.A.K. 16.11.14

* * * *

(…)  

Konu şimdi yine güncelleştirildi, hem de Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurduğu partinin başına getirilmiş olanlar tarafından.

Bunlar AKP iktidarının önümüzdeki günlerde açıklayacağı  "Açılımlı demokrasi"  paketine halkımızı alıştırmak amacıyla "usta"nın CHP içindeki "ayakçılığına" soyunup kendilerine "vazife" çıkarıp konuya  balıklama daldılar..

Neyse, artık gün de söz de "eşkiya"ındır, dinleyelim:

Aydoğan Kekevi 29.09.13

* * *

"Dersimli eşkiyasının anıları"na geçmeden önce

Ufak bir not düşmeden geçemeyeceğim:

- Genç Cumhuriyet'e saldırı resmen ilan edilmiş ve başlatılmışken;

- binlerce kişilik isyancı ordusu yabancı bir güç tarafından silahlandırılmışken;

- karakollar basılmış, askerler şehit edilmişken;

- inşa edilen köprüler havaya uçurulup, yapılan yollar tahrip edilmişken; 

- asker ve sivil daha yüzlerce, belki binlerce insan kanı dökülmüşken;

- isyana katılmayan yöredeki köylere baskı ve baskınlar yapılırken

ve ortada daha bir çok haklı neden varken; bunlara karşı kendisini savunmak zorunda kalan genç Cumhuriyet ve kurucuları malum çevrelerce faşist olarak gösterilebiliyorsa;

peki günümüzde ortada

basılan karakol,

dökülen kan yokken;

salt bir takım sabıkalı ifadeleriyle;

seminer notlarıyla  

düzmece belgelerle,

paralel mailleriyle sahneye konulan bir "Hükümeti devireceklerdi senaryosu"na dayanarak, idam kalktığı için idam edemedikleri onlarca asker sivil yurtsevere müebbet hapis vermek binlerce aile bireyini yıllardır perişan etmek nedir?

Bence sadece "Karşı devrimdir"  veya "Dersimde başlatılan karşı devrimin devamıdır" demek hatta "Faşizm, Nazizm"" demek yetersiz kalır, daha başka betimlemeleri de olmalı bunun..

Aydoğan 29.09.13

 

----- Original Message -----

From: . . . . .

To: Aydogan Kekevi

Sent: Sunday, May 20, 2012 5:53 PM

Subject: Pertekde 18 Jandarma

 

Sevgili Aydoğan Kekevi

Tunceli Nazmiye Dereova 1979 Eylül.

Yirmi yaşlarında bir genç:

-Babam bu akşam sizi, bize çağrıyor.

Akşam oluyor.

Mustafa başçavuşun karakolunun alt tarafından geçerek, dereye yürüyoruz.

Dolunay.

Paçaları sıvayıp, otuz metre kadar geniş derenin suyu bazı yerlerde dize yaklaşıyor. Suyu yararak karşıya geçiyoruz.

CHP milletvekili Ali Haydar Veziroğlu buraya iki katlı kerpiçten yazlık yaptırmış. Evin üzerine kavak ağaçlarını dizip, üzerine de toprak örtmüşler.

Evin beşyüzmetre kadar bahçesi kavak ağaçlarıyla çevrilmiş ve harkdan su akıyor.

Ev loş karanlık. Elektrik yok.

Ocak da odun ve tezek yanıyor.

92 yaşlarında olduğunu söyleyen dinç bir ihtiyarla, altmış yaşlarında olduğunu öğrendiğim karısıyla ve yirmi yaşlarında olduğunu söyleyen oğluyla mutfakda sohbete başladık.

(…)

* * *

İhtiyar delikanlının anlattıklarından:

-İngilizler katır sırtında mavzerleri Irak üzerinden buraya gönderdiler.

-İstanbul, İzmir, Ankara, Adana gibi şehirlerden kanun kaçakları, ırz düşmanları, katiller buraya getirildi.

-Büyük şehirlerdeki hapishanelerden katiller kaçırılarak buraya getirildi.

-Beş bin kişilik bir ordu kurduk.

-İlk eylemimiz, Pertek Jandarma Karakoluna baskındı. Onsekiz jandarmayı öldürdük.

Sessiz bir volkan gibi dinliyorum.

Olayı sanki görüyorum, hissederek anlatıyordu.

Tezek alevlerinde gözleri ışıl ışıl oldu.

-Ben de onsekiz jandarmanın öldürülmesinde aralarındaydım, dedi, böbürlenerek.

Tereyağında sovanla çökelek üzerine yumurta kırarak bir mıhlama hazırlamıştı, güleryüzlü karısı, eski eşkiyanın.

* * *

Devam ediyordu:

-Atatürk çok içki içermiş, siroz olmuş, eski silah arkadaşı İnönüyü yeniden başbakan yapmış ve Dolmabahçe Sarayına çekilmiş.

-İnönü üç ay içinde, şimdiki Tunceli ve Pülümür öğretmen okullarını askeri kışla olarak yaptırdı. Duvarları taştandır ve bir metre kalınlığındadır, kurşun işlemez!

-İnönü bu kışlalara askerleri doldurdu. Buralar o zamanları ormandı. Ayı ve kurtlar vardı. Askerler verdi kurşunu bize. Biz verdik kurşunları askere. Kan oluk gibi aktı.

-Bizi Munzır Irmağına açılan Laş Deresine doldurdular. İstiklal mahkemeleri kuruldu. Bir mahkeme on onbeş dakika sürüyordu.  Munzır Irmağı kırmızı aktı.

-Atatürk ölmüş. İkinci cihan harbi çıkacakmış. Adama ihtiyaç varmış. Feyzi Çakmak geldi. İstiklal Mahkemelerini  durdurdu.

-Üçbin kişi kalmıştık. Bizi yurdun değişik yerlerine on yıl için sürgün ettiler. On yıldan önce buralara geri dönmemiz yasaktı.

-Bana Adanadan 40 dönüm yer bedava verildi. On yılı iple çektim. On yıllık sürgün sürem bitince, devletten bedava aldığım yeri, ağaya ucuz gene satıp, buraya döndüm.

-Gördüğün gibi ormanları kesip bitirdik. Mezraya çocuklar gelmiş, yine devlet kuracağız, derlermiş. Kurabilirler mi?

. . .

(NOT:İtirafçı eşkiya"Munzur ırmağı kırmızı aktı" diyor ama 18 Asker'in şehit edilmesine katılan eşkiyanın kendisi sadece 10 yıllığına sürgüne gönderiliyor.40 dönüm toprak da bedava veriliyor. O da toprağı ağaya satıyor. Artık orada o idam edilenlerin ne kadar eli kanlı eşkiya olduklarini varın siz düşünün. A.K.)

* * *

Komşumuzun cıbır Mustafası,

Dersim Kürt İsyanı sırasında asker olarak oraya gitmişti.

İmecilerde yaşadıklarını anlatıyordu:

-Tunceli Kürtleri çok haydut, acımasız insanlardı. Yakaladıkları askerlerin, kulaklarını, burunlarını keserek öldürmüşlerdi!

(...)

* * * * * * *
http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/yilmaz-ozdil/al-sana-ozur-649174/

                                        

Yılmaz Özdil

Facebook: yozdilsozcu Twitter: yilmazsozcu E-mail: yozdil@sozcu.com.tr

16 Kasım 2014

 

Al sana özür!

 

Mevzuları lastik gibi uzatmayı sevmem ama, yeni chp resmen "özür" dileyince, yanlarına bırakmak da olmaz.

*

"Tunceli vilayeti dahilinde Ovacık Kazası jandarma birliğine tabi Diztaş karakoluna 4/2/938 tarihinde Kalan Aşireti tarafından yapılan taarruz neticesinde şehit edilen karakol komutanı ile 20 jandarma erine ait olup mütearrızlar tarafından gasbedilen 499 lira değerindeki erzakın bilahare erlerin iaşe bedellerinden ödenmek üzere Ovacık Kazası merkezindeki bakkallardan veresiye olarak alındığı ve bunların Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinin iaşe tertibinden verilmesi mümkin olamıyacağı anlaşıldığından, Maliye Vekaleti bütçesinin masarifi gayri melhuza tertibinden verilmesi; Jandarma Genel Komutanlığı'nın işarına atfen Maliye Vekilliği'nin teklifi üzerine İcra Vekilleri Heyeti'nin 23/6/938 tarihli toplantısında onanmıştır."

*

Reisicumhur imzası?
Mustafa Kemal Atatürk.

*

Başvekil imzası?
Celal Bayar.

*

Diyor ki…
Askerlerimizi şehit ettiler.
Erzaklarını çaldılar.
Şehitlerimizin bakkallara veresiye borcu kalmasın, derhal ödeyin.

*

"Dersim Kerbela'ydı" diyen başbakanın…
"Başbakanlık Arşivi"nde var bu belge!

*

Atatürk soykırım yaptıysa…
Soylarını kurutacağı bakkallara borcunu niye ödesin kardeşim?

*

CHP…
Şehitlerin maddi borcunu bile ödemiş.
Yeni chp…
O şehitlere manevi borcunu nasıl ödeyecek?

* * * * * * * * *


--


Var olmak, algilamaktir.

Berkeley



6 gunde yaratmak
KAF 38.
Andolsun biz, gokleri, yeri ve ikisi arasinda bulunanlari alti gunde yarattik.
Bize hicbir yorgunluk cokmedi.
FURKAN 59.gokleri, yeri ve ikisinin arasindakileri alti gunde yaratan, sonra ars a istiva eden (ona hukmeden) rahman dir.
Bunu bir bilene sor.
FUSSILLET 9.de ki: gercekten siz, yeri iki gunde yaratani inkar edip o na ortaklar mi kosuyorsunuz?
O, alemlerin rabbidir.
FUSSILLET 10.o, yeryuzune sabit daglar yerlestirdi.
Orada bereketler yaratti ve orada tam dort gunde isteyenler icin fark gozetmeden gidalar takdir etti.
FUSSILLET 12.boylece onlari, iki gunde yedi gok olarak yaratti ve her goge gorevini vahyetti.
Ve biz, yakin semayi kandillerle donattik, bozulmaktan da koruduk.
Iste bu, aziz, alim Allah in takdiridir.
BAKARA 117.(o), goklerin ve yerin essiz yaraticisidir.
Bir seyi dilediginde ona sadece ol! der, o da hemen oluverir.

 
Muslim (261/875), hadisin birden cok tarikine de isaret ederek hadisi tahric etmistir.
Yahya b.
Yahya (226/841)- Malik- Abdullah b.
Ebi Bekr (135/752) - Amra (98/716)
- Aise (58/678) (r.a.) soyle demistir:
Bilinen on emzirmeyle evlenmenin haram olacagi (konusundaki ayet), Kur an kapsaminda inzal olunanlar arasindaydi.
Sonra bu, bilinen bes emzirme ile (evlenmenin haram olacagini bildiren) ayetle neshedildi.
Onlar Kur an icinde okunmaktayken Rasulullah (s), vefat etti [Rada , 24 (1452), II, 1075;]


Muslumani dunyevilestirmek, ona yapilacak cok buyuk bir zulumdur.
Cunku dunyevilesmek, yavas yavas sinsice farkinda olmadan kufre ve ebedi felakete goturur.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.


Ayaklanma icin sebep yoktur.
Fransizlar bizim iyiligimizi istiyorlar.

Adana Valisi Abdurrahman'in demeci - 05.11.1920


Gumru de baslayan baris gorusmelerinin iki ulus icin karsilikli guvenlik ilkesine dayali bir baris ve bolluk donemi getirecek bir sonuca ulasmasi bizce de pek uygun ve gerekli olduguna kusku duyulmayacagi umudu ile Ermenistan i artik zararli dis etkilerden korumaya yonelik yurtseverce calismalarinizda kesin basarilar dilerim.

(29 Kasim 1920)
K.ATATURK


Hukumet Demokrasi ve Devlet
Ozur dilerim ama ben imparator olmak istemiyorum.
Insanlara hukmetmek ya da ulkeler fethetmek istemiyorum, bunlar beni ilgilendirmiyor.
Benim amacim elimden geldigince herkese yardim etmek; Yahudi, Katolik, siyah ya da beyaz tenli olsun fark etmez.
Aslinda hepimiz birbirimize yardim etmek istiyoruz, insanlik bunu gerektirir cunku.
Hayatimizi digerlerinin acilari uzerine degil, mutluluklari uzerine kurmak isteriz.
Kimseden nefret etmek ya da kimseyi hor gormek istemiyoruz.

Yeryuzunde herkese yetecek kadar yer ve zenginlik var.
Hayat hur ve mutlu bir sekilde yasanmali ama biz bu dogru yoldan koptuk.

Hirs; insan ruhunu zehirledi, insanlar arasina nefret duvarlari ordu ve bizi sefalet ve katliamlara surukledi.
Hayati daha hizli yasiyoruz belki ama kendimizi dis dunyaya kapattik, makinelesme ise bolluk getirecekken, bereketi goturdu.
Artan bilgimiz bize kibir verdi, zekamiz da nezaketimizi ve anlayisimizi dusurdu.
Cok dusunuyoruz ve az hissediyoruz.
Oysa makinelerden cok insanliga muhtaciz.
Zekadan cok nezaket ve anlayisa ihtiyacimiz var.
Aksi takdirde hayat bir kargasa olur ve yitik bir hale doneriz.

Ucak ve radyo gibi icatlar bizi birbirimize yaklastirdi.
Zaten bu icatlarin ortaya cikma sebepleri, insanlarin icindeki kardeslik duygusu ve iyiligin ispatidir.
Iste, su anda soylediklerim tum insanlara ulasiyor; insanlarin ozgurluklerini ellerinden alip onlara iskence eden bir sistemin kurbani olan umitsiz kadinlara, erkeklere ve cocuklara.
Beni duyanlara sesleniyorum, umudunuzu yitirmeyin!
Uzerimizdeki kara bulutlarin sebebi; hirslarinin kolesi olanlarin, insanligin gelisiminden korkmalaridir.
Bu nefret, diktatorlerin olumuyle birlikte ortadan kalkacaktir.
Boylece onlarin halktan caldiklari guc de halka geri donecektir.
Insanlar olse bile hurriyet olmez!

Askerler; kendinizi bu canilerin eline birakmayin cunku onlar sizi asagilar, sizi kole yapar, sizi bir suruye cevirir, size ne yapmanizi, ne dusunmenizi, ne hissetmenizi dikte eder, sizi ezerler ve sizi suru yerine koyup goz gore gore olume yollarlar!

Kendinizi bu insanliktan cikmis, makinelesmis kalplere sahip makinelesmis insanlarin ellerine birakmayin.
Siz ne makine ne de surusunuz!
Siz insansiniz, kalbi insanlik sevgisiyle dolu olan...
Siz nefret etmezsiniz!
Nefret; sadece sevilmeyenin ve insanliktan cikmis olanlarin bildigi bir seydir.
Askerler, esaret icin degil, ozgurluk icin savasin!

Incil de de yazdigi gibi; Cennet insanlarin icindedir Tek kisinin yahut bir zumrenin icinde degil, herkesin icindedir!
Sizin de!
Siz insanlar, kimisi gucunu makine uretmek icin kimisi de mutlu olmak icin harcayan insanlar.
Bu sizin elinizde; gucunuzu hayati ozgur ve guzel bir hale getirmek, onu hos bir maceraya cevirmek ici harcayin.
Demokrasi icin bu gucu kullanalim, hepimiz birlik olalim!
Yeni bir dunya icin mucadele edelim; genc erkeklerin is bulabildigi ve yaslilarin da omurlerinin son demlerini huzurlu bir sekilde yasadigi guzel bir dunya icin.
Boyle dunyalar vaat ederek, caniler iktidari ele aldilar.
Oysa onlar yalancidir!
Vaatlerini yerine getirmediler, getirmeyecekler de!

Diktatorler kendi hirslarinin pesinde kosup baskalarini kolelestirdiler.
Simdi biz, bu vaatleri gerceklestirmek icin mucadele edelim!
Ozgur bir dunya icin savasalim; sinirlarin olmadigi, hirsin, nefretin ve hosgorusuzlugun galebe calmadigi bir dunya icin.
Ozgur bir dunya icin savasalim; bilimin insanlarin iyiligi icin kullanildigi akilci bir dunya icin.

Askerler, demokrasi adina birleselim!

Charlie Chaplin
%Insanlarin beyin tembelligini gordukce, her istedigimizi yapabiliriz.



Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran


Yahudi devletinin sinirlari, sonsuza dek kesinlesmeyecektir

David Ben Gurion, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder