12 Kasım 2014 Çarşamba

Re: Bilimsel hipotezler kanıtlanabilir mi?

Sayın Bekiroğlu,
Tez teori demek değildir.
Teori inanılabilir bir şey değildir.

Teori ve hipotez gözlemlere dayalıdır.
Gözlemlerin açıklaması demektir.

Teori çok sayıda gözlemi açıklayan geniş kapsamlı açıklamadır.
Hipotez ise bir ya da birkaç gözlemi açıklayan daha dar kapsamlı açıklamadır.
Teori içinde hipotezler barındırabilir.

Yasalar gözlemlerin matematiksel denklemler şeklinde ifadesi.
İlkeler gözlemlerin kurallar şeklinde ifadesidir.

İkisi de gözlemle ilgili açıklama içermez.
Nedenler, nasıllar yoktur.
Nedenler ve nasıllar hipotez ve teorilerin işidir.

Hipotez  ve teoriler doğrulanmaz, tam tersine yanlışlanır.
Çünkü her ikisi de daha ilk anda bazı gözlemlere dayanarak dünyaya gelmiştir.
Zaten bazı gözlemler yaptığınız için onları açıklamaya mecbur kalırsınız.
Yani bir açıklamayı ispat etmek için deney ve gözlem yapmazsınız.
Ters mantıkla mantık zinciri içinde ilk sırada yer alan gözlemlerinizi ispat sayılabilirsiniz, ama hatalı bir bakıştır.

Bilimsel yöntemde olmayanın ispatı diye bir yöntem yoktur.
Çünkü olan şeyler gözlemlere dayanır,
Olmayan şeyler için ise zaten gözlem yoktur.

Ayrıca olmayan şeyler sonsuzdur, olan şeyler ise sınırlıdır.
Olmayanın ispatı aynı zamanda verimsiz bir yoldur.

Şöyle örnek vereyim.
Siz buzdolabına bakmazken, buzdolabının size nanik yapmadığını ispatlayamazsanız, buzdolabının sizin arkanızdan nanik yaptığını kabul etmek zorundasınız desek nasıl olur?
Saçma değil mi?
Din de böyledir.
Olmayanın ispatı.
Yoktur böyle bir mantık.

Aynı şekilde Allahın varlığını ispatlamak yükümlülüğü bu tezi ortaya atana aittir.
Allahın olmadığını ispatlamak için kimse sorumlu değildir.
Beni Allahın yokluğunu ispatlamaya zorlarsanız benim diyeceğim şey basittir.
Ben buna mecbur değilim.
Ama siz mecbursunuz..

Ayrıca ilahi varlıklara dayalı açıklamaların gözlemlere dayanması gerekir.
Böyle gözlemler yoktur.
En azından bilimsel yönteme uygun gözlemler yoktur.
Bütün bu lafların tek şahidi peygamberlerdir.
Bunlarla ilgili, tarafsız ve tekrarlanabilir hiçbir gözlem ve deney yoktur.
Hemen her şey yüzüncü dereceden rivayetlerden oluşmaktadır.


Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA

On 11.11.2014 18:43, bekir bekiroglu wrote:

Tez demek teori demektir. Bu teori benim değil sizin inandığınız bir tez. Ben tezinize karşı görüşlerimi söyledim ve sorular sordum. Ama sorularıma sadece kaçamak cevaplar aldım. İspatlanmayan sorulara cevap veremeyen her teori (tez) bence çürümüş demektir. 

Bu resim sanırım benim sonuç olarak neler düşündüğümü özetliyor. Sorularıma daha net olarak cevap verirseniz kaldığımız yerden devam ederiz. slm ve sevg. bb.


11 Kasım 2014 14:40 tarihinde T.C. Oraj POYRAZ <orajpoyraz@emaildodo.com> yazdı:




Bilimsel hipotezler kanıtlanabilir mi?

Bu sorunun cevabı tam olarak evet değildir.
Çünkü "kanıtlanabilirlik", aslında bir yerde bilimin doğasına aykırıdır.
Bunu biraz açalım:

Bir hipotez ortaya atıldığında, bu hipotez belirli bir olguyu açıklamaya yönelik olmalıdır.
Ancak hipotezi destekleyebilecek verilerin ihtimal sayısı, çürütebilecek verilerin ihtimal sayısına göre çok fazladır.
Dolayısıyla bilimde önemli olan, çürütebilecek veriler üzerine gitmektir.
Çünkü eğer bir hipotezi çürütebilecek tek bir veri bulunabilirse, o zaman hipotezin yanlış olduğundan emin olabiliriz.
Ancak hipotezimizi destekleyecek veri/verilerin bulunması, hipotezimizin "kesin doğru" olduğu anlamına gelmez.
İşte bu ikilikten dolayı bilim, doğrulanabilirlikle değil, yanlışlanabilirlikle sınırlıdır.
Ve işte bu yüzden bilim, doğrulanabilir değil; yanlışlanabilirdir.

Yani bir hipotez ortaya atılır, sonra bütün bilim insanları onu çürütmeye çalışır, kanıtlamaya değil.
O teori ya da hipotez, çürütülemediği sürece güçlenir.
Evrim Kuramı, örneğin, son 150 yıldır hiçbir şekilde çürütülememiş, bilimin yüzlerce farklı sınavını her seferinde başarıyla geçmiştir.

Günümüzde de sürekli olarak "eksik" olarak görülen bilgiler tamamlanmaktadır.
Darwin, kuramını açıkladığında, kuram, eksiklerle doluydu.
Ancak son 150 yılda bu eksiklikleri tamamlamayı başardık.
Günümüzde de bir takım halkın genel olarak bildiklerinin ötesinde, teknik detaylarda eksiklikler bulunuyor elbette; ancak bunlar bayağı insanların iddiaları gibi "Ara geçiş türleri yok", "Moleküler kanıtlarda eksikler var" şeklinde değil, bunların çok daha ötesinde ve akademik arkaplan gerektiren eksikliklerdir.
Ancak bu eksiklikler, teorinin gücünü azaltmaz; çünkü zaten bu eksiklikler olmasaydı bilime iş düşmezdi.
Bu eksikliklerden dolayı bir kuramı yermek, henüz ışık hızında giden arabalarımız olmadığı için otomotiv sektörüne lanet okumaya benzer.

İşte tüm bu sebeplerden ötürü, bilimsel kesinlik sınırlarının güvenilirliği için, bilimde "kanıt" kelimesini kullanmak uygun değildir.
Kanıt, bir kuramın veya hipotezin geçerliliğine işaret eden bir olgudur; ancak bilimsel yanlışlanabilirlik sebebiyle kanıtlar bulmanın bir yere kadar anlamı vardır.
Bir yerden sonra, önemli olan çürütebilecek verilere ulaşmaktadır.

Evrim Kuramı "çökebilir", "çürüyebilir" mi?

Burada yapılması gereken yorum oldukça tekniktir ve iyi düşünülmüş olmalıdır.
Evet, açıkladığımız gibi, Evrim yanlışlanamamış bir kuramdır.
Bilim, "doğrulanarak" değil, "yanlışlanarak" ilerleyen bir bilgi türüdür.
Yine dediğimiz gibi bilimsel bir hipotez ortaya atıldığında, bilim insanı bu hipotezini desteklemeye değil, çürütmeye çalışır.
Çünkü hipotezi çürütecek tek bir nokta bile, hipotezin en azından eksik olduğunu gösterir.
Ancak hipotez, çürütülemediği ölçüde güçlenir ve genişler.
Ortaya atılan ilk fikir olan hipotez, zamanla eksik yanlarını kapatarak büyür.
Diğer bilimsel gerçeklerden güç almaya başlar.
İşte bu noktada, artık bir "hipotez" değil, bir "tez" veya bir "kuram (teori)" halini almıştır.
Ve bu şekilde, sonsuza kadar bilim insanları tarafından "çürütülme sınavı"na tabi tutulur.
Bu sınavda kimi zaman eksik ve hatalı yanlar keşfedilir; ancak bu, kuramın tamamen çürümesi demek değildir.
Eksik yanlar bilimsel yöntemlerle, araştırmayla kapatılır ve güçlendirilir, bilimsel açıklamalarla düzeltilir.
Bu şekilde kendi kendini düzeltme mekanizmasıyla bilim güçlenerek ve birikerek ilerler.

Bu bilimsel açıdan baktığımızda, Evrim Kuramı'nın (veya eşdeğer gelişmişlik, köken ve güçteki herhangi bir kuramın) hiçbir zaman çürümeyeceğini görebiliriz.
Çünkü Evrim Kuramı, çürüme evrelerini aşalı çok olmuştur.
Artık o kadar büyük ve o kadar farklı bilim dallarıyla desteklenen bir bilim dalıdır ki, toptan çökmesi imkansızdır.
Elbette eksikleri ve açıkları olacaktır; ancak tamamen çökmesi bilimsel olarak mümkün değildir.
Zira var olan yüz milyarlarca farklı çeşit kanıt, Evrim Kuramı'nın sözde "çürümesi" ile birlikte başıboş kalacaktır.
Bu bulguları bir araya toplayacak, yine bilimsel bir kuram bulunmalıdır.
Ve bu kuram, sanıyoruz ki Evrim Kuramı'ndan çok farklı olmayacaktır.

Uzun lafın kısası, Evrim Kuramı değişebilir, gelişebilir, bazı kısımları yanlışlanıp, bazı kısımları doğrulanabilir; ancak asla ve asla tamamen çürümeyecektir: Canlılar var olduklarından beri değişir, gelişir ve evrimleşirler, bu bir doğa gerçeğidir.
Türler, uzun zaman içerisinde yeni türleri oluşturacak şekilde evrimleşebilirler, bu da bir doğa gerçeğidir.
Bunlar, asla değişmeyecek gerçeklerdir, tıpkı Evren'in bildiğimiz noktalarındaki herhangi iki cismin birbirlerine eşit ve zıt yönde kuvvetler uyguladığı gerçeği gibi.
Ancak Evrim Kuramı'nın genişliğini arttıran bazı teknik noktalardaki ayrıntılar değişebilir; ancak bunları anlamak için akademik eğitim görmek gerekir.
Örneğin, nötral mutasyonların popülasyon içi sıklık oranı ile popülasyon fenotipinin ilişkisi, Evrim'in bir dalıdır ve Motoo Kimura tarafından "Evrim'in Nötral Kuramı" olarak adlandırılan bir kuramla açıklanır.
Belki bu kuram yanlışlanabilir; ancak bu Evrim'in "çökmesi" demek değildir ve asla olmayacaktır.
Archaeopteryx'in son bulgularla dinozorlar ile kuşlar arasında bir geçiş türü olmadığı, dinozorlara kuşlardan daha yakın olduğu anlaşılabilir (henüz kesinleşmemiştir); ancak bu,Archaeopteryx'in kendisinden önceki ve sonraki tür arası bir geçiş olmadığı anlamına gelmez ki bir geçiş türüdür.
Darwinius masillae tüm maymunların 47 milyon yıl önce yaşamış atası olmayabilir ve lemurlara daha yakın bir tür olabilir; ancak bu, yaklaşık 50 milyon yıl önce yaşamış, yeryüzündeki bütün maymunların (insanlar, şempanzeler, goriller, orangutanlar, makaklar, lemurlar, ay-aylar, vs.) atası olan bir türden lemurlara geçişteki bir tür olmadığı anlamına gelmez ki bir geçiş türüdür.

Yani Evrim, bu şekilde asla çürütülemez ve çürümeyecektir; çünkü günümüzde yüz milyarlarca farklı şekilde desteklenebilir bulgular ileri sürülebilir.
Sadece virüslerin 1 yıl içerisindeki değişimi bile Evrim'in asla çökmeyeceğini gösterir veya Lenski deneyinde evrim geçiren E. coli bakterileri…
Dolayısıyla bu saatten sonra zaten "Evrim Kuramı çürüdü" diye bir haberi asla görmeyi beklemeyin, çünkü bu kadar kapsamlı ve bilimin her alanına girmiş bir kuramın tamamen çürümesi olanaksızdır.
Elbette kuram değişecektir, gelişecektir, kendisi evrimleşecektir; ancak asla tamamen çökmeyecektir.
Burada önemli olan nokta şudur: bu teori çökse bile, Evrim'in doldurduğu bunca boşluğu bilimsel olarak dolduran bir başka teori gerekecektir; yani Evrim'i destekleyen yüz milyarlarca farklı kavramı içine alan bir diğer teori.
Bu da, yine Evrim Kuramı'ndan çok farklı olmayacaktır.

http://pozitifateizm.wordpress.com/2014/08/03/bilimsel-hipotezler-kanitlanabilir-mi/


a45UyF587661-141106214934-03
^^^^^ - vvvvv

 


--


Amor patria nostra lex
Vatan sevgisi kuralimizdir/yasamizdir

Latin Atasozu



Kahrolasi insan ne nankordur (inkarcidir) (ABESE 80/17)
O size istediginiz her seyden verdi.
ALLAH in ni metlerini sayacak olsaniz sayamazsiniz.
Dogrusu insan zalim ve keffardir (nankordur) (IBRAHIM14/34)

 
Resulullah sav buyurdular ki:
Eti bicakla kesmeyin.
Cunku bu, yabancilarin isidir.
Siz dislerinizle kemirerek yiyin.
Cunku bu, sihhat ve afiyet icin daha iyidir.

Ebu Davud, Et ime 21, 3778
Rivayet eden: Aise


Mehdi nin ayak seslerini duyuyorum
Direnmenin faidesi yok.
Mehdi gelecek, Seriat gelecek, adalet gelecek.
Osmanli Hilafet-i Islamiyesinin yikilmasindan sonra Muslumanlik aleminde Kezzabiyyun, Deccaliyyun, Sufyaniyyun devirleri baslamistir.
Buyuk tahribat olmus, kutleler halinde irtidat gorulmustur.
Uzun suren kufur ve dalalet gecesinden sonra nihayet ufukta Mehdiyyet fecr-i sadikinin nurlari gorulmeye baslanmistir.
Mehdi nin kuracagi Kur an, Sunnet ve Seriat duzeni oyle kolay kolay, tereyagindan kil cekercesine zahmetsiz olmayacaktir.
Yakin gelecek, en dogrusunu Allah bilir, buyuk savaslara, igtisasa, melhamelere, kiyimlara, $ikintilara gebedir.
Zahirde Musluman gorunen birileri, dunya hirslariyla Firat in altindaki hazinelere saldirmislar ve buyuk kara ve necis servetlere sahip olmuslardi, onlar helak olacaktir.
Islam dinini, dunyevi ve uhrevi ahkam tasnifine tabi tutan ve Seriatin dunya ile ilgili hukumlerini goz ardi eden dunyevi=sekuler sozde Muslumanlar feci sekilde aldandiklarini anlayacaktir.
Irak ta, Suriye de, Filistin de buyuk kanli savaslar cereyan edecektir.
Deccallar ve Sufyanlar tepetaklak olacaktir.
Batil gumbur gumbur yikilacaktir.
Musibetler toptan gelecek, kotulerin yaninda iyiler de zarar gorecektir.
Susuzluk, ekmeksizlik...
Evsizlik, barinaksizlik...
Ates ates ates...
Zelzele-i Kubra...
Bana dokunmayan yilan bir yasasin diyenleri buyuk yilanlar sokup agulayacaktir.
Kezzablar, Deccallar, Sufyanlar sonuna kadar direnecek ve cok acilar cekilecektir.
Haramla yapilmis yuksek binalar cokecektir.
Elektrikler kesilecek, butun seytani cihazlar calismayacaktir.
43 cu kattaki kasanesinden cihani nemrudane seyr eden gafil magrurlar yuksek merdivenleri cikamayacaktir.
Kaddafilerin akli olsa, kanli iktidarlarindan feragat edip bir kuse-i inzivaya cekilirler ama onlarda o akil nerede...
Zalimlerin en akillisi Zeynel olmus, cekip gitmisti.
Mubarek diretmisti ama diretmesi onu iktidarda tutmaya yetmemisti.
Saddam keske iktidardan vaz gecmis ve surgunu tercih etmis olsaydi.
Ahir zaman fitneleri baslamistir...
Deccallik, Kezzablik, Sufyanilik devirleri bitiyor.
Mehdinin ayak seslerini duyar gibiyim.
Kulaginizi yere koyun ve dinleyin...
Kur an, Sunnet, Seriat, adalet, guvenlik diye atiyor zeminin kalbi.
Direnmenin faidesi yok.
Mehdi gelecek, Seriat gelecek, adalet gelecek...
Tufandan sonra sukunet hukumran olacak.
Olenler olecek, kalanlar kalacak.
Iman ile olenler bahtiyar olacak; sirk, kufur, dalalet yolunda olenlerin zarari buyuk olacak.
Bundan sonra Deccalperestlerin, Kezzablarin, Sufyanilerin isi bitiktir.
Ben hem Muslumanim, hem de Deccaliyim diyenler buyuk kayiptadir.
Rahmana iman ve itaat edeceksin, Taguta cephe alacaksin.
Ey Dresden (13-14 subat 1945 gecesi) ahalisi, ey modern Pompeililer, Sodom ve Gomore halki, Bizans ve Roma...
Uyanin bu gaflet uykusundan...
Sezar mabetlerinin hepsi yikilacak.
Deccallik ve Sufyanilik devri sonuna geldi...
Mehdi zuhur, Isa aleyhisselam nuzul edecek.
Kimseyi altinlari gumusleri, dolarlari eurolari, Altin Buzagi sirketi hisse senetleri kurtaramaz.
Sahih bir iman, ihlasli ibadet, kalb-i selim gerek kurtulmak icin.
Sende bunlar var mi?
Kesti-i Nuh hangi sahilde, biliyor musun?
Tufan yaklasiyor, kos gemiye gir, yoksa bogulur helak olursun...

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.


Bu ulkedeki yabanci askerler, Teskilat-i Milliye'den bin kere daha iyidir.

Yazar ve Nazir Ali Kemal - 23.04.1920


Gumru de baslayan baris gorusmelerinin iki ulus icin karsilikli guvenlik ilkesine dayali bir baris ve bolluk donemi getirecek bir sonuca ulasmasi bizce de pek uygun ve gerekli olduguna kusku duyulmayacagi umudu ile Ermenistan i artik zararli dis etkilerden korumaya yonelik yurtseverce calismalarinizda kesin basarilar dilerim.

(29 Kasim 1920)
K.ATATURK


Mustafa Kemal olmasaydi

sen hictin
ya da pictin!

Hac in
boynunda
yatacakti ananla bacin
kim bilir kimin koynunda.

Mustafa Kemal olmasaydi
Incil okuyacaktin lisede,
nikahin kiyilacakti kilisede.

Saygi duymazsan Mustafa Kemal e
nankor kefere,
daha agir sozler isitirsin benden
bir dahaki sefere

Ali Nejat Olcen


Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)


Terorun bir savas yontemi olarak kullanilmasi engellenemez.
Bizim icin teror, bugunku kosullarda siyasi bir savasin bir parcasidir.

Izhak Samir, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


This eMail was sent by "T.C. Oraj POYRAZ" at cimcime@neomailbox.net.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this orajpoyraz@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com


--


Faziletlerin basi ilimdir.

Hz.Ali



Bu (Kur an), Ummu l-kura (Mekke) ve cevresindekileri uyarman icin sana indirdigimiz ve kendinden oncekileri dogrulayici mubarek bir kitaptir.

EN AM SURESI-92 Ayet..

 
Olum melegi Musa ya gelerek:
Rabbine icabet et dedi.
Bunun uzerine Musa olum meleginin gozune tokat vurarak onu cikartti.
Melek hemen Allah a donerek Sen beni olmek istemeyen bir kuluna gondermissin, o benim gozumu cikardi dedi.

Muslim 10/176


Gulumce Yildiz.. : Dunya Muminin Zindani !

Samimiyetle ALLAH diyen insan icin dunya zordur..
Basini orter ayiplanir..
En yakinindan en uzagina kadar..
Namaz kilar, yobaz olur..
Teblig yapar, hakarete ugrar.
Kuran okur, etrafindakiler rahatsiz olur..
Her sozunde ALLAHi anar, Kuran ile konusur..
her sey din degil sozu ile muhalefet olunur..
Her zaman yaziyorum, zor olacak ki ecir olsun..
Butun peygamberler Allah yolunda zorluk cekmislerdi, en buyuk zorlugu ceken de Efendimiz (as) di..
Gercekten de imtihan dunyasindayiz.
Siz dini yasiyorsaniz, dini yasamayan insanlar sizin imtihaniniz olur..
sabrettikce daha cok sabretmeyi ogrenirsiniz..
Bu yolda onunuze cikan her engel, size daha cok sevk verir.
Rabbimiz ayetinde buyuruyor:
Senden once de peygamberlerden hicbirini yollamadik ki onlar, yemek yememis, sokaklarda gezmemis olsunlar ve biz, sizin bir kisminizi, bir kisminizla denedik, bakalim dayanacak misiniz?
Ve Rabbin, her seyi gorur.
Furkan- 20
Resulullah Efendimiz (as):
Dunya muminin zindani, kafirin cennetidir 1 buyurmuslardir.
Katade bin Nu man (R.A.)dan rivayete gore Efendimiz:
Allah Cebrail i, bana gonderdigi suretlerin en guzelinde indirdi.
Cebrail soyle dedi: Ey Muhammed, yuce Allah sana selam soyluyor ve soyle buyuruyor:
Ben dunyaya dostlarim icin aci, bulanik, dar ve $ikintili olmasini vahyettim.
Ta ki, Bana kavusmayi ozlesinler.
Ben dunyayi dostlarim icin bir zindan, dusmanlarim icin de bir Cennet olarak yarattim 2
(1) Muslim, Zuhd: 1; Tirmizi, Zuhd: 16; Ibni Mace, Zuhd: 3; Musned, 2:197,323
(2) Suyuti, Camiussagir, 3:53, No:2723, (1484)
Dunya hayatinda cekilen her cile, sabir ile karsilanirsa..
Allah a yaklasma vesiledir..
Mumin ALlah a kavusma arzusunda oldugu icin dunya hayati zindan gibidir, bir an once ahirete gidip, Rabbinin cemaili ile mukafatlandirilmak ister..
ahirete nispet dunya muminin zindandir..
Yoksa mumin bu dunyada zahiren zindanda gorunse de ruhen cennetde gibi yasar..
Rabbinin ruhuna yasattigi guzellikler, kelimelerle tarif dahi edemez..
Inanmayanlar, yarin hesap verecegi bilincinde olmayanlar ise, ahiret gercegini bilmediklerinden..
gecici dunyayi kendilerine cennet yapmislardir..
Icimde kalmasin su ilaveyi de yapmak isterim :)
Acaba bugun samimi dindarlari ayiplayanlar, acaba yarin ahiretde onlarla birlikte olmaya olan ALLAH izin verir mi?
diye ben dusunmeden edemiyorum..

Gulumce Yildiz..
19-09-2014
***
Eee kardesim cok kolay o zaman.
Intihar edeceksin.
Izdirabini dindireceksin.
Bu da Mart kedisi gibi, hem bagiriyor, hem de ediyor(O.P.)


Anadolu ile degil, Yunanistan ile anlasmaliyiz.

VAHDETTIN (Osmanli Padisahi) - 15.10.1920


Bugun Kozan, Hacin (Saimbeyli), Feke gibi bolgelerde fiilen kendisini gostermis olan Ermeni mezaliminin bir an once sondurulmesi gereklidir.
Yalniz su aralik her turlu islam hareketlerini Ermeni kirimi biciminde gostermek istenildigi anlasildigindan harekatin her halde bu gibi yanlis soylentilere ve suclamalara yer birakmayacak sekilde idaresi.

(9 Mart 1920)
K.ATATURK


Benim goruslerim Spinoza ninkine yakindir: Duzenin, bizim sadece belli bir olcude ve yetersiz bir sekilde kavrayabileyecegimiz mantiksal yalinligina duyulan inanc ve bunun guzelligine duyulan hayranlik.

My views are near those of Spinoza: admiration for the beauty of and belief in the logical simplicity of the order which we can grasp humbly and only imperfectly.

Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95.
(Bu goruslerinden dolayi Einstein in Panteist oldugu sonucu cikarilabilirse de, bir sonraki gorusunde de agnostiklige yakin oldugunu belirttigini gorecegiz)


Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran


Gunumuzun Arap dunyasi, barbarlarin dunyasidir

Prof.Dr.Benny Morris, Israilli Tarihci
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder