Ben uzun zamandır, dünya ticaretinin önceleri giderek daha fazla oranda, yerel para birimleriyle sürdürdüleceğini söylüyorum.
Bu konuda ilk gelişmeleri BIRCH ülkeleri denilen ülkeler arasındaki ticarette görceğiz.
Çünkü, Çin Kazakistan, Türkmenistan gibi ülkelerden doğrudan petrol boru hatlarıyla petrol almaya başladır ve giderek Çin'e bu yolla ulaşan petrolün miktarı artıyor.
Bu iki anlam taşır.
Bir bu petrole karşılık yapılacak ticarette doların kullanımı gereksiz hale gelir.
İkincisi, Çin petrol temini açısından, artık ablukaya alınabilecek bir ülke olmaktan çıkmaktadır.
Ancak, daha sonraki dönemde ise çeşitli bölge ülkelerinin oluşturacağı sepetlerin ürettiği bölgesel para birimleri görceğiz.
Çin'in Orta Asya ülkelerinde yarattığı tedirginlik oldukça fazla ancak karşı koyamadıkları bir güçle karşı karşıyalar.
Batı ise bu denklemde yeni haritalar çizerek değil, ama mevcut haritalarda kendine partnerler arayarak kendine ve dünyaya faydalı olabilir.
ABD ise artık dünyada züccaciye dükkanında dolaşan bir fil gibi hareket etme lüksüne sahip değil.
Bu ise artık ABD'ninde başkalarına akort vermeyi bırakıp, kendini akort içine sokmasıyla mümkün olabilir.
Aksi halde, Çin heyulasının yanında, siyasi sünni islam radikalizminin sonuçlarıyla bizzat kendi etki alanında boğuşmak zorunda kalabilir.
Çin ve Rusya ise siyasi sünni radikalizmini kendine müttefik olarak kullanmaktan çekinmez.
Unutmayın ABD'de ve Avrupa'da hem göçmen hem de yerli vatandaş olarak giderek artan oranda müslüman yaşamaktadır.
Saygılar.
On 18.01.2011 20:46, Mentes Azuz wrote:
Oraj Poyraz grupdasima yanit verdigimde henuz bu yaziyi okumamistim. Aklin yolu bir...mis.MentesTÜRKİYE’DE YUAN DÖNEMİ BAŞLIYORÇin Devlet Başkanı Hu Jintao, ABD Başkanı Barack Obama'nın davetlisi olarak 4 günlük bir ziyaret için Washington'a gitti.
18.01.2011ABD'nin Pekin Büyükelçisi Jon Huntsman, Hu'nun ziyaretini "iki ülke ilişkilerinin tarihi bir döneminde yapılan heyecan verici bir ziyaret" olarak değerlendirdi.
Bu gerçekten de tarihin dönüm noktasında yapılan "heyecan" verici bir ziyaret.
Görüşmelerde, Tayvan meselesi, Kore krizi, füze kalkanı ve İran'ın nükleer faaliyetleri gibi siyasi-askeri sorunlar ele alınacak.
Ama ziyaretin asıl konusu, Çin parası Yuan'ın (Renminbi) değeri...
Kriz sonrası ekonomisi bir türlü düzelmeyen ABD, trilyon dolarlık karşılıksız para basarken, sürekli olarak yuanın değerini düşük tutan Çin'i suçluyor.
Şu an Amerika'nın en büyük derdi bu.
Çünkü Çin, 90'lı yıllarda büyük atılım yapan ancak ABD baskısıyla parasının değerini yükselten Japonya'dan farklı olarak direniyor.
Ekonomistler bu hızla giderse 2020'de Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi olacağı konusunda konsensu içinde.
Hu Jintao, bu tarihi seferine başlamadan önce tavrını net koydu.
Wall Street Journal ve Washington Post gazetelerine yazılı demeç veren Çin Devlet Başkanı Hu, ''ABD dolarının hakim olduğu uluslararası para sistemi, geçmişin ürünü'' dedi.
67 yaşındaki Çin lideri, yine de Asyalılara özgü olarak temkinli konuştu ve yuanın uluslararası para birimi olmasının uzun zaman alacağını söyledi.
Tabii bu tedbirli konuşmada, Çin'in elinde 2 trilyondan fazla dolar rezervinin olması önemli rol oynuyor...
Ancak, doların geçmişin ürünü olduğu açıklaması Washington'da soğuk duş etkisi yaptı.
Geçen ay hayalet savaş uçağını deneyerek Amerikalıları ürperten Çin'e misilleme ABD'nin desteklediği ama Çin'in de "benim toprağım" dediği ayrılıkçı Tayvan'dan geldi.
Hu Jintao, Washington'a uçarken, Tayvan 19 adet füze denemesi yaptı.
Bu salvo yanıt Çin-ABD ilişkilerindeki yüksek gerilimin bir göstergesi.
Oysa Hu, hareketinden önce, "Çin ve ABD'nin kendi halklarının çıkarlarıyla, dünya barışını ve kalkınmayı gözönünde bulundurarak hareket etmeleri gerektiğini" belirtmişti.
Anlaşılan o ki, New York'taki Time Square meydanına konan 60 saniyelik Çin - ABD dostluğu klibi de pek işe yaramıyor böyle durumlarda.
"Money talks bullshit walks" ya da "It is the Dollars and Cents" denen o meşhur Amerikan deyimleri, kapitalizmin tunç yasasını bir kez daha doğruluyor.
"Herşeyimi tartışırım ama paramı asla" diyen ABD, Çin'e olan baskısını her alanda sürdürecek gibi görünüyor.
Çünkü 2010'da ticaret açığı 500 milyar doları bulan ABD, yuanın 3 yılda yüzde 20 değerlenmesi halinde bu açığı 120 milyar dolar azaltabilecek.
Çin ise kararlı.
Yuanın değerlenmesi, telif yasası ve yabancı özelleştirmelere "hayır" diyor, başka birşey demiyor.
Gerçi yuan geçen hazirandan bu yana dolara karşı yüzde 3 buçuk değer kazandı ama bu daha çok Çin'de artan enflasyona karşı alınan bir önlem.
Tabii karşılıksız basılan dolarların da bunda rolü var.
Ama Hu, "kur politikamızın oluşumunda enflasyon ana faktör olamaz" diyerek parasını daha fazla değerlendirmeye set çekiyor.
Bu kavganın sonuçları ise Afrika'daki Tunus'tan, Sudan'a, Asya'daki Kore'den Tayvan'a, Ortadoğu'da İsrail'den İran'a kadar her yerde etkisini gösteriyor.
Ama Çin liderinin temkinli açıklamalarına rağmen yuan şimdiden adından söz ettirmeye başladı bile...
ÇİN BANKALARI, DÜNYA BANKASINDAN FAZLA KREDİ VERDİ
İki Çin bankası, gelişmekte olan ülkelere Dünya Bankasından daha fazla kredi verdi.
Financial Times gazetesinde yer alan araştırma, Çin Kalkınma Bankası ve Çin İhracat-İthalat Bankası'nın 2009 ve 2010 yıllarında gelişmekte olan ülkelere ve şirketlere, en az 110 milyar dolar kredi verdiğini ortaya koydu.İşte ABD'yi asıl rahatsız eden tablo da bu zaten...
Dünya Bankasının kredi birimleriyse, 2008 yılı ortasından 2010 yılı ortasına kadar sadece 100 milyar dolar kredi verebildi.
Başka yerden borçlanmanın zor olduğu bir dönemde Çinli bankalar (önemli kısmı Asya, Afrika ve G. Amerika'da olmak üzere) özellikle hammadde üreticilerine kredi verdi.
Bu da uzun vadeli enerji anlaşmalarının güvenliğinin sağlamasına yardımcı oldu.
Ancak geçen yıl Çinli şirketlerin (bankalar hariç) dışarıdaki doğrudan yabancı yatırımları yaklaşık 50 milyar dolar civarında iken, Çin'e gelen doğrudan yatırım 106 milyar dolar oldu.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin'in, dışarıdaki doğrudan yabancı yatırımları ise dünya genelinde 5. sırada.
VE TÜRKİYETürk Ekonomi Bankası (TEB), Çin para birimi yuan ile işlem yapmaya başladı bile.
TEB'den yapılan açıklamaya göre, Çin ile Türkiye arasında ticarette Türk Lirası ve Yuan kullanılması konusunda varılan anlaşmanın ardından banka, Hong Kong merkezli Bank of China Limited ile bir anlaşmaya imza attı.
Müşterilerine Çin ile yaptıkları ticarette Yuan olarak havale gönderme ve alma imkanı sunan TEB, ayrıca Yuan cinsinden gerçekleştirilecek dış ticaret işlemlerine de aracılık edecek.
Çin ile ticaret yapan müşterilerine dış ticaret merkezleri aracılığıyla destek verecek.
TEB, müşterilerinin talepleri doğrultusunda Yuan cinsinden verilen servis ağını genişletmeyi ve şubelerde yuan banknot bulundurmayı planlıyor.
Türkiye ve Çin arasındaki ticaret hacmi 2010 yılının 8 ayında 12 milyar 121 milyon dolara ulaştı.
2015 yılına kadar iki ülke arasındaki ticaret hacminin 50 milyar dolar, 2020 yılında da 100 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.
Pek yakında dolar ve avronun yanında yuan hesabı da yapılmaya başlanacak demektir.
2020'de kiralar yuan üzerinden hesaplanırsa şaşırmayın...
Hüseyin Vodinalı
Odatv.com
__._,_.___MARKETPLACE
.
__,_._,___
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Düşünmek her ne kadar insanı öldükten sonra bile yaşatan bir eylem olsa da, genelde tatsız ve zahmetli bir iştir. Haydut Filmi’nden aldığım şu replik bunu çok güzel ifade ediyor; “beynini ateşlemek yetmez; saçlarını da tutuşturmalısın…” Doğrunun her noktasını aydınlatabilmek için, beynini ateşlemen yetmez; saçlarını da tutuşturmalısın. (Haydut Filmi’nden uyarlama) Düşüncenin Düşünceli Sözleri oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder