21 Ocak 2011 Cuma

BATI ve TÖRESEL ÖN-ATA İÇKİLERİ: RAKI-ŞARAP

Ardaşalar şarap işte böyle mübarek bir nesnedir.
İçelim, açılalım...


 

BATI ve TÖRESEL ÖN-ATA İÇKİLERİ: RAKI-ŞARAP

Batı ülkeleri, alkolün akla gelebilecek her türünün bol bol tüketildiği ülkelerdir.

Fransa şaraplarıyla tüm dünyada tanınmıştır.

Ve de sıkı durunuz :

·       Şarap, Ön-Ata içkisidir. Türk uygarlıkları konusunda derinlemesine araştırma yapmış, Doğu Anadolu’da Prof. A. Erzen’in ekibinde çalışmış,

·       Diyarbakır’ın İ..Ö.4.000’lerde Ön-Türk kültürünün merkezi olduğunu ortaya çıkarmış olan Prof. Erich Feigl,

·       ölümünden bir yıl kadar önce, şarabın Ön-Türkler tarafından üretildiğini bana telefonla bildirmişti…Fergana vâdisinin zenginliğini, Kırgız bağlarının cins  cins üzümlerini düşünürseniz bu güzelliklerin şarap ve rakıda ortaya çıkacağını doğal karşılamanız gerekir.

VE DE…

·       Bu Ön-Türkler, Fransa’da Dordonya bölgesindeki mağaralara yerleşmişlerdir: Örneğin, duvarlarında Ön-Türkçe yazıt bulunan  dünyaca tanınmış LASKO (Lasceau) mağarası gibi…

·       Dordanya bölgesinde  Vézère ile Dordonya ırmaklarının birleştiği noktada bol bol alabalık vardır.

·       Her halde  yazı, yazının içerdiği bilgi ve düşünce ve hiç şüphesiz Ata icadı şarap da buraya gelmiş ve burada EYZİLER, yâni ËSİ’ler adını almış olan Atalarımız,

·       Coşku dolu bu doğada  tuttukları, altın renginde kızarttıkları taptaze alabalıkları,  herhalde  beyaz şarapla sulamak zevkine sahip olmuş olacaklardır; yazıyı icat ettiklerine göre bu ince zevkin de sahibidirler;

·       Elbette ki taşlara da alabalık kabartmaları işlemişlerdir..

·       Fransa’ya şarap buradan ve gene Ön-Atalardan olan BASQ’larla  yayılmıştır..

Fransız hükûmet mensupları “forum” yapmak üzere muhteşem şatolardan birinde ülkenin durumunu tartışmak için buluştuklarında, Fransa’nın nefis şarapları fıçılar dolusu akar.

·       Alman hükûmeti mensuplarının da bu tür toplantılarında fıçılar dolusu bira aktığı gibi…

Onların

·         Atom bombaları ya da en az atom endüstrileri vardır.

·         Bize en az yüzyıldan beri borç para verirler.

·         AB’ye giriş, onların vizesine tâbîdir.

Demek ki  alkollü içkiler uygar ve ileri bir topluluk olmaya engel değildir. Üstelik bu içkilerden şarap, Ön-Ata içkisidir.

 Bir şaman içkisi olan,

·         şaman tarafından merasim esnasında kötücül ruhları kovmak için saçtıkları

·         ARAGI da Türk içkisidir.

·         Kötücül ruhları kovarak, ortamı “saflaştırırlar, temizlerler”;  Frenkçesiyle, bu bir “purification” törenidir.

Geleneksel halk oyunlarının temeli,

·       halkına bir “kul ve köle” gibi iyi hizmet etmiş, “çalmamış çırpmamış” BEY’in ruhunun  tanrıya uçması için yapılan törenlerde bulunur.

·       Halkın forum yaparak hakkında doğruluk kararı alımış oldukları BEY, vücudunun ateşe verilmesi ile ödüllendirilir.

·       Halkın topladığı odunla yakılan vücudun can’ı, ruh’u,Tanrıya UÇAR, yeryüzünde kalan  külleri, kemikleri toprak vazolarda korunur.

·       Töre, OYUNG ve müziğin coşturduğu ATEŞE VERME ZİYAFETİ ile  süregelir; Müzik olduğuna göre, Başşamanın içkisi de asla ihmal edilmeyecektir.

·                     Divan edebiyatı, bu saatler süren şiirli divan toplantıları, SÂKİ’nin sunduğu MEY’siz olamaz.

·         Orta Asya’da Timur döneminde hanımlar, özellikle ipek mendille tuttukları kadehlerle şarap âlemi yaparlarmış…Resimleri var… Ne de olsa kendi icadımız.

Demek ki,

·       Rakı ve şarap Ön-Ata kültürüyle, binlerce ve binlerce yılı aşarak töresel ve geleneksel birer içki olarak, günümüze, tüm Türklerin içkisi olarak gelmiştir.

Rakı’dan vazgeçip, yerine sadece portakal suyu içenin

·         daha zeki, daha ahlâklı ve üstün bir kişi olabileceği fikri,

·         fikirsizlik hâlinde, doğanın şartlarına aykırı düştüğünü, bu kısa olayları, yaşanmışları, yaşananları, tarihi, anımsama ile açığa çıkmaktadır.

·         Evet rakı, şisesinde durduğu gibi değildir…ama,

·         Baklava da tepsisinde, pilâv da tenceresinde durduğu gibi  durmaz.. Çok sayıdaki kalp ve tansiyon hastlalıklarına çare bulmak için bu gıdalara da  yasaklar getirelim!..Hem de 50 yaş üstündekilere!..

Yakın Doğu’ya bakalım:

·         Lübnan’daki, masaların altından buz gibi suların aktığı sıcak yaz gecelerinde, rakısıyla tanınan ZAHLE’ de, sedir ağaçlarının mis gibi koktuğu sıcak yaz akşamlarında, “Arab”ın rakı yerine greyfurt  suyu içeceğine kimse yemin edemez.

 

Halûk Tarcan     Bilimsel araştırmacı (CNRS-Paris)

Mecidiyeköy  20 / 01/ 2011


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ İMKANSIZ DOSTLUK  Değil kardeşim, dal yeşil değil,gök mavi değil, Bilsen! Ben hangi alemdeyim, sen hangi alemde! Aklından geçer mi dersin aklımdan geçen şeyler? Sanmam! Yıldız ve rüzgar payımız müsavi değil; Sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde; Vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler!  Cahit Sıtkı TARANCI  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder