31 Ocak 2011 Pazartesi

Kolları ve Bacakları Koptuğunda Tekrar Y...


Kertenkelenin kuyruğu koptuğunda, yenisinin çıktığı hemen hemen herkes tarafından bilinir. Kertenkelenin kuyruğu gibi semenderlerin de, kolları, bacakları koptuğunda yenisi büyür.

Doğada bazı canlılarda görülen bu yenilenme özelliğine “rejenerasyon” denir. Rejenerasyon, canlılarda sınırlı bölgelerde varolan bir özelliktir. Örneğin, insanlarda deri tabakasının ve kan hücrelerinin periyodik olarak kendini yenilemesi, zarar gören karaciğerin yeniden büyümesi gibi.


Fakat sadece belirli bölgelerle sınırlıdır bu oluşum. Mesela kertenkelenin sadece kuyruğu için geçerlidir. Vücudunun başka
bir bölgesi için aynı yapılanma mümkün değildir. Semenderlerde ise yalnızca kollar ve bacaklar da rejenerasyon olur.
Bir semenderin kolu, hangi noktadan koparsa kopsun, yaklaşık 40 günde tam ve eksiksiz olarak eski halini yeniden alır. Üstelik kesilen kemik, tam da kesilen yerden devam eder; organ kesilmeden önceki uzunluğuna ve yapısına ulaşır. Sinirler, kaslar, deri, kemik, kan damarlarının dağılımı, kısaca bütün dokular, tam ve eksiksiz olarak önceki halini alır.

Blastema ‘geriye programlama’
Yakın zamanda yapılan deneyler, bu birkaç mm’lik alanda hücrelerin kesimden kısa süre sonra kendilerini geriye doğru programladığını ortaya çıkardı. Yani bu bölgedeki hücreler, kök hücre benzeri özellikler kazanırlar.
Kemik, bağdoku, kas ve yeni kolu oluşturacak bütün dokular yeniden yapılanır. Rejenerasyon için ‘mutlaka ve mutlaka’ gerekli olan bu geriye programlanmış hücreler topluluğuna “blastema” denir.

Sinirler şart

Rejenerasyonun gerçekleşmesi için mutlaka sinirlerin varlığı gereklidir. Eğer semenderin kolu kesilmeden önce uzvundaki bütün sinirler alınırsa, rejenerasyon asla gerçekleşmez.
Ancak çok şaşırtıcı birşey mümkün olmaktadır. Koldaki ana sinir, cerrahi müdahaleyle çıkartılıp, kolun yanındaki bir yaraya bağlanırsa, bu noktada yeni bir kol daha büyümeye başlar.

Hücreler doğru yönü biliyorlar

Bilimadamlarının bir türlü açıklayamadıkları bu
eksiksiz ve kusursuz yeniden oluşum mekanizması, onları farklı bir meraka yöneltmiştir. Deneylerden birinde rejenarasyon olan bölge, ters yöne tutturulmuştur. Semenderin elini beline dikmek gibi. Daha sonra herhangi bir noktadan kestiklerinde, uzvun her iki parçası da eşit uzunluğa ve yapıya tamamlanmıştır. Yani çıkan kol, vücut eksenine göre her zaman doğru yönde ve yapıda uzamaktadır.

Hormonlar:

Hormonlar her zaman canlılarda vücut gelişimi için hayati öneme sahiptir. Beynin hormon salgılayan bölgesi olan hipofiz bezi alınmış semenderlerde, rejenerasyonun gerçekleşmediği görülmüştür.

Bu da göstermektedir ki, tek bir noktadaki eksiklik sistemin bütününün iptal olmasına sebep olur. Yani semenderin kopan kolunun yeniden yapılanması için mutlaka onun vücudunda hazır bir program halinde bulunan özelliklerin eksiksiz olarak var olması şarttır. Tek bir tanesinin eksikliği durumunda bu şaşırtıcı ve mükemmel olay gerçekleşmez.



Kaynak: NTVBLM / Aralık 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder