+++++++++++++++++++++++++++++++
20 Nisan 2011
MİT'teki şüpheli "intihar"lara bir de "kayıp" eklendi.
Kıdemli MİT'çi S.T., "Fethullah ve Kürt İslamcılığı" hakkında Mayıs 2010'da bir rapor yazıyor.
Raporunu MİT Diyarbakır Bölge Başkanlığı'na sunuyor.
Bölge Başkanı rapordan rahatsız olur, "Raporu değiştir" der.
Çünkü o da Fethullahçılara yakındır.
S.T. raporunu değiştirmeye yanaşmayınca Ankara'ya çağrılır.
MİT Müsteşar yardımcısı önce dostça "rica" eder, sonra baskı yapar, üstü örtülü tehdit eder.
S.T., raporu değiştirmekle sorunun kapanmayacağını, kendisinin bir şekilde tasfiye edileceğini düşünür ve oyalama taktiğine başvurur.
Kendisini kapana kısılmış hisseden S.T., "dost" bildiği bazı isimlerle görüşerek yardım ister.
Bunlar arasında önceki hafta Bodrum'daki evinde ensesine 3 kurşun sıkılarak öldürülen Haluk Akter de vardır.
Hem S.T.'yi hem de Haluk Akter'i yakından tanıyan bir kaynak durumu şöyle değerlendirdi:
"Haluk Akter, fazla sevilen biri değildi. S.T. ondan bile yardım istediğine göre demek ki çok zor durumdaydı"
S.T. sadece MİT'çi dostlarıyla konuşmakla kalmaz, bir biçimde TSK ile de bağlantı kurar.
İddiaya göre raporun bir kopyasını TSK'ya gönderir.
İşte bu sırada S.T. ortadan kaybolur.
Ailesi önce onun saklandığını zanneder. Haber alamayınca MİT'e başvururlar. Sonuç çıkmaz.
Öğrenilebildiği kadarıyla raporun içeriği şöyle:
* Kürt İslamcıları, özellikle de Fethullahçılar, bölgedeki devlet kademeleri tarafından korunup kollanmaktadırlar.
* Milli Eğitim ve okul müdürlüklerine çoğunlukla Fethullahçılar atanıyor
* Camilere Fethullahçı imamlar atanıyor
* Belediye dışı kamu ihalelerinde özellikle Fethullahçı müteahhitler kayırılıyor
* Hizbullahçı derneklere müsamaha gösteriliyor
* Bölgedeki Fethullahçıların Kürt çözümü ile ABD'nin Kürt çözümü neredeyse aynı.
Aydınlık gazetesi, 18 Nisan günlü sayısında ailesine ve dostlarına bir çağrı yaptı:
"Elinizde rapor ve S.T.'nin kaybolması ile ilgili ne kadar bilgi ve belge varsa lütfen bize gönderiniz veya kamuoyu ile paylaşınız."
__._,_.___
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder