İlkine bakarsak Kobani bitmiş, umut yok, diğerine bakarsak Kürt güçleri günden güne ilerliyor.
Her iki haber arasında sadece bir gün var.
Kötümser olan Taraf kaynaklı, iyimser olan Vatan kaynaklı.
Kafa karıştırıcı şeyler bunlar.
İnsanlar kolayca anlıyor ki, bir medya oyunu, bir kamuoyu mühendisliği çabası var.
Benim düşüncem şu.
Kobani gerçekten de umutsuz.
Kobani konusunda Kürtler de ümitsiz.
Düşmanları Türk ordusu gibi değil, teslim olmak adamı kurtarmıyor.
Yaptırımları da sert, öyle yargılama, hapis cezası, eli yüzü düzgün bir cezaevinde cezanın infazı falan yok.
Adamı sürü haline sokup, kendi ayaklarıyla ölüm yerin koşar adım getiriyorlar, bazen yan yana dizip bir defada kurşuna diziyorlar.
Bazen koşarak ölüm noktasına geleni, geldikçe kafasına kurşun sıkarak öldürüp, doğrudan dereye ya da çukura ittiriyorlar.
Bunlar gene iyi.
Bir de, yere yatırıp kurbanlık koyun gibi böğürte böğürte kesiyorlar.
Tam bir can pazarı.
Evet dostlar savaş budur, böyle bir şeydir.
Ne Kürtler ne Türkler daha bu güne kadar savaş görmedi.
Düşük yoğunluk savaş dedik biz.
Kürtler gerilla savaşı dedi.
Yalandır bunlar neresinden bakarsanız bakın savaş değil.
Çünkü az çok bir hukuk, bir hükümran ve sorumlu devlet var.
Bakın dağlarda çetecilik yapanlar içinde, devlet görevlileri içinde az çok mahkeme var.
İnfaz var.
Peki bunca laf ne demek?
Eğer bir gün gerçekten Kürt ve Türk halkı kapışırsa ne olur, nasıl olur?
Ben işte onu misal getiriyorum.
IŞID ve PYD nasıl savaşıyorsa öyle savaş olur.
Yasa falan olmaz.
Mahkeme, soruşturma, hakim, savcı, avukat, hapishane, gardiyan falan yok.
Tutan tuttuğu yerde, bulan bulduğu yerde indirir.
Güç yetireni yüreğindeki vicdan ölçülerinden başka tutan olmaz.
Bilmeyen, anlamayan, cehalette inat ve israr edenler için hep verdiğim örnek aynı.
Ermeniler ve Türkler.
1900'lerin etrafında yaşanan olaylar.
Karşılıklı katliamlar, tehcirler, etnik arındırmalar, bütün dünyaya saçılmış mülteciler, mübadiller.
Ve sonsuz derinlikte, kapkara bir nefret.
Bin yıllar ötesine uzanan bir kan davası.
Emin olun hiç fark yoktur.
Ermeniler farklı, Kürtler farklı diye düşünmeyin.
Osmanlı Ermenilerinin Türklerle hukuku zannetmeyin ki, Kürtlerle Türklerin hukukundan daha az, daha zayıf olsun.
Hep söyleriz et-tırnak misali.
İşler sivil savaş noktasına geldiğinde aynen öyle olur.
Tırnağı etten çıkarımış gibi can yakar.
Türklerden yana çok sorun yok, bana göre.
Geçmişte az çok sorunlar yaşanmış olabilir.
Ancak, Kürtlerin vatandaşlık haklarından mahrum edildiğine dair bir işaret de yoktur.
Yaşanmış sorunlar büyük oranda siyasi talepler nedeniyle yaşanan kalkışmalardan kaynaklanmıştır.
Ancak, Kürtler için durum farklı.
Kürtler Türklerin veremeyeceği, katlanamayacağı şeyler istiyor.
Tam bağımsızlık, özerklik, özel siyasi statü istiyorlar.
Ve geçmişte yaşanan bütün kalkışmalarda talep edilen de bundan farklı değildir.
Kimse bizleri çocuk kandırır gibi kandırmaya kalkmasın.
Geçmişte yaşanan kalkışmaların hiç birisi eşit haklar, eşitlik ve adalet için yapılmış değildir.
Böyle pazarlık olmaz, bundan iyi bir sonuç çıkmaz.
Basit bir alışverişte dahi bir pazarlığın koptuğu nokta vardır.
Ya Kürtler eşit şartlarda vatandaşlık hukukuna razı olacaklar, ya da taleplerini kan dökerek almaya çalışacaklar.
Ben daha önce bunun maliyetini ortaya koydum.
Daha başka bir makul seçenek yoktur.
Bundan sonrası Türklerin elinde değil, Kürtlerin elindedir.
Tıpkı Bekir COŞKUN'UN dediği gibi.
YİNE DE SEN BİLİRSİN.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
'Biz Kobani'yi kurtaramayız!'
03 Kasım 2014 Pazartesi - 6:47
Türkiye'ye gelen peşmergelerden bir kısmı firar etti, bazıları ise Kobani'ye gitmek istemedi.
Sınırı geçen peşmergelerin yanında yiyecek olmadığı için Kobani'ye lahmacun gönderildi.
Ayrıca peşmergenin Kobani'ye keşif için gönderdiği tim yolda saldırıya uğrayınca "Biz Kobani'yi kurtaramayız" dedikleri ifade edildi.
152 kişilik Peşmerge grubunun, Kobani'ye intikali sırasında yaşananların "film senaryolarını" bile geride bıraktığı ortaya çıktı.
Belirli bir savaş tecrübesi olmayan peşmergelerin, Kobani'de savaşmak istemeyip bu konuda "direndikleri" ve bu yüzden Türk yetkilileri zor durumda bıraktıkları belirlendi.
İki günlük malzeme ile yola çıkan peşmergelerin, yiyecek ve içeçek ihtiyaçlarının Türkiye tarafından karşılanması da dikkat çekti.
Bu kapsamda, Kobani'ye geçen peşmerge grubuna, Türkiye'den lahmacun servisi bile yapıldı.
Peşmergelerin 5 günde yaşadıkları şöyle:
18 KİŞİ KAÇMAK İSTEDİ
Kobani'de IŞİD ile savaşmak için, 152 kişilik bir peşmerge grubu karadan, bir uçak dolusu peşmerge de havadan olmak üzere 29 Ekim'de Türkiye'ye giriş yaptı.
Bu esnada, yaklaşık 200 kişilik bir peşmerge birliği, Kobani'de savaşmak için Türkiye sınırlarına giriş yaptı.
Peşmerge grubundan dokuz kişi Erbil'den hareket esnasında, ikisi Silopi'de, beşi de değişik yerleşim birimlerinde olmak üzere toplam on sekiz kişi "intikal sırasında" firar girişiminde bulundu.
Peşmerge grubunda yer alan tüm askerlerin isimleri Türk devletine verildiği için, bu kişilerin firar ettiği tespit edildi ve güvenlik güçleri tarafından yakalanarak geri getirildi.
29-30 Ekim tarihlerinde, Peşmergelerin Kobani'ye geçmeleri için hazırlık yapıldı.
Bu esnada Peşmergeler, sınırın öteki yakasına geçmek istemediklerini Türk yetkililere bildirdiler.
Ve "Biz burada kalıp, PYD mensuplarını eğitelim" teklifi getirdiler.
Türkiye ise bunun mümkün olmadığını ve mutlaka Kobani'ye geçmeleri gerektiğini bildirdiler.
Bu sırada, sınırın yakınlarından top mermisi patladı.
Bu gelişme üzerine, peşmergelerin bir kısmı yine gruptan ayrılmak istedi.
Bu kişiler de yakalanarak tekrar gruba getirildi.
İlk geçiş sırasında 152 kişilik gruptan 116'sı geçerken, 27'si Türkiye'de kaldı.
Ancak bu kez de bir kısmı hasta olduğunu öne sürerek yine Türkiye'de kaldı.
Geçenlerin de bir kısmı ikinci gün geri döndü.
Şu anda Peşmerge grubundan yaklaşık 100 kişinin Kobani yakınlarında olduğu tahmin ediliyor.
Savaşmak için Kobani'ye geçen peşmerge grubu ise İŞİD militanlarının bulunmadığı Kobani'nin batı bölgesine yerleştirildi.
Peşmergeler koordinatların kendilerine bildirilmesini ve Kobani'ye uzaktan ateş desteği vermeyi önerdiler.
Öte yandan peşmerge grubunun iki günlük malzeme ile Türkiye'ye geldiği ortaya çıktı.
Bu nedenle gruba, yakıt, askeri techizat ve yiyecek desteği sağlandı.
Kobani'ye geçen peşmergelere de, silah ve yiyecek desteği yapılmaya devam ediliyor.
Hatta, geçtiğimiz günlerde Kobani'ye geç en peşmergelere lahmacun servisi bile yapıldı.
Şu anda, yiyecek, içeçek, benzin ve silah gibi tüm ihtiyaçlar Türkiye'den karşılanıyor.
Peşmergeler, "Niye yanınızda malzeme getirmediniz" diye soran güvenlik güçlerine, "ABD ve siz söz verdiniz" yanıtını verdiler.
KEŞİF GRUBA KANASLA SALDIRDILAR
Güvenlik uzmanları, Erbil'den gelen Peşmergelerin "savaşma" konusunda yeterli tecrübeleri olmadığı için, sıkıntı yaşadıklarını kaydettiler.
Hatta ilk gün peşmergelerden bir grubun keşif için Kobani'ye gittiği, IŞİD militanların ise keşif koluna kanas ve roketlerle saldırıda bulunduğu öğrenildi.
Bunun üzerine geri gelen peşmergelerin, "Biz Kobani'yi kurtaramayız" yorumunda bulunduğu öne sürüldü.
KAYNAK: TARAF
IŞİD'in keskin nişancısı öldürüldü!
06 Kasım 2014 Perşembe - 9:01
Kobani'de IŞİD'in keskin nişancısı etkisiz hale getirildi.
Öte yandan, Kobani'deki IŞİD kuşatması YPG'ye gelen peşmerge desteği ile giderek zayıflarken, sivillerin kente geri dönmesinin de hızlandığı bildirildi.
Kobani-Suruç sınırında bulunan Rûdaw muhabiri, YPG ve Peşmerge Güçleri'nin düzenlediği operasyonda, IŞİD'in kanas marka suikast silahı kullanan keskin nişancısının öldürüldüğünü bildirdi.
Koalisyon güçlerine ait savaş uçakları da, saat 18.30 sıralarında IŞİD hedeflerine üç saldırı düzenledi.
Saldırılardan biri Kobani kent merkezindeki Kaniyê Kurdan Mahallesi'ne, biri kentin doğusunda bir köye, biri de güneydoğudaki mevzilere yapıldı.
Hava saldırısıyla kooridenli olarak karadan operasyon düzenleyen YPG savaşçılarıyla Peşmerge Güçleri, IŞİD'e ait iki aracı imha etti.
Mevzide, intihar saldırısı düzenlemeye çalışan bir IŞİD'li de Kürt Güçleri tarafından farkedilip öldürüldü.
Peşmergeden füze ve top yağmuru
Peşmerge Güçleri, Rojava'nın Kobani kentindeki IŞİD mevzilerine bugün öğle saatlerinde yoğun top ve füze saldırısı başlatmıştı.
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun savaş uçakları da, Kobani'nin 20 kilometre batısında bulunan ve IŞİD'in Rakka'dan takviye güç ile silah ve mühimmat getirttiği yolun üzerinde bulunan Xerabisan köyündeki hedefleri bombalamıştı.
Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) savaşçıları da, Kobani – Halep karayolunda IŞİD mensuplarına saldırı düzenliyor.
IŞİD örgütü, dünden bu yana Kobani'de saldırılara karşılık veremiyor.
Kobanililer geri dönüyor
Öte yaandan, Kobani'deki IŞİD kuşatması YPG'ye gelen peşmerge desteği ile giderek zayıflarken, sivillerin kente geri dönmesinin de hızlandığı bildirildi.
BBC'ye konuşan şehirdeki bir sivil, çatışmalarda Kürt güçlerinin üstünlük kurmaya başlamasıyla birlikte 2000'e yakın sivilin geri döndüğünü açıkladı.
Kobani'den BBC Farsça'ya bilgi veren Roşan İso adlı sivil, "Bir süre önce kentte 1500 sivil vardı son dönemde bu rakam 2800-3000'e çıktı" dedi.
Şehirdeki son durum hakkında çarpıcı bilgiler veren Roşan İso, şöyle dedi:
"Birçok Kobanili, mülteci kamplarında yaşamaktansa kentlerine geri dönüyor.
Kentte savaşçı olmayan kadınlar da var.
Yaralılara bakıyor, elbiseleri yıkıyorlar.
Evimden IŞİD bölgesine doğru 500 metre güvenli.
Sonra bir ara bölge var.
700 metre sonra da IŞİD.
Sivillerin geri dönmeye başlaması kentte morali yükseltti"
http://www.gazetevatan.com/isid-in-keskin-nisancisi-olduruldu--694469-dunya/
a45UyF587661-141106105736-03
^^^^^ - vvvvv
Millete efendilik yoktur. Hizmet vardir. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. 1921. K.Ataturk |
Biz, yeryuzunu bir dosek, daglari da birer kazik yapmadik mi? NEBE/6-7 |
Resulullah (sav): Ben kiyametin kopacagi ayni saatte gonderildim. Ancak, sunun sunu gecmesi gibi ben kiyamet saatini gecip biraz evvel geldim! buyurdular ve orta parmagi ile sehadet parmagini gosterdiler. Sahih-i Muslim Hadis No: 5026 |
Said-i Nursi, kendi kitabina kanit olarak, kendisinin ve yandaslarinin ruyalarini gosterir. Soyledigine gore, bu ruyalarda ozellikle Hz.Ali ve Gavs-i Azam dedigi, Naksibendi ve Kadiri tarikati seyhi Abdulkadir Geylani, ruyasinda bu kitaplarin yuzde yuz dogru oldugunu soylediklerini dile getirir. Hz.Ali ve Naksibendi tarikatina yakinligindan $ik $ik soz edilir. ($ikke-i Tasdik-i Gaybi-16,21-26) (Mektubat 347) ($ikke-i Tasdik-i Gaybi 131,132) (Tarihce sh.492) (Tarihce-i Hayat 120) (Lemalar 235) |
Anadolu ile degil, Yunanistan ile anlasmaliyiz. VAHDETTIN (Osmanli Padisahi) - 15.10.1920 |
vatanimiz icinde bagimsiz Ermenilik teskili gayesine yonelik harekata karsi birlikte mudafaa ve mukavemet mesru esasi kabul edilmistir. (11 Eylul 1919) K.ATATURK |
Butun insanlar ayni dilde gulumser... George Carlin |
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir. Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi gorunmez, kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder, butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur, ulusun ruhunu curutur Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir Bir katil daha az korkuludur. Marcus Tullius Cicero (M.O.106-M.O.43) |
Gunumuzun Arap dunyasi, barbarlarin dunyasidir Prof.Dr.Benny Morris, Israilli Tarihci Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER 0532 233 31 52 |
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder