6 Kasım 2014 Perşembe

Re: 1)Şerefsiz Araplar!.. 2)Kuran: Yusuf - 2 ve devamı... 3)Kemalden Notlar

BİNGOOO.
Doğru çevap budur.
Türkler ve diğer milletler Müslüman oldukları için geri kalmıştır.
Araya girdim, kusura bakmayın Kemal Bey.
Vurgulamak ve dikkat çekmek için araya girdim.

İslamiyet ne zamandan itibaren toplumların inovasyon yeteneğini öldürme kapasitesi kazandı?
Ne oldu da, toplumlara zarar vermeye başladı?
Bu çoook uzun bir makalenin, hatta bir kaç kitabın konusudur.
Ancak, İslama zarar veren şeyin mezhepler ve mezhepleşme, mezhep kurucu imamlar ve bunların İslamı yorumlamaları, özellikle Türkler için Sünnet ve Sünni olma meselesi olduğunu bir ipucu olarak vereyim.
İslamın Altın Çağı denilen zaman dilimi İslam'ın henüz mezhepleşerek, her birisi birbirinden kopuk, birbiriyle rekabet halinde, ve birbiriyle husumet içinde birden çok din haline dönüşmesinden önceydi.
Buna dikkat.

2014 yılı itibariyle doğrudan askeri işgal altında, ya da idari, askeri, ekonomik vesayet altında olmayan tek bir Müslüman toplum yoktur. (O.P.)

Müslümanlık nedir, nasıl birşeydir?
Bunu uzun uzun anlatmaya hiç gerek yok.
Müslümanlık günümüz dünyasında ne görüyorsanız o'dur.
Gerisi laf salatasıdır. GÖRÜLEN O Kİ, DİN KESİNLİKLE ZARARLI BİR ŞEY,
HEM TOPLUMSAL İDRAK VE MUHAKEMEYİ BOZUYOR,

HEM DE, DİN HEMEN HER ZAMAN AHLAKSIZLIKLARIN AHLAKİ GEREKÇESİ OLUYOR.
Demek ki, insanlığın bir an önce bu kötü alışkanlıktan kurtulması lazım.
BENİM EN ÇOK ÖNEMSEDİĞİM ŞEY İSE DİNİN GERÇEKÜSTÜ OLMASI, HATTA ZAMAN ZAMAN GERÇEKLE ZITLIK İÇİNDE OLMASI.

Bir masallar zincirinin insanlığın başına bu kadar büyük bela olması gerçekten inanılmaz bir durum.
Din yolundan çıkmış bilimdir.
Bilim ise gelişmesini doğru yolda sürdürmüş dindir.
Dinle bilim zaten ayrı duran, ayrı da durması gereken şeyler değildir.
Aynı ipte oynayan iki cambaz gibidir.
İkisi de bilinmeyenin izahı peşindedir.
Birisi keyfidir, diğeri aklidir.
Birisi gerçekle bağını deney ve gözlem üzerinden kurar.
Diğerinin gerçekle alakası olmadığı gibi, gerçekle uğraşanı da bozar.

Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 06.11.2014 15:09, Kemal Rastgeldi wrote:

Date: Tue, 4 Nov 2014 16:23:04 +0000
From: aulucam@yahoo.com
Subject: Şerefsiz Araplar!...


Dünyanın en aşağılık toplumu Araplardır!...

Kuran bu nedenle onlara inmiş fakat fayda etmemiştir!...

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hayır! "Dünyanın en aşağılık toplumu" oldukları için kuran onlara inmemiştir, aksine, kuran onlara indiği için geri kalmışlar, ilkellikten, cehaletten kurtulamamışlardır. (Atatürk'ün bilim rehberliğindeki akılcılığını, ilkelerini dışlayıp) Kurana göre yaşamamızı isteyen "kindar imam" gibi dinciler sayesinde(!) bizler de gittikçe Araplara benzemekte, Arabeskleşmekteyiz.

Kemal Rastgeldi

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Date: Tue, 4 Nov 2014 15:07:27 +0000
From: aulucam@yahoo.com
Subject: Osmanlı boşuna batmadı!...

Tarih, övünmek için değil ders almak içindir...

Yerli, yersiz övünme'nin temel kaynağı, cehalet ve aşağılık kompleksidir!...

Atatürk bu nedenle "KAFANI KULLAN" DEMİŞTİR...

Atatürk, Türk milletine hiç bir zaman "ÖVÜN" dememiştir!...

Tarih aptallar için tekerrürden ibarettir!...

Sadece aptallar dövünecekleri yerde övünürler!...

a.u.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Halil İnalcık'ın yararlı bilgilerle dolu tarih kitabından bazı alıntıları aşağıda dikkatlerinize sunuyorum (a.u.):

Mustafa Kemal'e göre İslam dini, her şeyden önce, akla, mantığa dayanan tabii bir dindir.  Onun içindir ki insanlık için son din olmuştur (Mart, 1922 beyanı).  Ona göre, gerçek İslamiyet dine sonradan bulaşmış batıl inançlardan, hurafelerden arınmalıdır (Mart, 1923 beyanı).  Hükümdarlar,  Akvamın Cehlinden / Milletin cehaletinden  ve taassubundan istifade ederek, binbir şahsi ve siyasi maksat ve menfaat temini için dini alet ve vasıta olarak kullanmak teşebbüsünde bulunmuşlardır.  İslamiyet'te Allah ile mümin arasında aracı bir ruhban sınıfı yoktur.  Din ve ibadet kişinin bir vicdan işidir.  (s.187)

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Asırlar boyu dinin baskısından, bağnazlığından (köleliğinden) kurtulamamış olan Osmanlı'nın kalıntılarını kısa zamanda "inanç toplumundan" "bilim toplumuna" dönüştüremeyeceğini Atatürk çok iyi biliyordu. En yakın çevresinde bile bulunan "dindarları" ürkütmemek için laikliği adım adım, alıştıra alıştıra uygulayabilecekti ancak. Cumhuriyetin ilk yıllarında yukarıdakine benzer bazı sözleri (mecbur kaldığı için) söylemiş olabilir, fakat bir toplumun başındaki en büyük belanın kör inanç, irtica olduğunu O çok iyi biliyordu. Daha sonraki uygulamalarında gerçek görüş ve niyetlerine göre (tutarlı şekilde) davranarak (altı oktan en önemlisi saydığı) laikliği cumhuriyetin temeline yerleştirmeyi hedefliyordu. "Akla, mantığa dayanan tabii" hiç bir din yoktur, hepsi bilim yerine inanca (rivayetlere, efsanelere, ilham ve rüyalara) dayalıdır ve Atatürk için de "tabii" (doğal) olarak "Hayatta en hakiki mürşit bilimdir". (İslam aleminin perişan durumundan da anlaşıldığı gibi) başka dinlerden daha üstün olduğu için değil, ilim ve akılcılık zamanla geliştiği için islamiyet son din olmuştur.

Tüm dinlerin sonu geldiğinde ve inanç yerine bilim, akılcılık, sağduyu egemen olduğunda ancak insanlık belki barışa, huzura, gerçek uygarlığa kavuşabilecektir.

6 Kasım 2014      Kemal Rastgeldi

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Date: Thu, 6 Nov 2014 11:49:48 +0000
From: aulucam@yahoo.com
To: kemalgencay@gmail.com
Subject: Kuran: Yusuf - 2 ve devamı...


Konumuz din tacirlerinin (dinbazların) klasik yöntemleri üzerinedir...
Cehalet çok kötü bir şeydir...
İnsanları kasten cahil bırakıp onların cehaletinden yararlanmak ise günahların en büyüğüdür!...

Sual şu: Kuran-ı anlayabilmek için onun lisanı bu denli önemli ise (ki Kitabın kendisi böyle diyor)  iyi anlayabilsinler diye süfli Arap Kavmine Arapça inmiş Kuranı biz, kahir çoğunluğumuz niye Arapça bilmeksizin okuyup Arapça ibadet etmeye zorlanıyoruz?!...

Neden Mustafa Kemal Atatürk bu (M)illete Türkçe ibadet etmeyi kabul ettiremedi?!... 

Niye "Dinbaz"lar Atatürk'ü sevmez ve sevilmesini istemezler? 

Çünkü, halkın cahil olması, okuduğunu anlamaması dinbaz politikacıların işine gelir de ondan!...

Bu durum halen de, artarak süregelmektedir!...

Koyunlaştır ve güt!...

"Karınla period / aybaşı zamanlarında cinsel ilişkiye girme!..."  + "Anal ilişkiye ise hiç girme!..." diye bir aile ortamında bas bas bağıran bir adam olsa dinleyenler ne yaparlar?

a) "Ayıp oluyor ama!..." deyip adamı sustururlar,

b)          Yüzleri kızarır ve dinlemeye mecbur olurlar,

c)  İkisini birden yapanlar olur… 

Halbuki  Bakara Suresinin 222. ayeti şöyledir:
" Sana kadınların ay halini sorarlar.  De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever".

Gereklidir, güzeldir, iyi ki de söylüyor. .. 

Ama biz anlayamadığımız için bu ayet güzel sesli bir hafız tarafından okunduğunda göz yaşları içinde "Amin" diye haykırıyoruz!...


--


Efendi olan ozgur olamaz.

J.j.rousseau



Oldurun!
MAIDE 33.Allah ve resulune karsi savasanlarin ve yeryuzunde (hak) duzeni bozmaya calisanlarin cezasi ancak ya (acimadan) oldurulmeleri, ya asilmalari, yahut el ve ayaklarinin caprazlama kesilmesi, yahut da bulunduklari yerden surulmeleridir.
Bu onlarin dunyadaki rusvayligidir.
Onlar icin ahirette de buyuk azap vardir.
ENFAL 12.hani rabbin meleklere: muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; ben kafirlerin yuregine korku salacagim; vurun boyunlarina!
Vurun onlarin butun parmaklarina!
Diye vahyediyordu.
NISA 89.sizin de kendileri gibi inkar etmenizi istediler ki onlarla esit olasiniz.
O halde Allah yolunda goc edinceye kadar onlardan hicbirini dost edinmeyin.
Eger yuz cevirirlerse onlari yakalayin, buldugunuz yerde oldurun ve hicbirini dost ve yardimci edinmeyin.
NISA 91.hem sizden hem de kendi toplumlarindan emin olmak isteyen baskalarini da bulacaksiniz.
Bunlar her ne zaman fitneye goturulseler ona bas asagi dalarlar (daldirilirlar).
Eger sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini cekmezlerse onlari yakalayin, rastladiginiz yerde oldurun.
Iste onlar uzerine sizin icin apacik yetki verdik.

 
Su uc sebepten dolayi Arabi sevin:
Ben Arabim.
Kur an Arapcadir ve Cennet ehlinin lisani da Arapcadir.

Taberani, Hakim, Ibni Asakir, Abdurrazzak


1400 yildan beri Muslumanlar Ramazan orucu tutuyor.
Her gunun aksaminda sofraya oturup iftar aciliyor.
Su zamandaki ziyafetler gibisi tarih boyunca gorulmemistir.
Luks, satafatli, israfli, gosterisli, tantanali, debdebeli, sasaali iftarlar.
Tabaklarda yenmeyen yemekler cope atiliyor.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.


Ingiliz ulusuna karsi besledigim sevgi ve hayranlik duygularimi babam Sultan Abdulmecit'ten miras aldim.
Umidimi Allah'tan sonra Ingiltere'ye bagladim.

VAHDETTIN (Osmanli Padisahi) - 15.10.1920


Kozan da bircok Turklerin kiliseye dolduruldugunun tesbit edildigi, Feke ilcesinin 80 Ermeni tarafindan sarildigi bildiriliyor, ayrica Saimbeyli ye az zamanda takviye yetistirilmedigi takdirde Turklerin sonunun fena olacagi, silahli olmayan Ermenilere hicbir sebeple taarruz edilmemesi....

(2 Mart 1920)
K.ATATURK


Ben anlamiyorum! Ya sen?

Cehennemliklerin sucu seks ve icki idi.
Cennetliklerin mukafati da seks ve icki...
Gelecektekiler bizim safligimiza guluyorlar.
Sen anliyor musun?
Ben anlamiyorum!
Huri ve fahisenin farki nedir?
Biri Allahin calisani, digeri kulunun...
Inananlarina rusvet olarak huri veren Allah ve genelev olan cennet!
Hangisi gunahsiz?
Caresizlikten karnini boyle doyuran fahise mi?
Yoksa vucudunun hazzi, kullarin iyi islerinin mukafati olan huri mi?
Sen biliyor musun?
Ben bilmiyorum!

Sadik Hidayet
Modern Iran edebiyatinin onde gelen duz yazi ve kisa hikaye yazaridir.
17 Subat 1903 te Tahran da dogdu, 9 Nisan 1951 de Paris te 48 yasinda canina kiyip bu dunyadan goctu...
Sadik Hidayet in bircok kitabi Yapi Kredi Yayinlari tarafindan yayinlandi...


Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran


Terorun bir savas yontemi olarak kullanilmasi engellenemez.
Bizim icin teror, bugunku kosullarda siyasi bir savasin bir parcasidir.

Izhak Samir, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder