AMAÇ, DÜNYADA TEK DEVLET, TEK DİN
''Bizim amacımız yeryüzündeki bütün devletleri birleştirip, tek bir dini olan tek bir dünya devleti kurmaktır.
Bütün dünya tek bir merkezden yönetilecek, ve başkenti de Kudüs olacak.
Böylece savaşlar, acılar, açlık gibi kavramları ortadan kaldıracağız.”
Ben de burada konuşmaya girmek isteyip “Peki bu dünya devletinin yönetim biçimi ne olacak, Hegel Diyalektiği konusunda neler söyleyeceksiniz, merak ediyorum.
Yoksa komünizm geri mi geliyor?” diye sordum.
VATANDAŞ DEVLETİ TANRI GİBİ GÖRMELİ VE KENDİNİ FEDA EDEBİLMELİ
Rockefeller cevap veriyor;
“Komünizmin kurucuları Marx ve Engel, Haham, Moritz Moses Hess’in öğrencileriydiler ve Hegel’e fikir babalığı yapmışlardır.
Hegel diyalektiği kısaca tez ile anti-tezden bir sentez oluşacağını söyler.
Bu sentez daha sonra yine tez olur ve karşısına yine bir anti-tez çıkarak yeni bir sentez oluştururlar.
Bu böylece devam eder.
Hegel’in diyalektiğine göre iki zıt gücü kontrol eden, yeni dünyanın da efendisi olur.
Hegel’in politik sisteminde devlet aynı zamanda Tanrı’dır; köle olarak görülen vatandaşın tek görevi bu devlete hizmet etmesidir ve bu hizmeti Tanrı’ya tapmak olarak algılamasıdır.
Vatandaş kendini ülkesi için feda etmeye her an hazır olmalıdır.
İkiz Kuleler saldırısında ölen on binlerce Amerikalı buna güzel bir örnektir.,,
SEÇİMLER, TAMAMEN BİR ALDATMACA...
AMAÇ; YENİ DÜNYA DÜZENİ
Seçimler tamamen bir aldatmaca olup, vatandaşın düşüncesine bir değer veriliyormuş gibi gösterilmektedir.
Seçimlerde aday bol bol vaatlerde bulunarak seçmenin gururunu okşar ve seçmene sorunlarının farkında olduğu izlenimi verir.
Seçmen için ise birisinin sorunlarını bilmesi yeterlidir, vaatlerin yerine getirilmesi onun için ikinci planda kalır.
Hiçbir zaman da seçim öncesinde verilen sözler tutulmaz ve bir süre sonra da tamamen unutulur, gelecek seçimlere kadar.
Seçimden sonra devlet yine Tanrı rolünü oynamaya devam edecektir.
Zamanımızda, Amerika Birleşik Devletleri’nin kapitalizmi tez, Rusya’nın komünizmi anti-tez olmuştur ve sentezi dünya “Küreselleşme” olarak sunduğumuz “Yeni Dünya Düzeni” olacaktır.
Bu yeni rejime faşizm diyebiliriz; çünkü otoriter bir devlet yönetimi, bizim anlayışımıza göre, dünyayı yönetebilmek için en ideal rejimdir.
Böylece kişilerin yaşamı polis denetimiyle mutlak kontrol altına alınacak, varlıklarına devlet her an el koyabilecek, toplumlar bizim istediğimiz şekilde yönlendirilecek.
Bu yeni düzende fakir yaşlı ve hastalara yer yoktur ve onların hemen yok edilmeleri gerekmektedir.
(Sürecek...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder