5 Ocak 2011 Çarşamba

Fwd: Habervaktim.com Yine Sahnede!

Fitnetullah Polis yine evrak sızdırmış. Utanmamış, yine devletin resmi evrağını gazeteye servis etmiş.
Zanlılar hep benzer ifadeler verirler.
Gözüm kararmıştı, ne yaptığımı hatırlamıyorum, alkolün tesiri altındaydım, bunlar hep hafifleştirici sebep yaratmak içindir.
Bir de aşırı tahriği ifade etmek için, bana ters ilişki teklif etmişti, eşime sarkıntılık etmişti, bana ahlaksız ilişki (homoseksüel) teklif etmişti gibi ifadeler vardır.
Mahkemenin yüzü soğuktur, orada herkes her şeyi söyler.
Ama, orada cereyan eden olaylar, belgeler kişiseldir, gizlidir, ifaşaa edilmezler.
Ama son on yıldır neredeyse kimi, hangi kurumu incitmek istemişlerse onunla ilgili/ilgisiz her şeyi yayınlıyorlar.
Kavramları, kişileri, kurumları kirletiyorlar, kötülerle-iyileri aynı kadraja koymaya çalışıyorlar, iyileri kötülemek için üstüne kötülük atıyorlar, kötüleri iyi göstermeye çalışıyorlar.
Bunları hep yapıyorlar.
Sonra da dindarlık şampiyonu olduklarından bahisle herkesi kendi engisizyon mahkemelerinde yargılama hakkını üretiyorlar.

Ve bu tamı tamına bir ABD-CIA tarzıdır, yöntemidir, psikolojik harekat denilen şey tam olarak burada olup bitendir.
Basın ise psikolojik harekatın en çok kullandığı iki unsursa, diğerleri de adliye ve yargıdır.
Bunların ağababaları ABD'dir, onun gerçek patronu olan küresel tefeciler, para mafyasıdır.
Ülkeyi sözkonusu parababalarına borçlandıranların suçları halka açıklanmalıdır.
Bunlarla ilgili bütün kurumlar pasifize edilmeli, bu ülkeden arındırılmalıdır.
Bunlarla karşı casusluk anlamında mücadele edilmelidir.
Bunların işbirlikçileri marjinalize edilmeli, sindirilmelidir.
Bunlar İstiklal Savaşının işbirlikçileriyle aynı soydandır, aynı zihniyetin temsilcileridir.
Bunlar için, amaçlarına ulaşana kadar her yol mübahtır.

Bunların işi gücü hep başkalarının apış arasıdır.
Akılları fikirleri buradadır.

Türkiye'nin merakla beklediği “olayı” açıklıyoruz

Dün akşam saatlerinde ulaştık bu belgeye. Belgede yer alan bilgiler, mide bulandırıcı bir ilişkiye işaret ediyordu. Belgeden yola çıkarak, dün akşam saatlerinde sitemizden şu anonsu yaptık:
 

HABERVAKTİM ÖZEL-


“Habervaktim, medyayı sarsacak bir belge yayınlıyor. Ünlü bir gazetecinin 'mide bulandıran' ilişkisi...
O, iri medyanın “Asi Çocuğu”…
O, ulusal bir gazetenin köşe yazarı.
Tüm Türkiye'nin tanıdığı bir isim O.
Köşesinden, her fırsatta İslam'ı ve kutsallarını, dini bütün insanları hedef alan yazılar kaleme alan biri O.
Bu yazarın baş rolünde olduğu şok bir olayın belgelerine ulaştık.
Mide bulandırıcı bir olay bu.
Olayı, belgelerde yazdığı şekliyle yarın sizlerle paylaşacağız.
Baykal-Baytok skandalından beter bir olay bu...
Şok olacaksınız.

GÖRÜŞME TALEBİMİZİ CEVAPSIZ BIRAKTI

Bu anons öncesinde, belgede adı geçen “O Yazar”a ulaşmaya çalıştık.
Gazetede yoktu.
Konuyu aktardığımız gazete yetkilileri, öyle söyledi.
Not bırakıp, bekledik.
Dönüş olmadı.
Ardından “O Yazar”a mail gönderdik.
Olayı hatırlatarak, sorulması gereken soruları yönelttik.
Mailimize de cevap alamadık.
Bunun üzerine bu anonsu yayınladık ve “Yarın Habervaktim'de” dedik.
Haberi, yarına yani bugüne bırakmamızın nedeni “O Yazar”la öncesinde görüşebilmekti.
Ama bir dönüş olmadı.
Biz de olayı, ulaştığımız belgede anlatıldığı şekliyle sizlerle paylaşıyoruz.

BİR ERKEĞİ EVİNE DAVET EDİYOR VE…

Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne ait bir belge bu.
Belgeye göre, Oray Eğin 30 Aralık gecesi saat 03.00 sularında, internette sohbet ettiği Ömer E. adlı birini evine davet ediyor.
Bu davet üzerine Ömer E., beraberindeki Doğukan T., Kasım T. ve Ali Ş. ile Oray Eğin'in evine geliyor.
Birlikte alkol alıyorlar.
Arkadaşları Doğukan T.'yi, Oray Eğin'in yatak odasına götürüyor.
“BİZE AHLAKSIZ TEKLİFTE BULUNDU”
Sonra evde tartışma çıkıyor.
Tartışmanın niçin çıktığı konusunda tarafların ifadeleri farklı.

Ömer E. ve arkadaşlarının iddiasına göre, Oray Eğin kendilerine “ahlaksız bir teklifte” bulundu. Tartışma bu teklif üzerine çıktı.
EĞİN İSE “GASP” DİYOR AMA ŞİKAYETÇİ DEĞİL
Oray Eğin'in ifadesine göre ise, evine davet ettiği Ömer E. ve beraberindeki 3 erkek, bir süre sonra hırsızlık teşebbüsünde bulundular. Tartışma bunun üzerine çıktı!

Ancak Oray Eğin, Ömer E. ve arkadaşlarından davacı ve şikayetçi olmuyor.

Tarafların tartışmanın niçin çıktığı konusundaki ifadeleri farklı. Ancak olayın dikkat çekici yanı, tarafların birbirlerinden şikayetçi olmamaları.

Belgeyi yorumsuz yayınlıyoruz.

OLAY, EMNİYET KAYNAKLARINA AYNEN ŞÖYLE GEÇİYOR:

30.12.2010 günü saat 08:15 sıralarında haber Merkezinin Sabancı Center önündeki Güvenlik Görevlisi muracatçı şahıs anonsu üzerine Beşiktaş Önleyici Hizmetler Büro Amirliği'ne bağlı ekipler olay yerinden kaçan Ömer ERTUĞRUL, Doğukan TOPÇU,Kasım TOPAL ve Ali ŞAHİN yakalanarak merkezimize teslim edildi.

Konu ile ilgili ifadesi alınan Oray ENGİN; 30.12.2010 günü saat 03:00 sıralarında müşterisi olduğu kafeden tanıdığını Ömer ERTUĞRUL' u internette msn de konuşurken evine sohbet etmeye sohbete devam ederek eğlenerek içki içmek amacıyla davet ettiğini. Ömer ERTUĞRUL ve yanında tanımadığı ismini polis merkezinde öğrendiği Doğukan TOPÇU, Kasım TOPAL, Ali ŞAHİN' i Konaklar Mahallesi Çınar Sokak No:1/13 de bulunan ikametine aynı gün saat 04.00 sıralarında geldiklerini. Beraber biraz alkol aldıklarını ve sabah 06.30 sıralarında Doğukan TOPÇU kendisine midesinin bulandığını kendisini kötü hissetiğini söyleyince Kasım TOPAL, Ali ŞAHİN ve Ömer ERTUĞRUL önce Doğukan TOPÇU' yu lavaboya ardından yatak odasına götürerek yatağa yatırdıklarını.Kapının altından renkli bir ışığın yandığını görünce yatak odasında kırmızı şeklinde yanan ışığın çekmecesinde bulunan kumandadan devreye sokulduğunu bildiği için çekmecelerinin karıştırıldığı şüphesi ile yatak odasına girmeye çalıştığında içeri almadıklarını. Zorlayarak içeri girdiğinde Ali ŞAHİN' in çekmecesini karıştırdıklarını fark ettiğini ve kontrol ettiğinde 2 adet kol saatinin, 1 adet telefonunun, 1 adet fotoğraf makinesi, 1000 TL nakit parası ve 300 $ dolarının çekmecede bulunmadığını fark ettiğini. Şahıslara aldığı malzemeleri bırakmalarını yoksa Polisi arayacağını söylediğinde şahıslar malzemelerinin kendilerinde olmadığını söyleyince Polisi arayarak ikametinin kapısını içeriden kilitlediğini. Şahıslar zorla anahtarı elinden almaya çalıştıklarını, bu sırada aralarında arbede olduğunu, Ali ŞAHİN mutfağa giderek elinde meyve bıçağı ile gelerek kendine ‘anahtarı vermezsen vururum, korkum yok, bizi bırak' diyerek tehdit ettiğini. Şahıslar tekrar üzerine saldırarak darp etmeye başladıklarını ve gözünde gözlüğü bu arbede sırasında kırıldığını ve arbede sırasında şahıslar kendisine ‘s.kt.r g.t, or.sp. ç.c.ğ., an..ı s.k.c.ğ.z' (sansürlenmiştir) gibi sinkaflı sözler sarf ederek hakaret ettiklerini. Ali ŞAHİN çekmeceden aldığı saatlerden birini getirerek kendisine ‘al işte bırak şimdi bizi' deyince kendisine tüm aldıklarını bırakmalarını söylediğini. Bunun üzerine Ömer ERTUĞRUL ceketinin cebinden sırayla 1 adet telefonu, 1 adet fotoğraf makinesini, 1000 TL nakit parası ve 300 $ dolarının ve en sonunda Ali ŞAHİN diğer kol saatini getirerek kendisine verdiğini. Şahıslara evden başka bir şey alıp almadıklarını varsa bırakmalarını kendilerinden davacı şikayetçi olmayacağını söyleyerek üzerlerini aradığında üzerlerinde bir şey bulamayınca kapıyı açarak gitmelerini söylediğini. Kapıyı açtığında alarm çalmaya başlayınca Doğukan TOPÇU, Kasım TOPAL, Ali ŞAHİN, ve Ömer ERTUĞRUL kaçmaya başladıklarını. Evde meydana gelen olayda elinde ufak çizikler meydana geldiğini fakat ciddi bir yaralanmasının bulunmadığını, doktora gitmek istemediğini. Evde kendisine ait olan herhangi bir eşya da çalınmadığını, evinde de herhangi bir zarar bulunmadığını.Bu olay ile ilgili Doğukan TOPÇU, Ali ŞAHİN, ve Ömer ERTUĞRUL'dan DAVACI VE ŞİKAYETÇİ OLMADIĞINI BEYAN ETMİŞTİR.

Konu ile ilgili ifadeleri alınan Doğukan TOPÇU, Kasım TOPAL, Ali ŞAHİN ve Ömer ERTUĞRUL isnat edilen suçlamaları kabul etmediklerini olayın Oray ENGİN' in ahlaksız teklifte bulunmasından dolayı tartışma çıktığını Oray ENGİN' den davacı ve şikayetçi olmadıklarını beyan etmiştir.

Konu ile ilgili 30.10.2010 günü saat 13.30 sıralarında günün Müracaat Cum. Savcısı Mehmet Ali ERBAY Beye konu anlatılmış talimatları sorulduğunda Hırsızlığa Teşebbüs, Kasten Yaralama, Hakaret ve Tehditten işlem yapılması, ikamette herhangi bir inceleme yapılmasına gerek olmadığı, bıçak için el koymaya gerek olmadığı şahısların ifadelerinin alınarak merkezimizden salıverilmesi hazırlanan Tahkikat Evrakının İkmalen gönderilmesi talimatlarını vermiştir. Arz ederim.”

C. Z.
Levent Polis Merkezi Amiri V.
Komiser



-------- Original Message --------
From: GenclikGeliyor... <genclikgeliyor@gmail.com>



Kim bu yazar?
 
Habervaktim, medyayı sarsacak bir belge yayınlıyor. Ünlü bir gazetecinin 'mide bulandıran' ilişkisi...
 
O, iri medyanın “Asi Çocuğu”…

O, ulusal bir gazetenin köşe yazarı.

Tüm Türkiye'nin tanıdığı bir isim O.

Köşesinden, her fırsatta İslam'ı ve kutsallarını, dini bütün insanları hedef alan yazılar kaleme alan biri O.

Bu yazarın baş rolünde olduğu şok bir olayın belgelerine ulaştık.

Mide bulandırıcı bir olay bu.

Olayı, belgelerde yazdığı şekliyle yarın sizlerle paylaşacağız.

Baykal-Baytok skandalından beter bir olay bu...

Şok olacaksınız.
 


--

-------------------------------------BU BİR REKLAMDIR-------------------------------------

www.guvenhaber.com - " Güvenilir Haber Kaynağınız "

 

-------------------------------------GençlikGeliyor Mail Grup-------------------------------------


http://www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&ct=res&cd=10&ved=0CCMQFjAJ&url=http%3A%2F%2Fwww.bizimanadolu.com%2Fpages%2F2009%2Fhaz09%2Fpage05.pdf&ei=A_RKS9-sEM_5_Absl-GfAg&usg=AFQjCNE2sHUzxfldu8Zh4mQfI8VBLXDU4A

http://www.emekliassubaylar.net/component/content/article/50-ahmet-oezden/4485-gueclue-ordugueclue-tuerkye-2.html

"Nihai hedefe ulaşana kadar, yani sonuca ulaşana kadar; her yöntem, her yol mubahtır. Bunun içerisine yalan söylemek de, insanları aldatmak da girer..." (Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla, C:1, S:119)


http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=11800992&yazarid=72

C:1, S: 119


'Nihai hedefe ulaşana kadar, yani sonuca ulaşana kadar; her yöntem, her yol mubahtır. Bunun içerisine yalan söylemek de, insanları aldatmak da girer...' (Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla, C:1, S:119)

İslam ile bağdaşmayan, böyle bir şeyi yazan insanın peşinden kitleler koşuyor.
http://www.politikadergisi.com/makale/kostebegin-ayak-sesleri

Köstebeğin Ayak Sesleri

Gönderen: Emrah ÖZDEMİR Zaman: Çar, 17/06/2009 - 10:57
Nihai hedefe ulaşana kadar, yani sonuca ulaşana kadar her yöntem, her yol mubahtır. Bunun içerisine yalan söylemek de, insanları aldatmak da girer...” (Fethullah Gülen; Fasıldan Fasıla, C:1, s.125)
http://toplumsalhaber.net/yazar.php?id=1952
http://kutsalkitaplar.net/_tek-din/index.php?option=com_content&task=view&id=16840&Itemid=3422
http://www.anafor.org/haber_detay.asp?id=1611&uyeid=61
http://www.neciphablemitoglu.com/kostebek/1.htm
http://www.alevifederasyonu.com/index.php?option=com_content&task=view&id=217&Itemid=1
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=883950&Date=18.06.2008&CategoryID=77
Hizmet Eri

Dengeli bir hizmet eri, söyleyeceği şeyleri hemen söylemez. O bilir ki, söylenmesi gereken her şeyi şimdi söylerse, kendisine hayat hakkı tanımayanlar çıkabilir. Şartlar aleyhine ağırlaştırılabilir, dolayısıyle de sıkıntılı bir atmosfere düşebilir.

Hizmete Ait Sırları Fâş Etmenin Hükmü


Fıkıh kitaplarında, Zinaya zorlanan kimsenin zina etmesine cevaz yoktur. Zorda kalan kimse ise, diliyle Allah'ı inkâr edebilir hükmü yer alır.
-----------------------
Bu iki vecizde Machiavell' öğretisine hiç mi hiç benzemiyor.
İrşat ederken gerçek niyetini söylemiyeceksin, sır yapacaksın, hizmete ait sırları saklayacaksın, gizli gündemin olacak,
daralırsan aynen masonlar gibi dilinle Allahı bile inkar edebileceksin, ama daralsan bile zina etmene  cevaz yok.
Vallahi ben peyderpey Fettullah Gülen efendi külliyatını okumaya başladım.
Daha çok  cevherler var.
Haberiniz olsun.
Daha neler...
El insafff...
“Adliye’de, Mülkiye’de veya başka bir HAYATİ MÜESSESEDE bizin arkadaşlarımızın mevcudiyeti, öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim O ÜNİTELERDE GARANTİMİZDİR. Bir ölçüde onlar bizim varlığımızın teminatıdır”

“Devletle çatışarak bir yere gidemezdiniz. Demek devletin de, bu çok yüksek gayeleri gerçekleştirmek için belli bir kıvama gelmesi lazım. Devletin belli ölçüde, o kıvama geldiğini söyleyebiliriz... Bütün bu farklı kanaatleriniz halihazırdaki zemini değerlendirme açısından, körü körüne devlet düşmanlığı yapmanızı, devletle çatışmacı bir tavra girmenizi gerektirmez... Bizler evrensel bir mesajın hizmetkârlarıyız”

“Bu adliye için de aynen söz konusudur. Yani siz hâkim değilseniz, başka kuvvetler var bu ülkede. Değişik kuvvetleri hesap ederek öyle dengeli, dikkatli, tedbirli, temkinli yürümekte yarar var ki, geriye adım atmayalım. Zıplayacaksın, yerinde yürüyor gibi yapacaksın. Çünkü durmak sende durgunluk, paslanma meydana getirir. Bu açıdan hiç durmamalı. İşler en kötü duruma göre hesap edilmeli. İyi çıkarsa hızlı yürürüz. İyi bir maratoncu gibi koşarız. Bakarız ki tıkanmalar var bu defa da zıplarız, yerimizde zıplarız öyle durma yok bizde”

“Hâlâ bu sistem devam ediyor ve bu sistem içinde arkadaşlarımız istikbale yürüyeceklerdir. Öyleyse o sistemin püf noktalarını bilmeleri lâzım, keşfetmeleri lâzım, aşmaları lâzım, hava boşluğu gibi bu da meselenin diğer yanıdır"

“Meselâ geldi Mahmut Efendi, sizin kafanız gide gide onların mübarek sarıklarına, cübbelerine takılır. O önemli bir vazife ...gören o zat, bana göre çok önemli, ama hayatı bazı ünitelerinde, bazı sahalarında, bazı kimselerin öyle olmasında yarar var yani, hazret o hususa kilitlenmiş olduğundan dolayı o işin dışındaki işler Allah kapalı tutuyor olabilir ona, neden yani, demiştir ki benim Mahmut’cuğum sen fazla dağılma o türlü şeylere, sen çarşafı, sen şalvarı, sen cüppeyi, sen sarığı propaganda et. Bu çok lüzumlu. Hakikaten gençler için fena duygulara, fena düşüncelere karşı sakal kadar koruyucu, başka bir sütre yoktur, şalvar da o sütre yanında ayrı bir sütredir, cüppe de ayrı bir sütredir. Mahmut Efendi’nin sizin gözünüze ilişen şalvarına, sarığına, sakalına, gözünüze iliştiği zaman bile bu meselenin makûl mahmilini bulacak, çözeceksiniz. Kaldı ki, onun için bu yana bakın, tenkit edeceğiniz yani sizin böyle olunca meselâ EMNİYET TEŞKİLÂTINA nasıl girecek bu insanlar, bu insanlar nasıl VALİ olacaklar, KAYMAKAM olacaklar, birader takılma, onu sen yetiştir, başkası yetiştirsin”

“Sizin gibi düşünmeyip farklı dünya görüşüne sahip karşısına acele çıkılmamalı... Yoksa bizim gibi düşünmüyorlar diye bir bir uzaklaştırılan veya uzaklaşan bu gayr-ı memnunlar, dev dev kitleler meydana getirerek karşınıza çıkıp sizi yerle bir edebilirler”

"Emniyetteki Fethullahçılar" listesindeki 57 kişiden 2'si itiraz etti


"Emniyetteki Fethullahçılar" listesindeki 57 Emniyet mensuplarından ikisi, listeye haksız yere yazıldıklarını öne sürüp, listeyi hazırladıkları iddia edilen 4 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundular:

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=177012&Categoryid=1

Fethullah Gülen, devleti ele geçirme planlarini konusuyor, ögütler veriyor (video):
http://youtube.com/watch?v=oNi3Z3qZ7Z4&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=4tbnGnzdmgU&NR=1
http://www.youtube.com/watch?v=SRAyGkE1q50&NR=1
http://youtube.com/watch?v=pieYV8C60RQ&feature=related

Nurcuların en büyük grubu olan Fethullah Gülen Tarikatı'nın, Emniyet Genel Müdürlüğü içinde nasıl örgütlendiği, bir rapor halinde devletin üst düzey yetkililerine sunuldu.
İşçi Partisine ulaştırılan Raporda, polis içindeki Fethullahçı örgütlenme ayrıntılı bir biçimde ele alınıyor. İşte o liste:
http://istanbul.indymedia.org/news/2008/02/232066.php
"
oO-------------------------------------------------------------------Oo

Polis İçindeki Fethullahçı Gladyo Şefleri


İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem Ankara Başsavcılığı'na bir suç duyurusu yaptı. Bu duyuruda "polis içindeki fethullahçı gladyo şefleri" isim isim bildirildi. Bunlar 4 daire başkanı, 12 daire başkan yardımcısı, 35 şube müdürü, 4 başkomiser, 3 öğretim üyesi ve çeşitli üst düzey yöneticiler.
Suç duyurusunda adı geçen isimler ve görevleri şöyle:

Özgür Aytaç, İçişleri Bakanı Danışmanı
Kerem Al, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Bşk. , Bayburt Valisi
Osman Karakuş, Emn. Gen. Md. Hukuk Müşaviri
Abdullah Bey, Müsteşar Danışmanı
Rahmi Kızıltoprak, Emn. Amiri
Mehmet Erdem, Şb. Md.
Ayhan Demiröz, Emn. Amiri
Mehmet Bey, Genel Md. Yard.

EMNIYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ

İSTİHBARAT DAİRESİ

1. Ramazan Akyürek, Daire başkanı
2. Ayhan Falakalı, Daire başkan yard.
3. Recep Güven, Değerlendirme Şb. Md.
4. Sadettin Akgüç, Eğitim Şb. Md.
5. Sabri Dilmaç, Organize Şb. Md.
6. İsmail Duman, Teknik Şb. Md.
7. Coşkun Çakar, Personel Şb. Md.
8. Fikret Salmaner, A Şb. Md.
9. Nafiz Yüksel, B Şb. Md.
10. Ali Fuat Yılmazer, C Şb. Md.
11. Yunus Yazar, Tekop Şb. Md.
12. Bekir Akarsu, İd. Mali İş Şb. Md.
13. Hasan Çobanoğlu, Bilgi İşlem Şb. Md.
14. Muharrem Durmaz, Ankara İst. Şb. Md.
15. Ali İhsan Güler, İstanbul İst. Şb. Md.
16. Hasan Ali Okan, İzmir İst. Şb. Md.

KAÇAKÇILIK VE ORGANİZE SUÇLAR DAİRESİ

1. Ahmet Pek, Daire Bşk
2. Ömer Aydın, Başkan Yard.
3. Celal Bodur, Tadoc Md.
4. Osman Balcı, Mali Şb. Md.
5. Ömer Tekeli, Yük. Tek. Şb. Md.
6. Hilmi Bey, Araştırma Şb. Md.
7. Mehmet Ali Keskinkılıç, Organize Md.
8. Muhterem Çakır, Narkotik Şb. Md. Yard.
9. Nuri Uluayak, İns. Kay. Md.
10. Mustafa Bey, Tadoc Şb. Md. Yard.

TERÖR DAİRESİ

1. Cemal Kuloğlu, Bşk. Yard.
2. Zeki Bayut, Arge Md.
3. Ahmet Eren, Şb. Md.

GÜVENLİK DAİRESİ

1. Ahmet Zeki Gürkan, Bşk. Yard.
2. Murat Çetiner, Başkomiser
3. Ömer Zeren, Başkomiser
4. Magsut Bey, Emniyet Amiri

DIŞİLİŞKİLER DAİRESİ

1. Recep Gürtekin, Daire Bşk.
2. Mustafa Özgüler, Şb. Md.
3. Mustafa Aygün, Bşk. Yard.
4. Beyhan Uğsuz, Şb. Md.


POLİS AKADEMİSİ

1. Vadi Çiçekli, Akademi Bşk.
2. Osman Zoroğlu, Bşk. Yard.
3. Ali Osman Elmastaş, Şb. Md.
4. Dr. Süleyman Özeren, Başkomiser
5. Doç. Dr. Önder Aytaç,
6. Doç. Dr. İbrahim Cerrah
7. Doç. Dr. Eryılmaz
8. Ahmet Kaya Polis Koleji Md.

PERSONEL DAİRESİ

1. Muammer Bucak, Bşk. Yard.
2. Osman Şişman, Şb. Md.
3. Ersin Bey, Başkomiser

KRİMİNAL DAİRESİ

1. Mustafa Aydın, Bşk. Yard.
2. Oğuz Karakuş, Şb. Md.

ASAYİŞ DAİRESİ

1. Müslim Bey, Bşk. Yard.
2. Harun Bey, Özel Güvenlik Şb. Md.
3. Özer Zeyrek, Şb. Md.
4. Naci Özmen, Şb. Md.

EĞİTİM DAİRESİ

1. Mustafa Çankal, Daire Bşk.
2. Metin Bey, Şb. Md.
3. Ahmet Bey, Bşk. Yard.

BİLGİ İŞLEM DAİRESİ

1. İsmail Boşnak, Bşk. Yard.
2. Ekrem Oyun, Bşk. Yard.
3. Yusuf Aşkan, Şb. Md.
"

- ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ -  ~  - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~  - ~ - ~  - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~

VE BAŞ FİTNECİNİN DİĞER HERZELERİ

Hedef  Türkiye
BOB'un Yeni Kur'anı
Fettullah Efendinin Gizli Yahudi Mezhepleriyle İttifakı
Papalığın Gizli Kardinali Fitnetullah Efendi
Fitnetullah Efendi CIA Bağlantısı
Fitnetullahlara Göre Hristiyanların Şehitliği de geçerliymiş
Fitnetullahçılık ve Diğer Şeriatçılar
Hedef Türkiye -2
Gerekirse Avukat Hatta Hakim Kiralayacaksınız!
Kur'an Hükümleri Çok Sert
Dinlerarası Diyalogdan Dinler Arası Düğüne
Fitnetullah Efendinin Heybeli Ada Maceraları
Hristiyanların Şehadeti de Geçerliymiş-2
Muhammed Allahın Resulüdür İbaresi Gereksiz miş!..
Nurettin Veren'in Anlatımıyla İçeriden Fitnecilik
Gözümüzü Açmalıyız, Gidişat Kötü..
VEEE NİHAT GENÇ'LE AYKIRI SORULAR


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Hastanedeki arkadaşlarını ve akrabalarını ziyarete git, senin orada geçireceğin süre onlarınkinden çok daha kısa  Anonim Nasihat  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder