14 Ocak 2011 Cuma

Fwd: Türklük - İslam - Osmanlılık - Araplık vs....



-------- Original Message --------
From: D. Ali Ercan <daercan@hotmail.com>


 

Vaizoğlu,  "defterini dürmek" tabiri bu dönemden kalmadır.. Öldürülen türkmen/alevilerin defteri dürülüp, arşive alınmıştır..  æ



From: alivaiz@gmail.com



...paylaşayım istedim
Ali V.
I. Selim 1512 yılında tahta geçtikten sonra, Safevi Devleti ve Kızılbaşlarla olan sorunları kökünden halletmek için kendini hazırlamıştır. İlk önce dönemin mütfülerine fetva çıkartıp, Kızılbaşların katledilmesini helâl kılmıştır.[1]
Bundan sonra Safevi Devleti'ne karşı sefer yapmak için 200.000 kişilik bir orduyla Mart 1514'te Edirne'den yola çıktı. I. Selim ile I. İsmail arasında ilginç bir mektup düellosunun yaşandığı sefer sırasında I. Selim mektuplarını Farsça yazmış, I. İsmail ise Türkçe yanıt vermiştir. I. Selim Anadolu'dan geçerken istihbarat raporlarınca belirlenen yaklaşık 40 bin Kızılbaşı tespit ettirip öldürtmüştür. İdris-i Bitlisi'nin Selim Şahname adlı eserinde şu şekilde anlatıldı:

« Her şeyi bilen Sultan, o kavmin etbâını kısım kısım ve isim isim yazmak üzere, memleketin her tarafına bilgiç kâtipler gönderdi; yedi yaşından yetmiş yaşına kadar olanların defterleri divâna getirilmek üzere emredildi; getirilen defterlere nazaran, ihtiyar-genç kırk bin kişi yazılmıştı; ondan sonra her memleketin hâkimlerine memurlar defterler getirdiler; bunların gittikleri yerlerde kılıç kullanılarak, bu memleketlerdeki maktullerin adedi kırk bini geçti.[2] »


Üç ay sonra Eleşkirt'e vardığında karşılarında I. İsmail'i bulamayan Osmanlı askerleri arasında huzursuzluk başlamıştı. Askerlerin bazıları, özellikle Bektâşî inançlı Yeniçeriler arasında, I. İsmail'e karşı sempati duyanlar vardı. I. Selim, askerlerini yatıştırarak ilerlemeyi sürdürdü ve I. İsmail'i tahrik etmek için kendisine kadın takı ve elbiseleri göndermiştir. Ardından I. İsmail komutasındaki Safevi ordusuyla Çaldıran Ovası'nda karşılaştı. Bu sırada Osmanlı kaynaklarına göre, Osmanlı ordusu 100 bin askerden, Safevi ordusu ise 40 bin askerden olusuyordu. Osmanlı Devletini bölgedeki Sünni Kürt halkı da desteklemekteydi. Sünni Kürtler Osmanlı ordusuna atlı birlikler ile katıldı. Safevi askerleri ise çoğunlukla Anadolu kökenli Kızılbaş oymak ve aşiretlerinden oluşmaktaydı. Bu aşiretlerin büyük kısmı Türkmen olmasına karşı, Kızılbaş Kürt aşiretlerin de yer aldığı bilinmektedir.[3]
Burada yapılan meydan savaşı bir gün boyunca sürdü. Osmanlı ordusu askeri güç bakımından Safevi ordusundan üstündü.Aynı zamanda Osmanlı dönemin en son savaş teknolojisini kullanmıştır.
Savaşı kazanan I. Selim, 6 Eylül 1514'te Safevilerin başkenti Tebriz'e girdi. I. Selim kışı burada geçirmek istiyordu, ama yorgunluklarından dolayı Osmanlı askerleri arasında huzursuzluk artınca I. Selim İstanbul'a çekilerek ele geçirilen yerlerin bir bölümünü geri bırakmak zorunda kaldı.
Çaldıran Muharebesi'nde yitirdikleri toprakları Safeviler savaşsız geri aldılar. Zaten bu savaşın amacı toprak almak değil, Safeviler ile Osmanlılar arasında ki güç mücadelesinin bir sonuca vardırılmasıydı.

  1. ^ s:Müftü El Hamza'nın Kızılbaşlarla ilgili fetvası
  2. ^ Şehabettin Tekindağ: Yeni Kaynak ve Vesikaların Işığı Altında Yavuz Sultan Selim'in İran Seferi, Tarih Dergisi, Mart 1967, sayı: 22, s. 56
  3. ^ Faruk Sümer: Safevî Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü, Türk Tarih Kurumu, 1999, s. 53


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder