İnsanları diri diri gömen Hizbullahçı önder takımının salıverilmesi ne tesadüftür, ne yol kazasıdır, ne de adaletin geç tecelli etmesinin doğal sonucudur!
Evet AKP zirveleri Hizbullahçılara adeta yol vermişlerdir!
Öyle çünkü bu kanunun uygulanması halinde Hizbullahçı güruhun bundan yararlanacağını Adalet Bakanlığı kadroları biliyordu. Bu bilindiğine göre ortaya çıkan fecaatin sorumlusu siyasi iktidardır…
Efendim kanunlar uygulanmak için çıkarılır mı dediniz!..
Madem öyle, 5 yıl önce çıkarılan yasanın uygulanmasını bugüne kadar neden ertelediniz?
5 yıl erteleme yapanlar Hizbullah davasının sonuçlanması için 1 yıl daha bekleyemezler miydi, neydi aceleleri?
Sakın Avrupa Birliği dayattı demeyin, artık o tür masallara bebeler bile inanmıyor!
Yapılan bilinçli bir operasyondu ve birkaç amacı vardı:
Birincisi, bu örtülü afla Hizbullahçılar kucaklanmıştır.
Göreceksiniz, tahliye edilen Hizbullahçılar seçim sürecinde Güneydoğu’da AKP için seferber olduktan sonra tamamı Türkiye’yi terk edecektir ve tek bir tanesi bile hapishaneye geri dönmeyecektir.
İkinci amaç, bu yasanın uygulanması ile Yargıtay’ı hedefe oturtmaktı!
Türkiye’deki bütün kurumları ele geçiren AKP’nin içine sızamadığı tek yapı, özelliği gereği Yargıtay’dır.
Hatırlayın, dinci medya bu aralar günler ve haftalar boyu Yargıtay’ın iş yükünü gündeme getiren manşetler atıyor.
İşte son olay, bu iş yükünü toplumda tescil etme bağlamında kullanılacak ve Yargıtay’ın ele geçirilmesi için bahane edilecek.
Kamuoyunda Hizbullahçılarla PKK ve mafya mensuplarının tahliyelerine karşı infial oluştu ya, göreceksiniz AKP iktidarı bu gerekçeyi kullanarak hemen harekete geçecek ve güya Yargıtay’daki işleyişi hızlandırmak için yeni daireler kurduracak ve dolayısı ile buralara kendi adamlarını yerleştirecek.
Evet Hizbullahçı affının diğer boyutu, tartışmasız olarak Yargıtay’ın fethidir.
Sakın AKP isterse bunu zaten yapabilirdi demeyin!
Seçim yılındayız ve bu süreçte Yargıtay’ı aleni ele geçirme teşebbüsü tepki alır ve bu durum sandığa yansıyabilirdi.
Oysa şimdi yaratılan gerekçe ile Yargıtay bağlamında oy kaybetme yerine güya sorunu çözme adına oy kazanılacaktır.
Hiç kuşkunuz olmasın, bütün bu olanlar tesadüf değil, kurgudur.
Emin olmak isteyen, dinci gazetelerin son bir aylık manşetlerine internetten bakabilir ve “Yargıtay’da iş yükü” başlıklarını görebilir. Düşünebiliyor musunuz Hasan Gerçeker gibi o cenahın nefret ettiği bir ismin “Yargıtay’ın işi yükü çok” gibi rutin bir demeci bile manşetlere çekilebildi. Dahası AKP, dün bu konuda somut bir adım bile atmıştır.
Bu olayın gösterdiği şey şudur:
Bu kadar organize çalışan bir yapı ile bugünkü muhalefet üslubuyla başa çıkmak ve sonuç almak zordan bile ötedir.
Hep söylüyorum, AKP’den kurtulabilmek Cumhuriyeti yeniden kurmaktır.
- ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~ - ~
”Türkiye’de yaşayanların %99 u Elhamdülillah Müslüman olduğunu söylüyor.
O zaman %99 unun “Elhamdülillah Şeriatçıyım” demesi lazım.
Ben, elhamdülillah şeriatçıyım.
Şeriat İslam, Allah kuralları demektir”.
(21 Kasım 1994, Milliyet-RTE- Belediye Başkanı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder