14 Nisan 2011 Perşembe

Devrimci ve halkçı Türkiye'de Mafya - Tarikat partileri olmayacak

Devrimci ve halkçı Türkiye'de Mafya - Tarikat partileri olmayacak
 
 
 
Milletvekili değil liderkulu
Üç lider Meclis’teki koltuklara atamaları yaptılar.
Bu atananlara lidervekilleri demek bile zor. Çünkü liderle ilişkileri vekâletten çok, kulluk ilişkisine benziyor.
Artık hâkim sınıf siyasetine adım atanlar, öncelikle lidere kulluk terbiyesini öğrenecekler.
AKP, CHP ve MHP’nin Meclis’e göndereceği atanmışlara daha uygun bir isim bulana kadar şimdilik liderkulları diyebiliriz. 

Ekonomide mafyalaşma siyasette mafyalaşma
Bu liderkulları sisteminin nedenlerini hukukta arayanlara çok rastlanır.
Bu görüşte olanlar, Siyasal Partiler Yasası’nda yapılacak değişikliklerle çare üretilebileceğini de düşünürler.
Oysa liderkulluğu, ekonomideki mafyalaşmanın sonucudur. Ekonomide mafyalaşma siyasette mafyalaşmayı getirmiştir.
Siyasetin mafyalaşması ise, partilerde lider sultasını zorunlu kılmıştır.
 
Türkiye’de işbirlikçi hâkim sınıflar, 1980’den sonra çok dar bir zümreye dönüştü.
Türkiye ekonomisini dünya sistemiyle bütünleştirme sürecinde,
                             sanayici ve tüccarlar siyasal karar merkezlerinin dışına sürülmüş,
     sistem sıcak para komisyoncularından, faizcilerden, borsa vurguncularından,
                             hortumculardan ve tarikat rantçılarından oluşan bir mafyanın denetimine girmiştir. 

Bu siyaset mafyasının saltanatını sürdürmesi için, milletvekillerinin de liderlerin kullarına dönüştürülmesi gerekmiştir.
Parti tabanlarının ve örgütlerinin söz sahibi olduğu aday seçimleri, sistemin çarklarında öğütülmüş ve tasfiye edilmiştir.
Ekonomi ve siyaset mafyası ile tarikat ve cemaat şeyhlerinin oluşturduğu yeni işbirlikçi hâkim sınıf,
                                                 kullaştırdıkları siyaset profesyonellerini Meclis’e atamaktadır.
 Küresel mafyanın kulları
 Lider kulları, en sonunda küresel mafyanın kullarıdır. Çünkü sistem küresel! Mafya da küresel!
 Küresel mafya, Berlusconi ve Sarkozy gibi küresel kuklaları denetliyor. O kuklalar, kendi partilerinin iplerini tutuyor ve partiler üzerinden seçimleri ve meclisleri güdüyor.
 Böylece emperyalist merkezlerden partilere ve parlamentolara uzanan bu mekanizmayla dünya tarihinin en karanlık diktaları kurulmuştur.
 Ancak bu diktalar, düzenlerini bir karnaval havası içinde işletiyorlar.
                                                              Toplumlar, bu “demokrasi” denen karnavallarda budalalaştırılmaktadır.
 
Mezardan çıkarılan Ortaçağ
 Çürüyen emperyalist sistem, mafyalaşarak en sonunda Ortaçağın kulluk sistemine benzer siyaset ilişkilerini mezarlarından çıkarmıştır.
 Emperyalist sisteme bağlı olan sözde “demokrasi” bir maskaralık rejimidir.
Ancak krallık ve padişahlıklarda görülen kölece bağımlılıklar, bu kez “demokrasi” perdesi atında yaşanmaktadır.
 
 Kulluk rejimi devrimle temizlenecek
 Her sistem kuşkusuz kendi mezar kazıcılarını da yaratır; yaratıyor.
 Cumhuriyet Güçbirliği,
                   devleti ve toplumu Kemalist Devrim temelinde yeniden kurma programıyla
                                                                                                          bu yozlaşmanın karşısına dikiliyor.
 Gladyo-Mafya-Tarikat rejimine cepheden tavır, bir yönüyle siyasal partilerin kulluk rejimine tavırdır.
 Mafya-Tarikat partileri, geleceğin devrimci ve halkçı Türkiyesinde olmayacaktır.
 Kulluk rejimi, devletin ve toplumun her alanından temizlenecektir.
 
+++++++++++++++++++++++++++++++++++
Tarafımdan kısaltılarak renklendirilmiştir ASB serdarbolat@superonline.com
Orijinal yazı için:
__._,_.___

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder