2 Ağustos 2018 Perşembe

RIFAT SERDAROĞLU: ELEKTRONİK KELEPÇE

RIFAT SERDAROĞLU: ELEKTRONİK KELEPÇE

Bir siyasetçinin "Devlet Adamı" olup olmadığının anlaşılması ülkesinin bağımsızlığının tehlikeye düştüğü anlarda "karar" alabilmesiyle belli olur.

Ülkesinin bağımsızlığı uğruna kendisinin ve partisinin geleceğini düşünmeden riske eden kişi gerçek devlet adamıdır.

Sadece gösteriş yapan risk taşıyan hiçbir karar alamayan emperyalist devletlere kafa tutuyor gibi görünüp kapalı kapılar arkasında yaltaklanan siyasetçiye ise "Partici" denir.

Hele bu kişinin açıklandığında kendisini rezil edecek bir açığı emperyalist bir devletin istihbarat örgütünün eline geçmişse ona "Esir Alınmış Partici" denir.

Gün gelir o ülkenin Ankara Büyükelçisi esir alınmış particinin makamına gelir ve küstah bir tavırla elindeki dosyaları masasına koyar!

O dosyalarda esir alınmış particinin yurtdışındaki milyarlarca dolarlık hesap örnekleri varsa o kişinin hem boynuna hem de ayaklarına ELEKTRONİK KELEPÇE takılmış olur. Artık onun ipi tamamen o emperyalist devletin elindedir.

Kendisine çizilen sınırların bir santimetre dışına çıkamaz.

Örneğin o ülke sizin can düşmanınız bir örgüte 5000 tır dolusu silah verir ve siz yalnızca karşı çıkıyor "muş" gibi konuşursunuz. Devlet Adamı olmanın gereğini yapamazsınız size yaptırmazlar.

Artık sizin gücünüz sadece kendi vatandaşlarına yeter. Elinizdeki devlet gücü ve onurunu satmış bürokratlarınızla birlikte kendi insanlarınıza zulüm edersiniz…

Tarihimizin tam da bu noktasında yani 30 Temmuz 2018 günü T. C Devletini yöneten Sayın Erdoğan'a ve şartsız destekçisi Sayın Bahçeli'ye bir sorum olacak. Umarım yanıt verecek kadar yürek ve bilgi sahibidirler;

ABD Başkanı ve Başkan Yardımcısı günlerdir T. C Devletine en ağır hakaretlerde bulunup sömürge ülke muamelesi yapıyorlar bu tavırlarını da ısrarla sürdürüyorlar. Türk Milletinin onuruyla oynuyorlar.

Siz ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bu ağır hakaretlere nasıl yanıt vereceksiniz? Boş-boş konuşup bu hakaretleri yutacak mısınız?

Ne yapacağınızı bilmiyorsanız sizlere yakın tarihimizden bir örnek vereyim belki siz de aynısını yaparsınız. O zaman tüm desteğimiz sizlerle olacaktır.

14 Temmuz 1974 yılında Türkiye Kıbrıs'taki soydaşlarımızın hayatlarını kurtarmak için haklılığı sonradan Yunan Temyiz Mahkemesi tarafından kabul edilen Kıbrıs Barış Harekâtını gerçekleştirdi.

-ABD 5 Şubat 1975 tarihinde Türkiye'ye 3 yıl sürecek silah ambargosu başlattı. Türkiye ilk tepki olarak ABD'ye nota vererek (müzik notası değil) Savunma İşbirliği Anlaşmasını yürürlükten kaldırdı.

-31 Mart 1975'te rahmetli Demirel rahmetli Türkeş ve rahmetli Erbakan ile

1. Milliyetçi Cephe Hükümetini kurdu. ABD'den ambargoyu kaldırmasını istedi. ABD kabul etmeyince 25 Temmuz 1975'te Türkiye'deki 21 ABD üssünü kapattı. ABD Bayrakları indirildi yerine Türk Bayrakları çekildi.

İncirlik üssü ABD'ye kapatılıp NATO'ya açık tutuldu…

-Yunanistan Kıbrıs Barış Harekâtını önlemedi diye NATO'dan ayrıldı. Yunanistan'ın tekrar NATO'ya alınması için 12 Eylül 1980 darbesini yapan Kenan Evren'in yönetime el koyması beklendi. Kenan Evren Türkiye'nin elindeki bu büyük kozu karşı şart öne sürmeden Yunanistan'a armağan etti.

Halbuki planlanan Yunanistan'ın NATO'ya dönmesi karşılığında Türkiye'nin AB'ye kabul edilmesi idi. Darbeciler bu tarihi fırsatı harcadı.

-Türkiye kendi silah sanayisini kurmaya başladı. Aynı yıl ASELSAN kuruldu…

Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli;

Sizler rahmetli Demirel'i hiç sevmezsiniz. Hatta "her sıkıştığında şapkasını aldı kaçtı" diye alay edersiniz. Hadi işte meydan!

Türkiye'nin yönetimi sizin ellerinizde! Demirel kadar cesur olun ve onun yaptığını siz de yapın.

-Lider olarak kabul ettiğiniz Türkeş ve Erbakan kadar yürekli olun Türkiye'deki ABD üslerinin hepsini kapatın.

Eğer "Devlet Adamı" statüsüne yükselmek istiyorsanız bunu yapın. Yapamayacak kadar güçsüzseniz bilin ki yarın Rusya'da İngiltere'de Fransa'da Almanya'da aynısını size yapacaktır.

Ben sizlerin ne yapıp ne yapamayacağınızı çok iyi biliyorum. Çünkü sizleri ciğer röntgeninize kadar tanıyorum.

Türk Milletinin özellikle AKP'ye oy veren AKP'yi destekleyen vatandaşlarımın ve Atatürk'e hakaret edildiğinde evinde gizlice gözyaşı döken vatanseverlerin de görmesini istediğimden bu yazıyı yazıyorum!

Yapacağınız iş basit. Derhal bir adet Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlayıp Türkiye'deki ABD üslerinin tamamını kapatıp el koyun.

Hadi yapın elinizi tutan mı var? Ama yapamazsınız. İsterseniz yazıyı baştan bir daha okuyun. Sizin yapacağınız Türk Milletinin onurunu bir Papaza karşı bile savunamamak olacaktır. İnşallah bu defa yanılırım!

Not; Keşke Demirel'de olan zekânın bilginin yüreğin proje kafasının vatan sevgisinin kırkta biri sizlerde olsaydı…

--
Tempus fugit.
* * *
Zaman geciverir.

Latin Atasozu

--

Kim bu Ravendi?

Ibn el- Ravendi etkileyici bir Tanritanimaz eserler kulliyatinin yani sira bircok eser kaleme alan Irakli ilahiyatci ve filozof. Dunya nin ebediyetini savunmus, ve Bilge bir Tanri kavramina, Kur an a, Peygamber Muhammed e, tum Peygamberlere, mucizelere, tapinanlara ve ibadet takintisina karsi cikmistir. 11. yuzyilda kendisinden o kadar nefret edilmisti ki kendisine ait el yazmalari bulmak zorlasmistir ve kitaplarindan parcalar yalnizca muhaliflerinin eserlerinde mevcuttur. Bilinen en unlu kitabi Kitab ez-Zumrud (Zumrud Kitabi) kendisi ile akil hocasi (Muhammed el-Varrak) arasinda yapilan tartisma biciminde yazilmistir. Tartismanin sonunda mucize ve peygamberlik karsiti goruslerin gecerliligi ispat edilmistir. Etkisi yuzyillar suren ve Farabi, Gazzali gibi bircok bilginin tartisma konusu yaptigi fikirleri soyle siralanabilir:

1. Tanri insanlara dogru ve yanlis uzerine yargida bulunabilecekleri akli bagisladi. Eger peygamberlerin iddialari insanin yargisini destekliyorsa, peygamberler gereksizdir (fazlaliktir). Eger onlarin iddialari aklin yargilarina aykiri ise, onlari dinlememeliyiz.

2. Insanlar gokyuzunu dikkatle gozleyerek gokbilimini gelistirdiler. Nasil gozleyeceklerini ogretecek peygamberlere ihtiyac duymadilar. Ne de lavtayi nasil yapacaklarini ogretecek peygamberlere ihtiyac duydular. Insanlarin vahiy olmadan koyunun bagirsaginin kurutulup bir tahta parcasina gerildiginde, bunun hos sesler cikarabildigini ogrenemeyeceklerini varsaymak abestir. Butun bu yetenekler dogustan gelen insan akliyla, calismayla, gozlemle ve deneme-yanilma yoluyla kazanilmistir.

3. Peygamber Muhammed olaganustu bir soz ustasi oldugu icin ya da diger Araplar Muhammed le savasmak adina siir yazmak icin cok mesgul olduklarindan ya da Araplar egitimsiz insanlar olduklarindan Kuran Araplarin diger kitaplarindan daha guzel olabilir. Kuran her hal ve karda o kadar da etkileyici degildir cunku celiskili ve abes seylerden soz etmektedir ve ozellikle de gayrimuslimler icin etkileyici degildir.

5. Musa ve Isa, elbette, Muhammed in gelecegini onceden bildirmislerdi (gelecegine dair ondeyide bulunmuslardi) - herhangi bir astrolog (medyum) ondeyide bulunabilir. Ayni sekilde, Muhammed in bazi olaylari onceden bildirmesi, onun peygamber oldugunu ispatlamaz: Basarili bir tahminde bulunmus olabilir, fakat bu onun gelecege dair gercek bir bilgisi oldugu anlamina gelmez. Dahasi gecmiste olmus olaylari nakletmesi de onun peygamberligini ispatlamaz (cunku Incil de gecenler olaylar hakkinda okumus olabilir) ve eger okur-yazar degilse, pekala Incil ona okunmus da olabilir.

6. Meleklerin Muhammed in yardimina kostuguna dair aktarilanlar mantikli degildir, cunku bu aktarilanlar peygamberin dusmanlarindan sadece 70 tanesini oldurebilen Bedir meleklerinin gucsuzlugunu gosterir. Ve eger melekler Bedir de Muhammed e yardim etmek istediyseler, Uhud da yardimlarina cok ihtiyac varken neredeydiler?

7. (Cesitli dinlerin Peygamberleri) aldatilmamistir ya da yaniltilmamistir; onlar etkin bir bicimde kandirmaktadirlar, hilelerle ve el cabuklugu ile dinleyenlerini aldatmislardir. Ayni zamanda garip ve az bilinen dogal olaylari takipcilerini kandirmak icin kullanmislardir - miknatislar gibi ama daha az unlu olanlarini.

8. Kullarini hasta eden bir Tanri kullarina bilgece davranan biri gibi ya da onlari gozeten biri olarak ya da onlari esirgeyen, bagislayan biri gibi gorulemez. Kullarina fakirligi ve sefilligi reva goren biri icin de aynisi gecerlidir. Ayni zamanda kendisine karsi itaat etmeyecegini bildigi birisinden itaat etmesini beklemek de bilgece degildir. Ve sadakatsiz olani ve itaat etmeyeni sonsuz atesle cezalandiran birisi bir aptaldir.

9. (Bir muhalifi olan el-Hayyat in Ibn el-Ravendi nin mucizeler ve Kur an uzerine yorumlari uzerine soyledikleri):

Kitap el- Zumrud adiyla bilinen kitapta, O (el- Ravendi) Peygamberlerin mucizelerinden, onlarin selametinden (Ibrahim in, Musa nin, Isa nin ve Muhammed in mucizeleri gibi, Allah onlara rahmet eylesin!) bahsetmistir. Bu mucizelerin gercekligini reddetmis; ve bunlarin hilebaz numaralar oldugunu, bunlari yapan insanlarin sihirbaz ve yalanci oldugunu; Kur an in Bilge olmayan bir varligin nutku oldugunu; ve Kur an in hatalar, celiskiler ve sacmaliklar icerdigini iddia etmistir. Bunlari Ozel olarak Muhammedilere (Muhammed in cemaati anlaminda) karsi baslikli bolumde ele almistir, Tanri onu kutsasin!

10. (Bir muhalifi olan el- Mueyyed in Ibn el- Ravendi nin Peygamberlerlik uzerine yorumlarina dair soyledikleri):

Ibn El Ravendi nin kaleme aldigi bir risale ile karsilastik. Buna Zumrut adini vermis ve Berahime ye adamistir. Risale Peygamberligin varliginin reddine dairdir. Bu risalede o (Ibn el- Ravendi) Peygamberligin varligini savunanlarca gelistirilmis argumanlari ve Peygamberligin varligini reddedenlerinkileri siralamistir.

--

Tu secanda marmora. Locas sub ipsum funus, et sepulchri. Immemor, struis domos
Olum karsina gelmis. Sen mezarini dusunecek yerde mermer yontturup evler yaptirmaktasin. (Horatius)
U [degistir]

Latin Atasozu

--

Asirilik gosterme sevgide.

Hz.Ali

a45UyF587661
--


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder