CEMAATİN HER OTELDE KAMERASI MI VAR?Milliyet’ten Mehmet Tezkan ve Melih Aşık, Hürriyet’ten Mehmet Y. Yılmaz, Hatay’da iki hakim ve bir avukata yapılan “otel baskınını” yazdılar. Üç yazıyı birlikte okurlarımıza sunuyoruz: Mehmet Tezkan - Otel odasındaki haber ajansı! Meşhur Sincan Hâkimi Osman Kaçmaz’ın başına gelenleri biliyorsunuz.. Hâkim arkadaşıyla Hatay’a gidiyor.. Gece kulübünde eğleniyorlar, otele döndükleri dakikalarda polise isimsiz bir ihbar geliyor.. Savcı ihbar asılsız diye tutanak tutuyor.. * Yani pardon!.. * Sonra ne oluyor? Bir internet sitesi, polisin baskın anının görüntülerini yayınlıyor.. Görüntülerin üzerinde bir imza; Cihan Haber Ajansı.. Biz de gazeteciyiz diye övünüyoruz.. Muhabir dediğin, kameraman dediğin böyle olur!.. Adam polisle birlikte hâkimin odasına dalıvermiş!.. Nasıl haberdar olmuş acaba.. Cihan’ın her otelde bir kameramanı mı var? Bu hızın bi izahı olmalı!!! Melih Aşık -Otel baskını “Müvekkilim, hakkında koruma kararı olan, sürekli koruma polisiyle dolaşan biridir. Şehir dışına çıktığında koruma polisini yanına alamazsa gideceği yeri Emniyet Müdürlüğü’ne haber vermek zorundadır. Müvekkilim, Hatay’a geleceğini Emniyet Müdürlüğü’ne bildirmiştir. Olayın oluş biçimine gelince... Biz, sabaha karşı yaklaşık 02.00 sularında otele geldik, odalarımıza çıktık. Birkaç dakika sonra kameralar eşliğinde 20 kadar polis Osman Bey’in odasına adeta baskın düzenledi. Oysa yasalara göre hâkim, savcı ve avukatların kaldıkları yerler ancak savcı nezaretinde aranabilir. Polisler buna rağmen odaları bastılar ve izinsiz çekimler yaptılar. Sonra da otelden ayrıldılar. Daha sonra arama izni veren savcıdan öğrendiğimize göre polis kendisine çok acil durumlarda olduğu gibi isim hanesi boş arama talebiyle gelmiş. İmzayı attıktan sonra odası aranacak kişinin hâkim olduğunu öğrenince verdiği arama kararını iptal etmiş. Ancak polis buna rağmen aramayı yapmış. Aramayla ilgili görüntüleri de emniyet, Samanyolu TV’ye sızdırıp yayımlattı.” Ne demiştik.. Evet, demokrasimiz birinci sınıf. Mehmet Y. Yılmaz - Bu örgütlü bir suç öyle soruşturulmalıSİNCAN 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ile yargıç Remzi Özdemir’in Antakya’da başına gelenler, nasıl bir ülkede yaşadığımızı gösteren çarpıcı bir örnek. Kimliği belirsiz birisi, kaldığınız yeri, evinizi ya da otelinizi biliyorsa böyle bir ihbar yapılabilir ve gece vakti karşınızda polisleri bulabilirsiniz. Böyle bir ülkede kişisel hak ve özgürlüklerin korunduğundan söz edilebilir mi? Üstelik bunu yapanlar, o özgürlüklerimizi korumak için bizlerden toplanan vergilerle maaşlarını alan emniyet görevlileri. Kuru bir ihbar, böyle bir baskını haklı çıkarmaya nasıl yetebilir? Otelin kayıtlarında o odalarda kimlerin kaldığı belli, kalanların yargıç oldukları belli. Üstelik bunu öğrenmek için otele kadar gitmeye bile gerek yok, zaten her gece belli bir saatte bu isimler emniyete bildiriliyor olmalı. Şimdi Antakya’da savcılara düşen görev, bu işin nasıl olduğunu bulup çıkarmaktır. Gece yarısı gelen ihbarlar ile vatandaşların kişisel haklarına tecavüz yetkisini kendisinde görenlerin örgütsel bağlantıları, bu oyuna nasıl katıldıkları ortaya çıkarılmalıdır. Bu çok açık ki örgütlü bir suç ve onun gerektirdiği ciddiyetle soruşturulmalı. Türkiye, Avrupa Birliği’ne böyle bir polis devleti olarak mı girecek? Odatv.com |
↑ ↑ ↑
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Non nobis, Domine, non nobis, sed Nomini Tuo da gloriam Bizi değil tanrım, bizi değil; kendi ismini şereflendir... Latin Atasözü oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder