5 Ocak 2011 Çarşamba

Obama'ya yapılan kirli teklifin altyapısını açıklıyorum! / Necati Doğru

Yüce Divan diyorum ben,
bu işi temizlemek ancak bu şekilde olur.
Ülke bir an evvel bunlardan bunların işbirlikçilerinden kurtarılmalıdır.

Zaten korkulan da budur.
Bu nedenle gitmeden, kendileri için geleceğe yönelik yasal düzenlemeler yapıyorlar.
Ki, bu şekilde kendi suçlarına af çıkartmış oluyorlar.

Koca devletin Cumhurbaşkanı siyasi nüfuz ticareti yapmakla itham ediliyor.
Korkunçdan beter, çirkinden rezil bir olay.
Cumhuriyet tarihi bu kadar ahlaksızca işi ve kadroyu hiç bir arada görmemişti.
Devletin çatısını çatanlar hiçbir zaman bu kadar ahlaksız insanların iktidar mevkiine gelebileceğini hesap etmemişti.

Ve malese iktidarlarımız bizim aynamızdır.
O aynada kendimizi görüyoruz.
Özeleştiri yapmak erdemdir.

 

Obama'ya yapılan kirli teklifin altyapısını açıklıyorum! / Necati Doğru


WİKİLEAKS dedikleri bu yeni tür "sızdırma" gazeteciliği yapanlar, çok yaşasın, kalemleri keskin, bahtlan açık olsun.

Paradigmalan çözecek, gözleri açacak, ufuktan genişletecek bilgiler açıklıyorlar.

Örtüyü kaldınyorlar. Perdeleri yırtıyorlar.
Büyük ABD'nin seçkin büyükelçilerinin merkeze yazdıktan özel ve gizli yazışmalan (kriptolar) sızdırmışlar, parça parça açıklıyorlar.

Bizim Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "İsviçre Bankaları'nda 8 ayrı hesabı var" diye yazdılar.

Alçaklar!
Şerefsizler!
Haysiyet cellatlan!
Denildi.
Orada kaldı.

Bizim Başbakan, bizim Maliye Bakanı'na rica edip "Bu Amerikan Büyükelçisi benim için "gizli hesabı var" diye kripto yapmış. Sen İsviçre Bankaları'nda hangi Türk'ün ne kadar parası var listesini Türkiye Cumhuriyeti adına isteme yetkisine sahip bir bakansın. Lütfen iste ve listeyi basma ver, Türk halkı öğrensin" diyemedi.
Acaba niçin diyemedi?

Sızıntı ise devam ediyor.
Yeni bir sızma bilgi açıklandı.

•••

Yeni yayınlanan kriptoda yazıldığına göre, bu kez de bizim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD Başkanı Obama'ya bir mektup yazmış ve "Biz Amerikan Şirketi Boeing'ten THY için 19 yolcu uçağı alalım, siz de bir Türk'ü uzaya astronot olarak gönderin" isteğinde bulunmuş. Hoş olmayan bir teklif!

Yakışıksız, kir kokuyor.

Ama asıl kirli olan teklifin devamı ve orada AKP iktidannm maliye bakanı (şimdiki değil bir önceki) "Biz THY için ABD Şirketi Boeing'ten 20 uçak satm alalım siz de şu işadamını (kriptoda işadamının adı; Mr... xxx diye gizli tutuluyor) Boeing'in İstanbul temsilcisi yapın..." önerisinde bulunuyor. Her uçak 300 milyon dolar.
Her 300 milyon dolann en az yüzde 10'unu belki de 20'si temsilciye pay olarak veriliyor.

Bu çok kirli bir teklif!

Bu nedenle ben de "bu avanta kokulu kirli teklifin alt yapısı nasıl hazırlandı?" onu açıklayayım.

••*

THY, Türkiye'nin bayrağıdır.
78 yıllık devlet şirketidir.

THY sadece bu iktidar döneminde değil önceki dönemlerde; "müşteri eksenli-kâr eden-piyasa payını artıran" yönetimlere sahip oldu. Yolcu sayısı 20 milyonu geçti. AKP iktidara gelince Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanı iken kadrosunda yer almış tanıdık-bildik partidaşlan (Rizeli Hamdi Topçu- Rizeli Temel Kotil- Almanya Kombasan'dan Candan Karlıtekin) THY'nin en tepe yönetimine getirildiler.

Ve THY aniden özelleşti.
Devlet şirketi olmaktan çıkartıldı.

•••

Anlatayım, şöyle oldu.
Ankara'da Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başkanı olduğu "Özelleştirme Yüksek Kurulu"nda 2006 yılının ilk yansında alınan bir kararla THY'nin devlet malı hisse senetleri, borsada özel kişilere satıldı.

Bu satış sonunda THY'de devletin (kamunun) payı yüzde 49.12'ye, borsadaki alıcılann payı ise yüzde 50.88'e çıktı.

Lütfen dikkatinizi toplayın.
Paylara odaklanın.

Aradaki fark yüzde 1 bile değil.

Bu kadar küçük bir pay farkıyla özelleşen THY'de; Yüksek Denetleme Kurumu, Meclis KİT Komisyonu, Kamu İhale Kurumunun "kamu adına 3 koldan yapılan gözetim ve denetimleri" kalktı.

50 yıldır THY'deki uçak alımlan dahil önemli harcamalara 9 kişilik "Satın Alma Komisyonu" karar veriyordu, özelleşmeden sonra yılda ortalama 1.5 milyar dolan bulan alımlara sadece 3 kişilik "Alım Komisyonu" karar verir oldu.

•••

Alımlarda denetim de yok.
THY özel şirket olmuş.
Kamu denetimi yapılamıyor.

Fakat iktidar partisi, THY sanki devlet şirketi gibi yönetime partidaşlannı yerleştiriyor ve ABD'nin başkanına "Biz uçaklan Amerikan Boeing'ten alalım, siz de şirketin İstanbul temsilciliğini bizim adamımız Mr... xxx' e verin..." diyor.

Bu tekliften kir fışkınyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder