-------- Original Message --------
Date: | Sun, 15 Apr 2012 01:29:26 +0300 |
---|---|
From: | Hayrullah Mahmud Özgür <hmahmud2010@gmail.com> |
En zayıf halka ve/veya Ay Işığı’nda raks zamanı?!
(ya da Hamurabi Kanunları, Madde 5 ve/veya Uzun yaşamanın sırrı?!)
“Qui dormit non peccat!”
“Uyuyan günah da işlemez.”
(…)
“Qui nescit dissimulare, nescit regnare!”
“(Gerçekleri) Saklamayı bilmeyen yönetmeyi bilemez.”
(…)
“Qui non proficit, deficit!”
“İleri gitmeyen geri kalır.”
http://tr.wikipedia.org/wiki/Latince_deyi%C5%9Fler_listesi_(F-O)#F
…………………….
DURUM ANALİZ?!
2012 Kıyamet ve/veya En zayıf halka?!
Büyük Ortadoğu Procesi; Final!?
Büyük Enerji (AB) Procesi; Final!?
Büyük İsrail Procesi; Final!!
Büyük İngiliz Procesi; Final!?
Büyük Alman Procesi; Final!?
Büyük Rus Procesi; Final!?
Büyük İran / Şia Procesi; Final?!
Sözün özü:
İran!
Suriye!
AKP!
Komplo!
Provokasyon!
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20342656.asp
Propaganda!
Senaryo: ABD insansız hava uçakları ile havadan vuracak, AKP ise karadan!
İran Tezkeresi?!
III. Dünya Savaşı ve/veya Kıyamet!?
Çözüm: “AKP & Gülen iktidarının mecburiyetleri” üzerinden Batı’ya kafa tutan İran’ı zayıflatmak için önce Paris üzerinden “eksen kaydıran” Erdoğan, Gül, Gülen iktidarı vurulacak, sonra Ahmedinecad düşürülecek!
III Dünya Savaşı, “Kıyamet” ve/veya daha az maliyetli olanı “suikast” zamanı!?
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/04/acem-sarab-veveya-ps-unit-400.html
Destabilizasyon!?
Netice:
Tüm “proce”lerin göbeğinde Anadolu var.
Hülasa; her güç merkezi “AKP & Gülen” iktidarını piyon olarak kullanıp, amacına ulaşmaya ya da Anadolu’yu ve/veya Çanakkale’yi geçmeye çalışıyor.
Du!?
Ne var ki, AKP & Gülen iktidarı, uzun zamandır hem içte hem de dışta “toksik varlık”!
Tüm küresel oyun planlarındaki en zayıf halka!
Gordion Düğümü, Final!?
Ezcümle; bir zincir ve/veya kaos senaryosu, en zayıf halkası kadar güçlüdür!?
http://www.gazeteport.com.tr/haber/89891/sonraki_gorusme_bagdatta
AKP & Gülen iktidarı “Ex”!?
Ve/veya AKP & Gülen iktidarı gidecek, kavga bitecek!
(Kaos’tan yeni düzen çıkacak!)
Nokta!
……………………
Kitabın adı: Oryantalizm ve Hayırseverliğin İttifakı
http://www.pandora.com.tr/urun/oryantalizm-ve-hayirseverligin-ittifaki/191631
Yazar: Nora Şeni
Çeviren: Elif Ertan
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. 2009
1 Baskı, İstanbul 2009
176 sayfa
4 TL
(…)
1840 yılında Şam'da, şehrin Yahudi sakinlerini zan altında bırakan bir cinayet işlenir. Haber, savaş tehdidi altındaki Avrupa'da duyulunca Avukat Adolphe Cremieux, Bankacı James de Rothschild ve cemaat lideri Moses Montefiore dindaşlarının yardımına koşarlar. Amaçları adaletin yerini bulmasını sağlamaktır. Bu amaçlarına ulaşamasalar da yanlarına aldıkları üç oryantalist bilginle birlikte başlattıkları kapsamlı hayırseverlik hareketi, Aydınlanma düşüncesinin etkisiyle, hayırseverliğin dinsel ve cemaatsel bir bağlamdan kurtularak laikleşmesini sağlayacak ve böylece bir yandan sosyal devlete diğer yandan da insani yardım örgütlerinin kurulmasına giden yolu açacaktır.
Oryantalizm ve Hayırseverliğin İttifakı, hayırsever işadamlarının kurduğu okullar ve hastanelerle 19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'na da damgasını vuracak insanseverlik hareketinin gelişimini anlatırken, zaaflarıyla, kırılganlıklarıyla, idealleriyle teker teker insanların, insanseverliğin bu öncülerinin renkli hayat öykülerini de olanca çıplaklığı ve sıcaklığıyla okura aktarıyor.
…………………………..
Kitabın adı: Seçimle Gelen Hükümdarlar, Dünya Demokrasi Tarihi
http://www.pandora.com.tr/urun/secimle-gelen-hukumdarlar-dunya-demokrasi-tarihi/232045
Yazarı: Dr Öğüt Yazman
Alp Kitap
1. Basım Nisan 2011
ANKA Matbaa
30 TL
393 sayfa
(…)
Sayfa 28:
“Eğer bir yargıç bir davaya bakar ve bir karara varırsa, verdiği hükmü, yazılı olarak takdim eder, daha sonra verdiği kararda bir hata ortaya çıkarsa ve bu kendi hatasından kaynaklanırsa o zaman davada onun tarafından kararlaştırılan para cezasının on iki katını öder ve halka ilan ederler ki, Yargıçlık makamından el çektirilir ve bir daha asla Yargıçlık yapmak için oraya oturamaz.”
Hamurabi Kanunları, Madde 5
(M.Ö. 1795 – 1750)
(…)
Sayfa 29:
Osmanlılar’da “devlet” yerine “mülk” sözcüğü de kullanılmıştır. “Adalet, mülkün temelidir” yani “Adalet ‘devletin’ temelidir” diye.
(…)
Sayfa 42:
“Kimseye hakkı ya da adaleti satmayacağız, menetmeyeceğiz ya da geciktirmeyeceğiz.”
(Magna Carta)
(…)
Sayfa 44:
Dünyada ilk parlamenter deneyim ve uygulaması da İngiltere’de yaşanmıştır.
(…)
Sayfa 50:
1872 Anayasası ile oy vermede gizlilik ilkesi uygulamaya konuldu ve 1884 yasası ile tarım işçileri de oy hakkına kavuştu. İngiliz İşçi Partisi, 20. Yüzyıl başlarken kuruldu.
(…)
Sayfa 66:
Duverge’nin anlatımıyla:
“Amerikan işçi sınıfının, sınıf bilincinden yoksunluğu ve bireyci anlayışı sosyalist bir partinin” neden bulunmadığını açıklar.
(…)
Sayfa 73:
ABD’de, Başkan’ın 10 gün içinde veto etmediği ve onaylamadığı bir yasa metnine kongre ısrarcı olmaz ve tekrar görüşmezse o metin yok sayılır. Buna Başkan’ın gizli vetosu anlamında “cepteki veto” denilir.
(…)
Sayfa 74:
Federal düzeyde yargı yetkisi, üst mahkeme niteliğindeki bir kurula (Federal Yüksek Mahkeme) verilmiştir. Bu kurulun üyeleri Başkan tarafından Senato’nun onayı ile atanır. Suprem Court’s denilen bu mahkemeye atanan yargıçlar hayatları boyunca bu görevde kalırlar. Emekli olmak yargıçların isteğine bağlıdır. Ölüm, emeklilik gibi nedenlerle üyeliğin boşalması durumunda yeni yargıç atanabilir.
(…)
Sayfa 77:
Özetle “Çok seçim, çok oylama, çok demokrasi anlamına gelmiyor.”
(The Economist, 22 Temmuz 2010)
(…)
Sayfa 89:
“Her yurttaş, yazma, konuşma ve yayın yapma özgürlüğüne sahiptir.”
(İnsan ve Vatandaşlar Hakları Bildirisi, Madde 11)
(…)
Sayfa 103:
Şiddet dönemi sona ererken, ardında bir bilanço bırakıyordu. Toplam 300 binden fazla tutuklama, Paris’te giyotine gönderilen 2672 ve taşrada 20 binden fazla Fransız’ın ölümü…
(1794 Fransası)
(…)
Sayfa 109:
Krallık özlemi, Napolyon’un İmparatorluğu ve sonrası Parisliler’e gelince o zamanki bir anlatımla: “Paris her seferinde duygusuz kalmış ve gözlerini yummuştu.”
(…)
Sayfa 109:
“… Parisliler, evlere yapılan baskınları, tutuklamaları, sürgünleri gazetelerde okumaktaydılar. Yaptıkları ya umursamazlıktan ya da korkudan omuz silkip geçmekten ibaretti. Bu müthiş vurdumduymazlık, bu miskin sessizlik olsa olsa asıl büyük maceraya heveslenenleri cesaretlendirebilirdi. Sıkışınca, silahlı kuvvetlere sığınmak, onların yardımına dayanmak bir kural haline geldiğinden, yöneticilerin tek düşüncesi kumandanları ele geçirmek ve elde tutmak oluyordu.”
(İhtilal ve Darbeler Tarihi)
(…)
Sayfa 113:
Napolyon’un 28 Şubat’ta kaçtığını öğrenen kral…
(…)
Sayfa 114:
Napolyon Bonaparte, 5 Mayıs 1821’de St Helene adasında 52 yaşındayken öldü. Cenazesi ölümünden 20 yıl sonra Paris’e getirildi.
(…)
Sayfa 122:
Kendisini Seçen Meclis’e Darbe Yapan Cumhurbaşkanı!
Bu kez Cumhurbaşkanı Louis Napolyon darbe istiyordu. Meclis’e kızgındı. Kendisine ikinci defa Cumhurbaşkanlığı yolunu açacak Anayasa değişikliğine Meclis “Hayır” demişti. Ünlü yazar ve düşünürlerin onun diktatörlük istediğini yazıp söylemelerinden, basının muhalefetinden hiç hoşlanmıyordu. Amcası gibi astığı astık, kestiği kestik” bir hükümdar olmak istiyordu. Devamlı içinde bir sır olarak sakladığı bu arzusunu, sonunda Milli Savunma ve İçişleri Bakanları’na anlattı. Bir çekirdek kadronun kurulması ve buna bürokrasiden kilit isimlerin alınması gerektiğinde anlaştılar. Milli Savunma Bakanı, Paris Kumandanı ile İçişleri Bakanı, Paris Emniyet Müdürü ile görüşerek çekirdek kadro tamamlandı. Darbe Paris’te yapılacak ve buna göre nasıl olsa ayarlanıp susturulabilecekti.
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/01/05/gulden-gorev-suresi-aciklamasi
(…)
Sayfa 123:
Sabahın 4’ünde tutuklamalar! 2 Aralık 1851 sabah 4’te harekete geçildi. Karşı koyması düşünülebilecek kumandanlar ve politikacılar gözaltına alındı ve hapsedildi. Birlik kumandanlıklarına yeni atamalar yapıldı.
(…)
Sayfa 128:
Fransız Devrimi’nin “Özgürlük, kardeşlik, eşitlik” ilkeleri yerine “iş, aile, vatan” ilkelerini koydu. Almanya’nın Fransa Büyükelçisi, adeta Patein’in akıl hocası durumundaydı. Patein, zaman geçtikçe daah da ileri giderek, Nazi yönetimine benzeyen, Yahudi aleyhtarlığı güden bir rejim kurdu ve bir cins Fransız ‘Führer’i haline geldi.”
(Sander’in anlatımıyla)
(…)
Sayfa 129:
Mareşal Patein, Almanlar çekilirken Almanya’ya götürüldü. Bir yıl sonra Fransa’ya getirildi ve yargılandı. İdama mahkum edildi ve cezası daha sonra ömür boyu hapis cezasına çevrilerek Atlas Okyanusu’ndaki küçük bir adaya gönderilerek hapsedildi. Mareşal Patein, yargılandığı zaman 89 yaşındaydı, altı yıl sonra sürgün edildiği adada öldü.
(…)
Sayfa 136:
Çin Halk Cumhuriyeti’ni, ABD’nin karşı tutumuna rağmen ilk tanıyan ülke Fransa olmuştur.
(…)
Sayfa 137:
De Gaulle, Avrupa Birliği’ni savunmuştur. 23 Kasım 1959 Strasbourg’ta yaptığı konuşmada bu “Avrupa Vizyonu”nu şu sözlerle açıklamıştı: “(Avrupa) Atlantik’ten Urallar’a kadar bütün bir Avrupa’dır. Avrupa budur. Böyle bir Avrupa, dünyanın kaderini belirleyecektir.” Almanya’yı ziyaret ederek, Avrupa Birliği fikrini geliştirmek için ilk adımı atmıştır. De Gaulle’ün Almanya ziyareti, Napolyon’dan sonra devlet başkanı olarak gerçekleşen ilk ziyaret olmuş ve ardından Fransa – Almanya dostluk anlaşması imzalanmıştır. Sovyetler Birliği ile iyi ilişkiler kurmaya yönelmiş ve yumuşama “detente” politikasını başlatmıştır.
(…)
Sayfa 138:
De Gaulle, Avrupa tanımına İngiltere’yi katmamıştır. İngiltere’nin Avrupa’da ABD’nin “Truva Atı” olacağını söylemiştir. İngiltere’nin Avrupa Topluluğu’na üye olma isteklerini “veto” ederek iki kez (1963 ve 1967) önlemiştir. İngiltere 1973 yılında üye olduğunda de Gaulle hayatta değildi.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/19426393.asp
(…)
Sayfa 151:
Sosyalizm sözcüğü 1810 – 1820 yılları arasında Robert Owen tarafından kullanılmıştır. Bazı başka görüşlere göre sosyalizm, komünizmi savunan Eflatun’la başlar.
(…)
Sayfa 258:
Rus mafyası bir zamanlar Sovyet Ordusu’nun görevlileri olan Rus Mühendisler’in kullandığı 60 bin bilgisayar şebekesine sızdı. O kadar ki, artık mafya gruplarının at koşturdukları İtalya’nın yerini, siber suçların yeni merkezi Rusya aldı.”
(Finacial Times, 19 Aralık 1998)
(…)
Sayfa 258:
Amerika’da yayınlanan USA Today gazetesi haberin devamında Yeltsin’in kızı Tatyana Dyaçenko ile Başkan’ın yakın danışmanlarının da skandalının ortaya çıktığı bankada 20 milyar dolarlık hesapları vardı. Gazete, o bankanın neden seçildiğini de açıklamıştı: “Çünkü o bankanın üst düzey iki yetkilisi de iki Rus’la evliydi.”
(…)
Sayfa 259:
İtalya’da yayınlanan Corriere Della Sera gazetesi ise bir İtalyan işadamının adını vererek Rusya ve İsviçre’de yürütülen iki soruşturmaya tanıklık yapmış ve şunları söylemişti: “Yeltsin, Türk, Finlandiya, Fransız ve İtalyan inşaat firmalarından ihale karşılığında rüşvet aldı.”
(Hürriyet, 28 Ağustos 1999)
(…)
Sayfa 259:
İktidar önce Kral’dan Parlamento’ya, sonra Parlamento’dan Hükümet’e geçti. Şimdi ise ‘Hükümet Diktatörlüğü’ var!”
(Duverger, 1975)
(…)
Sayfa 344:
Duverge, “Siyasal Rejimler” adlı incelemesinde bunu daha açık şöyle aktarıyor:
“İnsanlara hayvan gözüyle bakmak… İktidarı elinde tutanlar için sürekli eğilim olarak kalmaktadır.”
(…)
Sayfa 344:
Aşağıdaki diyalog bundan 2500 yıl öncesine aittir ve eski Çin’de geçer. Konfüçyüs’ten (M.Ö. 551 – M.Ö. 481) aktarıyorum:
“Thai Dağı’nın yanından geçerken, Konfüçyüs bir mezarın başında acı acı ağlayan bir kadına rastladı. Üstat adımlarını hızlandırıp hemen kadına yaklaştı; sonra da Tze – lu’ya kadının ağlamasının sebebini sordurdu. Tze – lu kadına “Senin ağlaman, acı üstüne acı çekenlerin ağlamasına benziyor” dedi. Kadın, “Öyle” dedi, “Bir seferinde kocamın babasını bir kaplan öldürmüştü, sonra bir başka kaplan kocamı öldürdü, şimdi aynı şekilde oğlumu da bir kaplan öldürdü.” Üstat, “Öyleyse neden bu diyardan gitmiyorsun?” diye sordu. Kadın şu cevabı verdi: “Burada hükümet baskısı yok da ondan.” Bunun üzerine Konfüçyüs şu yorumu yapar: “Unutmayın çocuklarım. Baskı yapan hükümetler, kaplanlardan daha dehşet vericidir.”
(…)
Sayfa 345:
John Locke (1832 – 1704) ise şunları yazmıştı:
“Bir kimse, kim olursa olsun – yasasız bir toplumda herkesin yaptığı gibi – hakkı olmadan kuvvet kullanırsa, bu kuvveti kendilerine karşı kullandığı kişilerle savaş durumuna girer. Bu durumda önceki bütün bağlar ortadan kalkar, başka bütün haklar sona erer ve herkesin kendisini korumaya ve saldırana karşı direnmeye hakkı olur.”
(Batı’da Siyasal Düşünceler Tarihi – 2002)
(…)
Sayfa 345:
“İnsanların, kendilerine sansarlar ya da tilkiler tarafından yapılabilecek kötülüklerden kaçınmaya çalışırken, aslanlar tarafından yutulmaktan memnun olacak, hatta bunun güvenli olduğunu sanacak kadar aptal oldukları düşünülmemelidir.”
Konfüçyüs
(…)
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/abdullah-napolyon-iii-veveya.html
………………………..
STAR WIN ve/veya GLOKAL İMECE?!
(…)
Haf 2012 ve/veya Oyunun Sonu?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/03/oyunun-sonu.html
(…)
Acta est fabula ve/veya Oyun bitti?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/03/acta-est-fabula-veveya-oyun-bitti.html
(…)
Netice:
“Sadelik; karmaşanın en son noktasıdır!”
(…)
“2012 Kıyamet”, Final?!
‘Neo Roma’da iç savaş!?
Enerji bazlı “Post modern” Dünyalar Savaşı?!
I. Dünya Savaşı, rövanş HAARP’i?!
Çankaya Savaşları?!
İsrail & İran Savaşı ve/veya III. Dünya Savaşı?!
“Erdoğan’ı deliğe süpürmeyin kullanın”, Final?!
“Erdoğan’ı Saddam’laştırma operasyonu”, Final?!
“28 Şubat & AKP & Gülen Koalisyonu”, Final?!
“Gordion Düğümü”, Final?!
(…)
Sözün özü:
RAP… ULTRA… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… İMECE… RAP… RAP…
RAP… RAP… GHOST… RAP… RAP…
RAP… RAP… HERO… RAP… RAP…
RAP… LARP… RAP… RAP… RAP…
Nokta.
…………………………..
Ve…
Son olarak…
Kitabın adı: Mavi Bölgeler / En Uzun Yaşayan İnsanlardan Uzun ve Sağlıklı Yaşamaya Dair Dersler
Yazarı: Dan Buettner
Çeviri: Zeynep Yalçınkaya
Butik Yayıncılık, 2011
298 sayfa
4 TL
(…)
Sayfa 190:
Özü Yakalayın!
(…)
Sayfa 280:
Ders Beş: Şimdi Niyetlenin!
Büyük resmi görmeye zaman ayırın!
(…)
Sayfa 293:
Ders Dokuz: Doğru Kabile!
(…)
Japonya’da popüler bir atasözü vardır:
“Tada yori tkai mono wa nai!”
“Hiçbir şey bedava verilenden daha pahalı değildir.”
(…)
Sözün özü:
Filler ve Eşekler rekabeti?!
http://www.sondevir.com/guncel/65886/ayisigi-manastirini-patronlar-tanitti.html
http://www.gavurege.com/webroot/home.php?op=ege&action=outview&article_id=5536
http://haber.gazetevatan.com/diktatorden-tarifi-itiraf/443461/30/Dunya
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1273404&title=kutlu-dogum-programinda-bulusacaklar
http://alirizaozkan.blogspot.com/2012/04/yeraltndan-buyuk-hayal-krklg-ckt.html
http://haber.gazetevatan.com/onbasi-sarmusak-15-yil-sonra-konustu/443487/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/Haber/443488/1/Gundem
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20342162.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20342535.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20342534.asp
http://www.haberturk.com/polemik/haber/733908-28-subatta-is-adamlari-ve-gazeteciler-es-gecilemez
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20342656.asp
http://gundem.bugun.com.tr/babam-en-cok-demirel-e-kirildi-189511-haberi.aspx
http://haber.gazetevatan.com/guleni-sorgulayabilecek-savci-var-mi/443610/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/interpolden-turkiyeye-uc-kirmizi-kart/443552/1/mansetyan
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20345532.asp
http://haber.gazetevatan.com/erdogan-turk-ve-musluman-olma-sarti-kaldiriliyor/443577/1/Manset
http://haber.gazetevatan.com/artik-bir-an-once-neticelensin/443594/9/mansetyan
Hepsi ve daha ötesi, şimdilik kaydıyla, budur.
Nokta!
Sevgiler
15 Nisan 2012
Hayrullah Mahmud Özgür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder