Özet: Askeri vesayetle mücadele değil, şeriatla mücadele edenlerle mücadele. ERGENEKON, BALYOZ, ISLAK İMZA, ANDIÇ, POYRAZ KÖY, AMİRALLERE SUİKAST, KARARGAH EVLERİ vb. davalarının ortak payandası şeriatla mücadele edenlerdir. |
İRTİCA İLE MÜCADELEYLE MÜCADELE
28 Şubat dalgaları başladı.
İkinci dalga ne zaman gelir? Kimleri kapsar?
Benim yanıtlamam olası değil.
Ama bilenler var elbette.
BAVULCU BARANSU diyor ki;
- Süleyman Demirel de yargılanacak. Sırayla herkesi yargılayacağız.
Ben zamanını da bilemem ancak tahmin yürütebilirim.
İkinci ve takibeden dalgalar;
a. Ülkenin burnu Suriye'de kenefe batınca,
b. AKP'li saygın şahsiyetlerden ve özellikle sultana yakın birilerinin yolsuzluk, görevi kötüye kullanma vb. bir haltı ortaya çıkınca,
c. PKK sorununda İYİ ŞEYLER OLMAYA BAŞLAYINCA,
d. Muhalefet ( pek olası değil ama) iktidarın önemli bir açığını yakalayınca,
e. Ucu pislik kokan bir yasa tasarısı gündeme girince
veya AKP ve tek kişilik iktidarının benzer bir şekilde zora düştüğü zaman gerçekleşebilir.
"Demokratik rejime müdahale ettiler, yargılansınlar, bağımsız yargı önünde hesap versinler" diyenler de vardır.
Konuyla çok yakından ilgili bir bakan olan Gümrük ve Tekel Bakanı Hayati Yazıcı da aynı görüşte;
- Hükümetimiz, insanların yediği içtiğine hassasiyet gösterirken, o alanda temizlik yapıyor.
"O ALAN" da 28 Şubat alanı oluyor. Askeri alan oluyor. Askerler oluyor özetle.
"Hükümetimiz" derken de, "BAĞIMSIZ YARGI" demek istiyor, sayın bakan.
İşte ilk dalgası vuran 28 Şubat sorgulama süreci böyle bir süreçtir.
BARANSULAR yargılanacakları bilir.
Cemaat, cemiyet, tarikat etkisini gümbür gümbür dillendirir.
Çekineceği kimse yoktur. FETO ve CIA ve ABD arkasındadır.
Hükümetin bakanı yargıya işi kimin verdiğini açıkça söyler.
" KONU BAĞIMSIZ YARGIYA İNTİKAL ETTİ BİZ KARIŞAMAYIZ" riyakarlığının arkasına sığınmaya bile gerek kalmamıştır.
Ülkeyi kimler yönetiyor?
Yargı nasıl işliyor?
İktidar olayların neresinde?
Anlayın artık...
Artık kartlar açık oynanmaktadır.
" BİN YIL SÜRECEK DENEN 28 ŞUBAT 15 YILDA BİTTİ" övünmesi bunun dışa vurumudur.
Konunun özünde DEMOKRASİ yoktur ve hiç bir zaman olmamıştır.
Özde, İRTİCA İLE MÜCADELE EDENLERLE MÜCADELE VARDIR.
Demokrasi bu mücadelede bir araçtır.
İrtica ile uğraşanların başına geçirilecek çuvalın üretiminde kullanılır.
İnsan haklarından ve özgürlüklerden bahsederek kaval çalan liberallerin sakızı olarak da fena değildir demokrasi.
ERGENEKON, BALYOZ, ISLAK İMZA, ANDIÇ, POYRAZ KÖY, AMİRALLERE SUİKAST, KARARGAH EVLERİ vb. davaların hepsinin kökünde de ucunda da irticaya karşı olmak vardır.
Laikliğe karşı eylemlerin odağı olanlar Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana irticaya karşı mücadele edenlerden hesap sorma konumuna geçmiştir.
Hesaplaşma;
Bazen, TBMM kürsüsünden 88 yıllık cumhuriyet dönemine sataşarak,
Bazen, cumhuriyet değerlerini silen yasalar çıkararak,
Bazen, o değerlere sahip çıkıyormuş gibi yaparak üstünü örterek,
Bazen, değerlere sahip çıkanları yargılatarak,
Her zaman da Allah ile, din ile, kutsal değerler ile insanları kandırarak yapılmaktadır.
12 Eylül ve 28 Şubat'tan sonra, 27 Mayıs'a, Menemen'de Derviş Mehmet'i, Dersim'de Şeyh Sait'i cezalandıranlara, hatta din devletini ortadan kaldıran KURTULUŞ VE KURULUŞ 'a da sıra gelebilir.
Çok kızarlarsa İttihat ve Terakki dönemine bile gidebilirler.
Böylece bütün gerici yobazlara itibarlarının iadesi sağlanarak tarihten gelen kinle intikam alınmış olur.
Dün; 28 Şubat'ı kabul edip, onaylayıp, uygulamak için emir veren sivil ve siyasi kişilikler bu gün karşıya geçmiş şikayetçi veya uygulamaya alkış tutan tarafta olmuşlardır.
Yalancılığın, sahtekarlığın, korkaklığın, fırsatçılığın ve akla gelebilecek her türlü karakter bozukluğunun simgeleridir bunu yapanlar.
Bunları tanımayan da yok gibidir ama karşılarına çıkıp söyleyecek yürekliler azdır.
Demokrasi tramvayı yürümektedir.
Amacına ulaşınca "son durak" yapacaktır.
Yargıya, medyaya, askere, aydınlara yapılanları görüp de hala başka türlü algılayanlar var mıdır? Bilemiyorum.
Algıladığını farklı yazıp-söyleyenler oldukça fazla, herkes ayırdında, eminim.
Bu süreç de mutlak sona erecektir ondan iki kez eminim.
Herkesin bunu da düşünmesini öneririm.
Naci BEŞTEPE
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Bona diagnosis, bona curatio Iyi teshis, iyi ilac. Latince Atasozleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ Dinlerin kitaplar1n1; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir. Nikola Tesla ....... Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak. Arthur Schopenhauer . . . . . . . . . . . . . . . . Ey mutsuzlar! Karde_lerinizi boazl1yorlar, göz yumuyorsunuz. Ç1l1klar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aram1zda dola_1p kurban1n1 seçiyor zorban1n teki, sessiz kal1rsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer buras1, sizler nas1l insanlars1n1z! Haks1zl1k varsa bir yerde eer ayaklanmal1 insan. Ayaklanma olmuyorsa bats1n o _ehir yerin dibine. Yans1n bitsin, kül olsun karanl1klar basmadan. Bertolt BRECHT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder