Çünkü bu Türklerin taraf olduğu bir savaş olacak. Kimse bana gelmez, bende uzak diyemeyecek. Komşularımızın bize düşmanlık yapabileceğini, Türk'ün Türk'den başka dostu olmadığını söyleyenler doğru mu söylüyormuş hep beraber öğreneceğiz. Osmanlı parçalanırken yağmadan yeteri kadar toprak koparamadığını düşünenler olduğunu hep söylemişlerdi. Bakalım doğru muymuş. Rusların sıcak denizlere inme, Boğazları kontrol altına almaya hevesleri var mıymış? Yunanlıların İzmir'de, Kıbrıs'ta, hatta İstanbul'da kalplerinden atamadıkları bir hırs var mıymış? Bulgarlar hala daha Edirne'yi düşünüyor muymuş? Ermeniler yüzyıldır bekledikleri fırsat çıkınca bakalım, Rus müttefikleriyle bir ne yapacakmış? Biz hele bir birkaç yıl sürecek bir savaşa girelim, ordularımızı yoralım, milli gücümüzü tüketelim bakalım neler olacak? Hep beraber göreceğiz. Hayırlısı, inşallah, hamdolsun!... Ama ben size söyleyeyim;
|
13.04.2012 19:12
Medyamıza bakarsak savaş çocuk oyuncağı haline gelmiş, bir yazı yazma iştahında değilim, sadece, savaş'ın ne olduğunu hatırlatmak için birkaç cümle söyleyip çıkacağım, Ahmet Hakan Coşkun bey.
1. Türkiye'nin Suriye topraklarına girdiği haberi ajanslara düştükten bir gün sonra, Lefkoşa'nın Türk tarafını unutun artık, Rumlar bu fırsatı kaçırmayacaktır.
2. Rus desteğinde Ermeniler'in Ağrı Dağı'nı kuşattığı haberini bekleyin, Ermeniler bu fırsatı hiç kaçırmayacaktır.
3. Bütün şehirlerin içme sularına, gerçekte atılmamış olsa da, zehir atıldığı dedikodularıyla kitlesel paniğe hazırlanın.
4. Metroların hepsine 'sarin gazı' atıldı, atılacak, haberleri an meselesi. Ki, atacak olanlar sakın ha Esad'dır diye şimdiden suçlamayın, sarim gazı atmaya en yatkın olanlar, içimizde beslediğimiz Suriye Dostları ya da Amerikan ajanlarıdır, savaşı kızıştırmak için bu fırsatı hiç kaçırmayacaklardır, unutmayın.
5. Hiç sürpriz değil, gaz, petrol kesilecek, fırsatçılar stokçular durur mu, ikinci gün 'kıtlık, kuyruklar' başlar, sanayi durur, ayrıca büyük baraj ve elektrik dağıtım santrallerine kundaklamalar an meselesi, sakın ha unutmayın.
6. Unutmayın, hiçbir savaşın ikinci gününü kimsecikler tahmin edememiştir, en azılı korkunç güçler dahi savaşın ikinci günü büyük sürprizlerle karşılaşmıştır, pirince gideyim derken sakın ha Hatay'dan olmayın, sakın ha Boğaz Köprüsü'nün ayaklarına dikkat edin, Boğaz Köprüsü'nün en zayıf tarafı çelik halatları koruması için asker bulamazsanız medyamızın yandaş yazarlarını nöbetçi diye dikersiniz, seccadesini de verin bir namazını kılsın bir nöbetini tutsun İstanbul'un orta yerinde İstanbul'da bomba seslerini dinlesin.
7. Savaş, aynı zamanda oyun içinde oyun'dur. Saddam'ı Kuveyt'i işgale zorlayıp sonra suçlayıp Saddam'ın ipini çeken Amerikan dümenlerini sakın ha unutmayın, sakın ha Saddam'ın yalandan kimyasal silahları bu sefer gerçek olmasın, Adana, Antep gibi şehirlere biyolojik kimyasal saldırılar yapılmasa da korkusunun açacağı panik göç kaçış yeterince zayiat demektir.
8. On yıl süren Irak-İran savaşını ise hiç unutmayın, her iki ülkenin de erkek nüfusu eridi, yüz binlerce bebek ilaçsızlıktan öldü, şu anda dahi dünya coğrafyasında bacağı kolu kopmuş en yoğun nüfus Afganistan'dan sonra bu iki ülkededir, sakın ha unutmayın, her iki ülkede savaş iki aya kalmaz biter diye yola çıkmıştı. Suriye'ye Rusya ve Çin'den silah desteğine karşın bakalım batılı dostların silah destekleri kaç ay kaç yıl sizin arkanızda durabilecek, bakalım Batılı güçler (Allah korusun) bu savaşın bitirilmesine kaç yüz bin yoksa kaç milyon ölüden sonra karar vermeye tenezzül edecekler.
9. Fırsatları en iyi değerlendireceğini bugünden deklare eden İsrail'in savaşın ilk günü Lübnan'ı topyekun işgale başlaması an meselesi, gerisini hayal edebilecek bir dış politika yazarı dahi şu anda yer kürede yok.
10. Savaş haritaları önünde kendinizi amatör bir general gibi düşünüp, kimin nereleri bombalayacağı nereden cephe açacağına bakıp İslam İmparatorluğuna ilk defa bu kadar yanaştık diyen cahiller, binlerce yılın kaynaştırdığı Arap, Alevi, Kürt, Türkmen aşiretlerinin iç savaş senaryolarını sen hayaller içine boğulup düşünmüyorsun ama tezgahlar dışarıda çoktan kuruldu.
11. Suriye tarafı üç-beş kasaba ve çölden ibaret, ya sizin, Hatay'ınız Antep'iniz Adana'nız, yüzlerce kasaba, onlarca havaalanı, yüzlerce elektrik ve telefon şebekeleri, karayolları. Sizce bir ülkeyi felç etmek için hangi taraf daha çantada keklik?
12. En hafifinden sıcak bir çatışmanın ilk götüreceği şey yirmi milyarın üstündeki turizm geliri, sorun değil Suud dolarları imdadınıza yetişir(!)
13. Barzani, İran, Irak'ın eli de armut toplamıyor, savaş kızıştıkça rolleri ve iştahları büyüyecek. Acı ağır yenilgi ve sürprizler Tayyip ağa'nın canını çok sıkarsa, Güneydoğu'yu kazıyarak hudut dışına sürüklemesi milyonlarca sivili kovalaması da sürpriz olmaz, bugünden söyleyeyim, fazla ileri gittin demeyin, yakın tarihlerin hangi savaşı iç bölgelerin tasfiyesi kazınmasıyla sona ermedi, Balkan ve Kafkas haritasının son yirmi yılına bir daha bakın.
14. Sakın ha unutmayın, hem Avrupa'nın hem Amerika'nın savaşa sıcak katılımları tahmininizden çok daha sembolik düzeyde hatta sadece diplomatik arabulucu düzeyde kalacaktır, bu talihsiz tahminlerin en gerçeği budur, sakın şaşırmayın.
15. Bunları ise hiç saymıyorum, kardeşliğimiz komşuluğumuz yüzlerce yıl özürle tazminatla onarılmayacak yaralar alacak, en uzun sınırımız tarih boyu bir savaş cephesi haline gelecek ve PKK nihayet yasal karargahlarından yüzlercesini gözünüzün önüne getirip anasının ak sütü gibi helal yerleştirecek.
16. Çok kolay dedikleri Afganistan ve Irak'ı dahi bütün güçleri seferber etmesine rağmen Amerika'nın işgal edip ancak 'hakimiyet kuramadığını' ve bu yüzden geri çekildiğini unutmayın.
17. Unutmadan, savaşın başladığı gün, bütün yalanlar bütün tuzaklar bütün hileler bütün kalleşlikler herkese hepimize HAK (meşru) hale gelir, ki, asıl insanlık kıyameti burada başlar.
18., 19, 20, 21, ve sonrasını aşağıda okurlara bırakıyorum, ben sadece, 19. ve 20 yüzyılın hem büyük hem bölgesel savaşlarının ikinci günlerine şöyle bir göz gezdirip, kısa bir özet yaptım, saygıyla.
Nihat Genç
Odatv.com
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Seyahatta cam kenari sanki yalnizlarin yeridir. “cunku aslinda orasi, basini koyacak omuz bulamayanlar icindir. Can DUNDAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ Dinlerin kitaplar1n1; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir. Nikola Tesla ....... Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak. Arthur Schopenhauer . . . . . . . . . . . . . . . . Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder