Hizbullah, Başbakanı da asar Fethullah'ı da keser! / Necati Doğru
Hizbullah, keser, asar!
Domuz bağıyla bağlar.
Kafatasına beton çivisi çakar.
Bodruma mezar kazar.
Cenin pozisyonunda gömer.
Üstüne beton döker.
Namazlık serer!
Gömdüğü ceset üstü namaz kılar.
Hizbullah, kelime anlamı olarak "Allah'ın Partisi" demektir. Hizbullah'ın liderleri, "Tek ve yüce olan Allah adına siyaset" yapan; "Kuran'ı Kerim'in yasalarını iktidara getirmek isteyen" insanlardır. Öldürmeyi Allah adına yaptıklarını söylerler ve "bu inanç etrafında" toplanmış mümin insanlardır.
188 kişiyi öldürmüşlerdi.
84 kişiyi yaralamışlardı.
Yakalandılar.
Yargılanmalan 9 yıl sürdü.
Dikkatinizi verin.
Bir yıl değil...
İki yıl değil...
Beş yıl değil...
Tam dokuz yıl...
•••
Dokuz yıl sonunda "ağırlaştırılmış hapse mahkum" edildiler ve hakimlerin verdiği kararın "usule uygun olup olmadığı incelensin" diye gönderildiği üst mahkeme (Yargıtay) dosya yığınları içinde kalmaya mahkum hale geldiği için Hizbullah tutukluları serbest kaldılar.
Halay çekilerek karşılandılar.Tekbir sesleriyle kucaklandılar. Arkalarında onlara inananlar var.Bunu da göstermiş oldular ve başta dini kullanarak siyaset yapmakta olan Başbakan ile Fethullah Gülen olmak üzere herkese; internetsiteleri aracılığıyla "Hizbullah cemaati, doğduğu topraklarda geniş halk kitlesinden aldığı destekle varlığını sürdürmektedir... Bu süreçten sonra herkes, bu ülkenin gerçeği olan Hizbulah'ı kabul etmeli, Hizbullah ile yaşamayı
öğrenmelidir..." dediler.
(Bu haber dünkügazetelerde yer aldı.)
Şimdi düşünün.Yargıtay'ın hakimleri dosyaları inceledi.
Usul hatası buldu.
Hizbullah sanıklarını dokuz yıl yargılama sonucunda "mahkum etmiş' hakimlere "usulüne göre yeniden yargılayın" diye geri gönderdi.
Bu hakimleri kim koruyacak Hakimlerin topu yok.
Tüfeği, bombası yok.
Hizbullah'ın arkasında halk var.
Hakimin arkasında kimsesi yok!
•••
Bu durumda hangi hakimin eli varacak da, hangi polis şefinin yüreği yetecek de "Allah'ın kanunlarını iktidara getirme" davası için yola çıkmış; halay çekerek, tekbir getirerek destek veren halkı da arkasında bulmuş Hizbullah'ı "laik hukuk adına" sorgulayacak, belge toplayacak, kanıt bulacak, yargılayacak, mahkum edecek!
Ülkeyi bu noktaya getirdiler.
Adalet sisteminde "usul esasın önüne geçmiş", hukuk sistemi "usul bataklığına" gömülmüş ve "hakimle de usulün esiri yapılmış" bir düzende köklü reform düşünmek yerine iktidar ve onun yandaşları; yargıyı ele geçirme peşinde koşuyor.
Görünen köy!..
Hizbullah, Başbakan'ı da asar
Fethullah Hoca'yı da keser!
Beykoz operasyonuna katılan polis:
HİZBULLAH lideri Hüse yin Velioğlu'nun öldürüldüğü Beykoz'daki villa baskınında en önde bulunan ve güvenlik nedeniyle adını açıklamadığımız Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli polis memuru SOZCÜ'ye şunları söyledi:
"Hizbullah'ın kafa adamlarının serbest bırakıldığı bize tebliğ bile edilmedi. Örgüt, operasyonlara katilanları unutmaz. Ben o operasyona görevim gereği canımı ortaya atarak seve seve katıldım. Şimdi böyle bir operasyon görevi verilse yine yaparım. Teröristlerin serbest kaldığını benteşkilatımdan değil, televizyonlardan öğrendim. Açıkçası uykularım kaçtı. Biz canımızı boş yere mi ortaya koymuşuz?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder