TALİBAN DA BUDA HEYKELLERİNİ SİZİN GİBİ YIKMIŞTI
Başbakan farıcıma ucube dedi. Halbuki müsade etselerdi, kanadını tüyünü düzüp keklik olacaktı. Başbakan onun keklik olacağını göremedi onu okuyamadı. Aslında haklı. Sanat düz mantıkla, politik mantıkla anlaşılacak idrak edilecek ve giderek dilde ifadesini bulacak birşey değil. Heykel sanatı form diliyle konuşur. Bu dili öğrenmek, alfabesini, kodlarını çözmek bir kültür ve görgü işidir. Bir uğraşı ve eğitimi gerektirir. Politik arenanın çirkinliği herşeyin politik rant sağlayan bir meta olarak algılanması ve maalesef sanatın da acımasızca ve kaba bir şekilde bu arenaya çekilmek istenmesi Türkiye sanatı ve sanat kültürü adına bir kayıp bir düşmanlıktır. Başbakanımız vicdanını göğsünde taşımıyor, iktidar koltuğunun arkasında saklamış, görünmüyor. Görünen ve gösterdiği yalnızca güç... Yarın ahirette kalbi ağırlaşmış olarak terazinin kefesine konacak . Biliyorsunuz terazinin öteki tefesinde bir tüy var, kalbin tüyden hafif olması gerekiyor, o tüy belki de benim kekliğin tüyü olur. Kalbinizi, vicdanınızı ağırlaştırmayın Sayın Başbakanım… Bakın bir sürü bakanlarınız var, danışmanlarınız var, kültür bakanınız var. Bu heykel hakkında sizi bilgilendirsinler. Kulaktan dolma gerçek olmayan enformasyonlarla konuşmamış olursunuz. Sarıkamış’ta, Kars‘ta, Çanakkale‘de ölen tüm şehitlerimizin barış arzularını, ruhlarını göğe yükseltiyor bu anıt . Savaşları mahkum ediyor. İnsan olma yolunda ilerleme kaydetmek istiyorsak; barış içinde yan yana yaşamak, hayatı daha derinden anlamlı hosgörü içinde birbirimizi kucaklamak gerekir duygusunu veriyor... Böyle bir içerikteki heykele Başbakanın karşı olacağını düşünemiyorum. Heykel ortadan ikiye bölünmüş bir insanın bölünen parçaların karşı karşıya konularak kendi kendine düşman edilmesini simgeliyor. Aralarındaki boşluk bir duvar gibi onları ayırıyor. Boşlukta uzanan el insanlığa uzanıyormuş gibi tutulmayı bekliyor. Bu el şuanda heykel yapımı durdurulduğu için yerde yerine takılmayı bekliyor. Yapılması bitmeyen engellenen bir parçada insani vicdanı sembolize eden göz ve ondan savaşların acısıyla akan gözyaşı... Heykelin şu anda yarısının kabası bitmiş durumda, bu dört senelik bir emeğe mal oldu. BU HEYKEL YIKILIR MI? Yıkılırsa ne olur? Fizik olarak yıkılması çok zor. Öyle kepçeyle ,dozerle yıkılacak birşey değil. Normal betondan üç misli daha dayanıklı akışkan beton içinde çelik borular ve güçlü bir demir konstriksiyon var. 1500 ton ağırlığında uçurumun kenarında bazalt kütlelerin üzerinde duruyor. Altında bir tavya var. Ancak C4 yada dinamitle patlatılabilir. Bu da Türkiye‘de ve Dünya‘da büyük tepkilere sebep olur. Taliban‘ın Buda heykellerinin yıkımı eyleminden farksız olur. Bu davranış iki yüzlü bir dış politika demektir. İnandırıcılığımız kalmaz. Bir yandan dışarıda barış çabaları gösterirken arabuluculuklar yaparken öte yandan barış öneren bir heykeli yıkamazsınız. Ayrıca yurtta ve dünyada sanatsever kamuoyu heryerde karşılarına dikilir. Siz en iyisi beni bırakın da heykeli tamamlayayım. Bana sahip çıkın, heykele sahip çıkın, barışa sahip çıkın... Benim kafamı meşgul etmeyin, bırakın da heykelimi yapayım. Mehmet Aksoy Odatv.com |
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek ister . Yetmiş yaşına gelince , yine dünyayı değiştirmek ister, ama yapamayacağını bilir. Clarence s.darrow oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder