SESSİZ ÇIĞLIK BEŞİKTAŞ'TA OKUNAN YÜZBAŞI SALTUK BAYSAL'IN MEKTUBU.
Sayın Komutanlarım Değerli Hanımefendiler ve başından beri Askerleri ile omuz omuza mücadele veren Aydınlık Yürekler;
Ben Deniz Yüzbaşı Ekrem Saltuk BAYSAL. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve onun onurlu personelini Yüce Türk Milleti'nin gönlünden ayırmak maksadıyla; en namussuzca ve en aşağılık şekilde kurgulanan İstanbul Askeri Casusluk Fuhuş ve Şantaj davasından dolayı Hasdal Cezaevinde 20 ay hapis yatmış genç bir subayım hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez sivil bir savcı Harp Filosu Komutanlığı bağlısı bir fırkateyne girip kamaramın önüne geldiğinde İhtisas Kursunu birincilikle bitirmiş Türk Donanması'nın Sancak Gemisi'nin tüm silah sistemlerinden sorumlu meslek aşkı ile yanıp tutuşan bir subaydım.
Gözaltına alındığım akşam haberlerde bizleri vatan haini olarak gösteren haberleri seyrettiğimde sinirden dudaklarımı ısırıyor İstiklal Madalyası sahibi ailemi eşimi ve henüz iki yaşındaki Ada'mı düşünüyordum. Tutuklandım. Hayatında trafik cezası dahi almamış biri olarak ağır ceza mahkemesinde yargılanmaya başladım.
Ama ne yargılama;
Mahkemeye soruyorum: Beni başkasının evinden çıkan hard diskten dolayı yargılıyorsunuz ama ev için düzenlenen tutanakta böyle bir hard disk görünmüyor.
Cevap: Evden el konulan başka bir hard diskin içinden çıktı o yani matruşka hard disk tutukluluğun devamına.
3 ay sonra tekrar soruyorum: Üretici firma hard diskler farklı model diyor inanmıyorsunuz. O zaman parmak izi DNA incelemesi talep ediyorum.
Cevap: Sağlıklı sonuç vermeyeceğinden reddine. Sanki delilleri korumak bizim görevimiz. Tutukluluğun devamına.
3 ay sonra yine soruyorum: Ben bir Türk subayıyım. Anamın eşimin önünde beni fuhuşla suçluyorsunuz. Çağırın dijitallerde geçen bayanları söylesinler kim kime fuhuş yaptırmış.
Cevap: Kadınların adresleri belli değil adresleri belirlemek davayı uzatır reddine tutukluğun devamına.
Bu ve bunun gibi bir sürü trajikomik adeta 1-2 tane daha sakıncalı piyade kitabı yazılabilecek olay.
Mahkemede yaptığım savunmamda da belirttiğim gibi: Biz Türk Subayları'nın bu süreçte yapmaya çalıştığı şey kendimizi savunmaktan öte kumpasçıların ve bizlerin çocuklarına yani geleceğimize "Nasıl adi bir çetenin komplosuyla uğraştığımızı yalanlarını sahteciliklerini sehvenlerini nasıl tek tek ortaya çıkardığımızı bu adi çeteye hizmet edenleri yaptıklarına göz yumanları bu uğurda vicdanlarını mesleklerini rütbelerini satanları nasıl tek tek itham ettiğimizi" mahkeme tutanaklarına dolayısıyla tarihe not düşerek anlatmak olmuştur.
Umarım çocuklarımız emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin bu komploları ile yıkamadıkları güzel ülkemizde barış içinde yaşama şansını bir gün elde ederlerse geriye dönüp bu davaları incelediklerinde şu anda da aşikar olan mutlak gerçeği görecekler ve o zaman suçsuzlar ile gerçek suçlular ve hizmetçileri aynen Malta Sürgünlerinde Bekir Ağa bölüğünde olduğu gibi ortaya çıkacaktır çıkmaktadır.
Evet bu süreç hayatımdan sağlığımdan çok şeyler götürdü. Ancak bir o kadar da kazandırdıkları var. En önemlisi siz Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en değerli personeli ile omuz omuza mücadele etme onurunu elde ettim. Aynı onuru sizlerde benim için hissediyorsanız bu benim için en büyük kazanımdır.
Kader Arkadaşlarım;
Haddim olmayarak sizlere kader arkadaşlarım diyorum çünkü hep beraber yaşadığımız bu aşağılık süreçte silah arkadaşlığı kavramı ağır yaralar aldı. Ancak bizler omuz omuza verdiğimiz bu amansız hukuk savaşında silah arkadaşlığından daha kadim olan kader arkadaşlığı mertebesine ulaştık ve bunun onurunu yaşıyoruz.
Üzgünüz çünkü mevcut hukuki durum nedeniyle bedenen yanınızda yer alamıyoruz. Ancak sizler "Cephede Asker Bırakılmaz" sözünden hareketle her fırsatta bizler için mücadele ediyorsunuz. Biliniz ki; bizler bedenen yanınızda yer alamasak da eşimiz annemiz babamız sizlerin yanında sizlerle beraber.
11 aydır Anayasa Mahkemesinde bekleyen ve artık hem bizler hem ailelerimiz hem de çocuklarımız için zulme dönen bu süreç sona erdiğinde ve bizler özgür nefes aldığımızda cephemizdeki yerlerimizi alacağız kuşkunuz olmasın.
Sizleri Saygıyla Selamlıyorum.
Deniz Yüzbaşı Ekrem Saltuk BAYSAL
112. Sessiz Çığlık Beşiktaş'ta okunan Yüzbaşı Saltuk Baysal'ın mektubu.
-- a45UyF587661
-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas! 15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder