Sadece padişahın değil ileri gelen herkesin harem dairesi vardır
Show Tv'deki Muhteşem Yüzyıl dizisine saldıranlar, harem dairesini dillerine dolamışlardı. Osmanlıyı savunuyormuş gibi gözüken bu tipler; aslında Osmanlı sultanlarının ne kadar serbest yaşadıklarının gösterilmesine tahammül edemiyorlardı.
Bugünün Türkiyesini geriye iteklemek isteyenlerin; Osmanlı'nın bile gerisinde olduklarını o dizi dolaylı yoldan ortaya koyuyordu. Öfke bunaydı.Halbuki harem, sadece padişah saraylarında değil dönemin vezirlerinin, alimlerinin ve zenginlerinin de konaklarında olan bir kurum idi. Zaten harem demek; saray, köşk, konak, yalı gibi büyük evlerin kadınlara ayrılmış bölümünü anlatır. Buralarda ev sahibinin karıları, odalıkları ve cariyeleri bulunurdu. Saray veya köşk sahibinin maddi durumuna göre, onun erkek ve kadın köleleri (gulam ve cariyeler) olurdu. Kimi vezirlerin binlerce gulamı ve cariyesi olduğu tarihlerde kayıtlıdır. Bu kadınları yönetmek üzere de hadım edilmiş bir harem ağası görev yapardı ki bunların zenci olmalarına dikkat edilirdi.
Bu kadın ve erkek köleler; Avrupa üzerinden, Kırım'dan ve Kafkasya'dan getirilen ve Müslüman olmayan gençlerden oluşuyordu. Esircilerin getirip Kapalı Çarşı yanındaki büyük Esir Hanı'nda pazarladığı bu gençlerden isteyen istediği gibi alır; kullanır; sonra bunu başka birisine satabilirdi. Paran varsa haremini kuruyordun; oraya kullanabileceğin (istifraş edebileceğin) kadar kadın köle (cariye) doldurabiliyordun. Elbette selamlık kısmına genç oğlanları dolduran tipler de var idi... (Bana, işin o tarafını yazdırmayın efendiler!)
Yani, harem hayatı; sadece padişahlara özgü olmayıp Osmanlı zenginlerinin hayatının da bir parçası idi. Haremlik-selamlık bölümlerinin bütün zengin evlerinde olduğunu biraz mürekkep yalamış olan herkes bilmiyor mu?
Öyleyse neyi inkar ediyor bu sözde Osmanlıcılar?
Lakin anlaşılıyor ki bunların cehaletleri, kabahatlerinden bile büyük. Topkapı Sarayı'ndaki harem dairesinde bulunan Şirvan isimli balkonun neye yaradığını anlasalar; daha çok kızacaklardır.
İKİ AYRI OSMANLI
Osmanlılar, 250 sene kadar akıl ve bilimi önde tuttular; böylece yükseldiler; dünyaya hükmettiler. Lakin 1548 yılında Sultan Süleyman medreselerdeki (o dönemin üniversiteleri) akılcı bilimleri (tıp, matematik, coğrafya vb...) kaldırttı bunların yerine nakilci ilimleri (hadis, fıkıh, tefsir) koydurdu. Böylece Batı dünyası akıl ve deneye yönelip yükselişe geçerken Osmanlı devleti akıl ve deneyi atarak çöküşe girdi. Dindar gözüküp dini bile takmayan Osmanlı alimleri zamanla, yeni doğmuş çocuklarını bile devlete 'alim/bilgin' diye kabul ettirdiler. Böylece Beşik Uleması denilen parazit bir tayfa ortaya çıktı.Piri Reis'in başlattığı haritacılık yok edildi. Öyle ki sonraki dönem Osmanlı kaptanları; Akdeniz'de seyrederlerken yollarını kaybetmemek için kıyılardan fazla uzaklaşamıyorlardı.
19. Yüzyıl'a yaklaşılırken durum içler acısı idi. Buyurun okuyun; Osmanlı devlet adamları ne hale gelmişler:
'Fransızlar, Osmanlı Devleti'ne, Rusların Akdeniz'e donanma göndereceklerine dair haber iletti. Baltık Denizi'nden donanmanın gelebileceğine akıl erdiremeyen Osmanlı devlet erkanı, 'Rus donanması uçup mu Akdeniz'e gelecek?' diyerek buna inanmadılar. Lakin; Çeşme Limanı'ndaki Osmanlı donanmasının yakılmasından sonra akılları başlarına gelerek hayret ettiler.'
MİLYONU BİLMEYENLER
Biraz daha okuyun:'1826 muharebesi yenilgisinden sonra barış görüşmeleri için Edirne'ye gönderilen üyelerimize, Rusya üyelerinin harita üzerinde gösterdikleri yerleri, bizimkiler bilemediler. Sorunun Bab-ı Ali'ce de (Dönemin hükümeti) halledilememesi üzerine Fransa ve Avusturya elçilerine baş vuruldu. Bu yabancı üyelerin tazminat konusunda ileri sürdükleri 1 milyonu; Osmanlı temsilcileri, 1 yük, yani yüz bin sanarak kabul etmişler; aradaki korkunç farkı anladıkları zaman da şaşırmışlardı.'
Gördüğünüz üzere; Osmanlı devlet adamları, yönettikleri devletin sınırlarını bile bilmemektedirler. Ayrıca bu insanlar 19. Yüzyılda bile daha 1 milyon kavramından habersizdir.
Bir de günümüzün gericileri, 'Cumhuriyet bir gecede koca bir milleti kültürsüz bıraktı!' diyerek harf devrimine saldırırlar. Halbuki ulu hakanları Abdülhamit Han zamanında bile sarayda okuma yazma bilmeyen adamlar paşa olarak dolaşıyorlardı.
Cumhuriyetin eğittiği birisi olarak sözde Osmanlı uzmanlarına yine de bir kopya vereyim: Osmanlı, 50 bin akçeye kese, 100 bin akçeye yük derdi. Milyon demek 10 yük ile anlatılıyordu.
RASATHANEYİ TOPA TUTTULAR
Daha 15. yüzyılda topu ve tüfengi kullanmaya başlayan Osmanlı; o zamanlar akılcı idi. O tutumuyla da cihan devleti haline gelmişti. Sonra; aklı dışlayıp yerine hayatla ilgili olmayan dinsel nakilci sistemini koydular. Matematiği, tıbbı, fiziği, coğrafyayı, astronomiyi Allah'ın işine karışmak gösterip lanetlediler. Bugünkü Galata Kulesi'nin yakınlarındaki bilimsel uzay gözlemevini (rasathane) Kapudan-ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın yönettiği top ateşiyle 1580'de yıktılar.Bu tür geriliğe karşı çıkmaya kalkışan Sultan Ahmet ile Sultan Selim gibi padişahların kellesini kesiler. Resim hatta harita düşmanlığı yaparak devleti kurtaracaklarını sandılar. Okuyun şu Osmanlı'yı:
'1875 yılında Reşit Paşa kabinesinin düşmesi üzerine başkomutan tayin edilen Sait Paşa, okulları yeni fikirlerden ve fikirlilerden uzaklaştırmak istemiş, okullarda resim dersinin okutulmasından dolayı kendisinden öncekileri suçlamıştır. Eğitim Bakanı Vehbi Molla'nın; teftiş olunur korkusuyla, okullarda ne kadar harita var ise toplattırıp çukura attırdığı Ahmet Cevdet Paşa ve Zamanı isimli kitapta yazılmaktadır.'
Fatih Sultan Mehmet; İtalya'dan Bellini isimli ressamı getirtiyor; ona poz verip kendi resmini yaptırtıyor.
Ondan 400 sene sonraki Osmanlı ise bırakın resmi; haritaları bile putçuluk sayıp okullardan kaldırtıyor.
Öyle ki koskoca İstanbul'da 19. Yüzyılda sadece 10 tane (evet on tane) ilkokul öğretmeni bulunuyor.
Evet iki Osmanlı olduğu anlaşılıyor: Birisi hayatı akılla açıklayan ve akla göre yaşayan ileri Osmanlı... Öbürü hayatı Arap'tan aldığı din eğitimine göre açıklayan gerici Osmanlı...
Akıl yükseltiyor, nakil çökertiyor...
İşte bu rezaleti cumhuriyet rejimi değiştirdi ve bugün o çökmüş sistemden modern, güçlü bir Türkiye yarattı.
Ya bu dizide kokuşmuş Osmanlı gösterilse idi ne olacaktı...
http://bhaber.net/haber/12226-sadece-padisahin-degil-ileri-gelen-herkesin-harem-.html
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Zirveye cikarken herkese selam ver, cunku inerken onlarla karsilasacaksin. oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder