14 Haziran 2019 Cuma

8 DİZİNİN BİRER BÖLÜMÜ İNCELENDİ... 219 SİLAH 23 KADINA ŞİDDET 41 CİNAYET SAHNESİ

TÜRKİYENİN SOSYO-EKONOMİK STATÜ (S.E.S.) GRUPLARI

SES Grubu Nedir?


SES grupları pazarın segmentasyonunda başvurulan en temel tanımlardan bir tanesidir.

Kısaca Sosyo Ekonomik Statü manasına gelmektedir.

Hedef kitlelerin turum ve davranışlarının belirlenmesinde SES gruplarının etkisi büyüktür

(Pazarlama departmanları zamanlarının çoğunu hedefledikleri kitlenin özelliklerini anlayarak onlara en uygun ürün ve hizmeti sunmaya adar.

Bu konularda reklam kampanyaları düzenler özel promosyonlar hazırlar ürünlerinin paketlerini veya mağazalarını hedef kitlelerine göre şekillendirir. )

SES grupları oluşturulurken sosyal hiyerarşi içerisinde kişiler yani tüketiciler değerlendirilir.

Dolayısıyla aynı SES grubundaki üyeler genellikle aynı statüye sahip olurken diğer sınıfın üyeleri ya daha fazla ya da daha az statüye sahip olur.


SES gruplarının oluşumunda genel olarak aşağıdaki kriterler üzerinden değerlendirme yapılır:

  • Meslek

  • Eğitim

  • Gelir Seviyesi

  • Gelirin kaynağı

  • Yaşanılan evin tipi

  • Yaşanılan çevrenin yapısı

  • Sahip olunan mal mülk (ev yazlık otomobil elektronik eşya )

Mesela herhangi bir kişinin gelirinin iyi olması onun üst sınıfta yer alması için yetmemektedir.

Bunun yanında iyi bir eğitim ve yaşanılan yerin de önemi vardır.

SES grupları A B C1 C2 D ve E olmak üzere 6 ana gruba ayrılır.

Tabii ki bu grupların sahip oldukları genel özellikler her ülkeye göre değişmektedir.


Kaynak:M. Yalçın Parmaksız-pazarlamadunyası.com


http://kitleiletisimi.blogspot.com/2013/06/turkiyenin-sosyo-ekonomik-statu-ses.html

Diziler mi Türk halkının ahlakını bozuyor, yoksa halk böyle istediği için mi diziler bu şekilde üretiliyor?

Doğrusu ben yapımcılara haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Yapımcılar halk ne istiyorsa, onu yapıyor.

Yapımcı ve reklamcıların bildiği ve dikkate aldığı Sosyoekonomik Statü Grupları vardır.
Aslında bütün tüketici hizmetleri, ve tüketiciler ile bağlantılı ticari kuruluşlar bunu bilir ve işlerini buna göre ayarlar.

Örneğin, A grubuna hitap eden bir ürün, reklam ve pazarlama asla hedef kitlenin dışına yönelmez.
Onlar asildir, onlar elitdir, onlar parasının hesabını bilmez, onlar fiyatını sormaz, onlar atadan, dededen zengindir.
Onlar için özel fuarlar düzenlenir, ama onlar için yapılan reklam ve pazarlama faaliyetleri asla sizlerin haberdar olacağınız türden değildir.

Ama gündelik yaşamda kitlelerin izlediği TV yayınları, ana akım medyanın ürettiği filmler, diziler bunlar Sosyoekonomik segmentlerden en üstte yer alanlar için yapılamz.
Tam tersi fukarayı, çoğunluğu hesap ederler.


Onların özlemleri, hüsranları, hicranları farklıdır, atadan zengin olanların sorunları onları ilgilendirmez, ama onlar her zaman atadan zengin olanların yaşamına özlem duyar.
İşte bu büyük bir ikilem.
İşte bu nedenle dizi üreticileri atadan zengin olanların motifleri ile atadan fakir olanların yaşamlarına hitap ederler.
İşte bu nedenle bu niyet ve kavramlarla üretilmiş olanlar aslında her iki alemden de unsurlar içerir.

Örneğin açlıktan nefesi kokan, atadan fakir, varoş insanlarına sunulan dizilerde onların asla sahip olamayacakları, ancak atadan zengin olanların sahip olduğu dört çeker jipler, yüzme havuzlu süper lüks villalar, hizmetkarlar, sadık korumalar, çalışanlar vardır.
Onlar o derece asildir ki, paralarını ne kadar dağıtsalar da asla eksilmez.

Ama aynı zamanda dizilerin kahramanları atadan zengin kişilere öykünen bu fukaralara tabancası yan tutan, ve hiç çekinmeden kullanan kahramanlar sunar.
Ağzı açlıktan kokanlar ise atadan zengin olanların asla silah kullanmadığını bilmezler.
Çünkü onlar işlerini yasal zeminde rahat rahat hallederler, çok da daralırlarsa mafyadan hizmet satın alırlar.
Ama kendileri asla yasadışı ortam ile doğrudan temas etmezler.

Çok lafın özü, kitlesel olan, kalabalıklara hitap eden dizi yapımcıları aslında bu kitle ne istiyorsa, ne istemişse onu tıpkı bir sanatsal enstalasyon gibi bir araya getirmiştir.
Şiddet, erotizm, zenginlik, refah motiflerinin baktığınız açıya göre son derce uyumlu, ya da uyumsuz enstalasyonu.

Peki bunca lafın sonunda ne demek gerek.
Halkın ağzı açlıktan kokan kesimi böylesi saçmalıklarla mutlu oluyor ve buna vakit ve para harcıyorsa bu yapımcıların sorunu değil.
Sorun kitlesel bir hastalıkla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Halk artık küçük pembe yalanlarına inanmıyor, tam artık halk pembe rengi sevmiyor.
Tam tersine artık halk karanlık, siyah, kızıl, kırmızı, kanlı yalanlardan keyif alıyor.

Peki neden böyle?
Bu halka ne oldu?

Halk sosyolojik bir dönüşüm ve değişimin içerisinde.
Bu kesintisiz olarak devam eden ve son birkaç on yılda hız kazanmış bir dönüşüm.
Ancak, giderek hızlanmış, olumsuzluk kazanmış bir dönüşüm.

Halk çıpasını yitirmiştir.
Din artık bir çıpa vasfı görmemektedir.
Halk ahlakın temellerinin din olmadığını
henüz anlayamayacak bir olgunluk seviyesindedir.
Ve son 17 yılın hikayesinin ana  fikri dinin her anlamda çuvallamış olduğudur.

İkinci olarak halk kendisine aşrı vaatlerde bulunan herkesi kendine yoldaş ve yandaş olarak görmüş ve kabul etmiştir.
Yine ülkemizin demokrasi mücadelesi boyunca bu konuda sayısız hayal kırıklığı yaşamıştır.
Halkın demokrasiye inancının da hayli azaldığını söylemek mümkündür.
Bunu son yıllarda meclisin bir dekor, liderin ise esas olmasını kabul etmesi, alkışlaması ile delillendirmek mümkündür.

Üçüncü olarak hep söylenen, anlatılın şu köyden kente göç hikayesi.
Bu olup bitenlerin ana fikri aslında.
Bu kadar büyük bir dönüşümün de sebebi.
Ve bu dönüşüm hayli kötüye kullanılmış, sabote edilmiş, sömürülmüştür aslında.

Geçen zaman içerisinde halkın düzeni bozulmuş, fakirleşmiştir ve yeni dünya yeni arzulara, yeni hüsranlara sebep olmuştur.

Güney Doğu'da uzun süredir devam eden çatışmalar, üzerine gelişen Irak, Suriye olayları, Suriye ve Irak operasyonlar, yeni alevlenen Doğu Akdeniz gerilimi ve sürekli ama sürekli artan ve devam eden dış tehditler.
Evet, bütün bu askeri ve siyasi olaylar Türk halkını hayli hırpalamıştır.
Tıpkı savaş yorgunu bir halk gibi post travmatik stres bozukluğundan söz etmek mümkündür.

Bu halkın rehabilite edilmesi lazım.
Bir süre için ruhsal istirahat içinde olması lazım.
Bu halkın refahı, adaleti, huzur içinde yaşaması lazım.
İşte o zaman halkın sanattan, ama gerçek sanattan zevk aldığını göreceksiniz.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

8 DİZİNİN BİRER BÖLÜMÜ İNCELENDİ... 219 SİLAH 23 KADINA ŞİDDET 41 CİNAYET SAHNESİ

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer hazırladıkları "Dizilerin Şiddet Karnesi" raporunu açıkladı

Perşembe 13 Haziran 2019 16:15



CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Televizyon kanallarında ve internet ortamında yayınlanan dizilerde şiddet silah ölüm kadını aşağılayan ifadelerin yer aldığını bunlar olmadan dizi yapılamayacakmış gibi bir anlayış bulunduğunu söyledi.

Taşcıer en çok izlenen diziler arasından rastgele seçim yaparak belirlenen 8 yapımın birer bölümünü izlediklerini ve raporu açıkladı.

DAHA FAZLA OKU

Kültür Bakanı "Dizi ihracatı neden düştü" diye sordu yönetmenler dertlerini anlattı

Bu yılın en iyi dizileri... Variety seçti

IMDB'de en yüksek puanı alan 10 dizi: Çernobil birinci sırada

Dizileri kadına yönelik şiddet kadının güçsüz gösterildiği şiddet söylemenin olduğu psikolojik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin desteklendiği silah ve ölüm sahnelerinin olduğu başlıklar altında incelediklerini aktaran Taşcıer araştırmanın sonucuna göre 8 dizide toplam 23 sahnede kadına yönelik şiddet uygulandığını ifade etti.

Bir dizinin yalnızca bir bölümünde en az 3 kez kadına yönelik şiddet sahnesi bulunduğunu anlatan Taşcıer şöyle konuştu:

Bu sahnelerden 4'ü babanın kızına diğerleri de erkeğin eşine kadına yaptığı şiddet işkence tecavüz edilmeye çalışılması sandalyeye bağlanması kafasına zorla silah dayandığı sahneler. 30 sahnede genel şiddet bulunuyor. Bu sahnelerde boğma tokat atma sopalarla dayak atma fare zehiriyle zehirleme silahla vurulma ve işkence sahneleri mevcut. İzlenen 8 dizide 219 kez silah gözükmüş ve ateşlenmiş. Söz konusu sahnede her türlü silah var. Öyle bir hal almış ki sanki silahın olmadığı bir sahnenin çekilmesi mümkün değil. İzlenen 8 dizinin de ortak özelliği hepsinde silah sahnesinin bulunması.

Dizilerde çok sayıda fiziksel şiddet sahnesinin yer aldığını belirten Taşcıer "52 sahnede şiddet söylemi bulunurken bunların 32'si ölüm tehdidi. Ölüm tehdidinin toplumda yarattığı olumsuz durum özellikle çocuklar üzerindeki etki de dikkatle düşünülmesi gereken bir durum" dedi.

Rapora göre izlenen 8 dizinin yalnızca bir bölümünde çatışma ve infazlarla 41 kişinin ölüyor.

Taşcıer "Sansürü asla kabul etmiyoruz ancak bu dizilerin kontrol edilerek toplum üzerinde özellikle gençler ve çocuklarda yaratacağı etki öngörülerek yayınlanması gerekiyor. Zira olumsuz etkileri maalesef toplumun şiddete olan duyarsızlığını artırıyor" dedi.

2018'de 440 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü 317 kadına cinsel şiddet uygulandığını ifade eden Taşcıer televizyon dizilerinin buna etkisinin açık olduğunu bu nedenle "Dizilerin Şiddet Karnesi" isimli bir rapor hazırladıklarını söyledi.

https://www.independentturkish.com/node/41411/k%C3%BClt%C3%BCr/8-dizinin-birer-b%C3%B6l%C3%BCm%C3%BC-incelendi%C2%A0219-silah-23-kad%C4%B1na-%C5%9Fiddet-41-cinayet-sahnesi?fbclid= IwAR02aqgoOqZQgB0SGAVhKgwyBk58zh1RwtH3ObMR7k9p5-UN6byeq-SRqJs#. XQJWadKxN8Y.twitter

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Benim naciz vucudum elbet bir gun toprak olacaktir ancak Turkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

124. IMANI AKLIN YERINE KOYMAK ISTEYENLERIN SARLATANLIKLARI NE KADAR SACMA VE GULUNCTUR

Bana surekli olarak, dinin gerceklerinin aklin ustunde oldugunu yineliyorsunuz. Ancak, bu sekilde teslim etmiyor musunuz ki, bu gercekler akli basinda insanlarin anlayacagi icerikte degildir. Aklin bizi aldatabilecegini one surmek, "gercek batil olabilir; yararli olan sey zararli olabilir" demektir. Akil, yararliyi ve dogruyu tanimaktan baska bir sey midir? Bundan baska, bu hayatta kendimize rehber olmasi icin, tasidigi hal ve sifatla aklimizdan ve az cok egitilmis duygulanmizdan baska bir seye sahip olmadigimizdan, "akil sadakatsiz bir rehberdir ve duygularimiz aldaticidir" demek, "hatalarimiz kacinilmaz ve cehaletlerimiz yenilmezdir ve son derecede bir adaletsizlik etmeksizin, bize vermis oldugu yegane rehberleri izledigimiz icin Allah bizi cezalandiramaz" demektir. Aklimizin, kavrayisimizin ustunde olan seylere inanmak zorunda oldugumuzu one surmek, Allah, kanatsiz havalara yukselmemizi emrediyor demek kadar gulunc bir sozdur. Hakkinda akla basvurulmasi dogru olmayan konular, sorunlar bulundugunu soylemek, bizim icin en onemli olan iste, yalniz hayalgucune danismamiz gerektigini ya da gelisiguzel, rastlantiya bagli olarak hareket etmenin uygun oldugunu soylemektir.

Din bilginlerimiz, aklimizi Allah'a kurban etmemiz gerektigini soyluyor. Ancak bize yalnizca yararsiz bagislarda bulunan ve bunlari kullanmamizi istemeyen bir zata aklimizi feda etmemiz icin hangi neden ve gerekce vardir? Bizzat din bilginlerimize gore, kalpleri kiracak, gozleri kor edecek, bize tuzak kuracak, bizi bastan cikaracak kadar muzip olan bir Allah'a nasil guvenebiliriz? Sozun kisasi, bizi daha kolay sevk ve idare etmek icin gozlerimizi kapatmamizi emreden bir Allah'in gostericilerine nasil guvenebiliriz?

- - - - - - - - - - - - -
Oynadigimiz bu oyunda, kazanmak soz konusu degil.
Ama bazi yenilgiler otekilerden daha iyidir...

George Orwell

- - - - - - - - - - - - -
Bircok din, kadim cehaletin ve duzensizligin sayica az birkac mefhumunu soyle bir tasdik edip bize bunlari sanki en basindan beri var olan hakikatlermis gibi gosterdi.

Sonuc olarak milyarlarca insanin, akilli tek bir kisinin bile kendi basina inanmayacagi seylere inanmasina neden oldu.
HARRIS,SAM (1967) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 





-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
 
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder