1.    İtalya'da, Musolini'nin önderliği altında 1919'da başlayan, adını 1922–1943 yılları arasında iktidarda bulunan partiden alan, sendikalara, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmek ereğini güden, tüm yetkilerin tek partinin ve tek kiş inin elinde toplandığı düzen.     2.    Demokratik düzen yerine aşırı, çarpıtılmış bir ulusçuluğa dayanan bir baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti.

faşist sözlüklerde, sadece kendi düşüncesini doğru belleyen ve başkalarını da o düşüncenin doğruluğuna inandırmaya zorlayan kişi olarak tanımlanıyor.

Faşist hareketlerin hemen hepsinde erkek egemenliği vardır. Onlara göre erkek olmak bir üstünlüktür. Ve kadın-erkek eşitliği kabul edilmemektedir. Faşizm yanlılarının ortak özelliklerine baktığımızda onların ne kadar milliyetçi olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Milliyetçilikle ilgili sloganlara, kıyafetlere, milli marşlara ve benzeri unsurların üzerine fazla düşülür. Medyanın her türlü organını kontrol etme taraftarıdırlar. Çünkü düşüncelerine aykırı bir görüşten bahsedildiğini duymaya katlanamazlar. Eğitime ve sanata karşı olumsuz bir tutumları vardır. Çünkü kendini ifade etmeyi bilen ve yetiştiren insanların liberal sözlerini duymak istemezler. Ülkedeki güvenlik güçlerinin insanlar üzerinde sınırsız yetki sahibi olması fikrini desteklerler. Faşistler bireycilik ve liberalizm gibi ideolojilerden korkar ve korkularını farklı düşünceleri bastırarak ifade etmeye çalışırlar. Benimsedikleri ideolojiyi başkalarına da aktarmak ve onların düşüncesine sahip insanlar yetiştirmek için eğitime istedikleri şekilde yön verirler. Toplum içinde belirli kesimleri düşman ilan eder ve onlardan kurtulmak için her türlü yola başvurabilirler.

Sözlüklere bakın göreceksiniz.
Faşist ve faşizm dediğinizde öyle boynuzlu, kuyruklu bir acayip şey görmeyeceksiniz.
Türk politikasında bolca bulunan zorba, dayatmacı tipleri göreceksiniz.

Misal muhaliflerini dövdürten Amerikan beslemesi, eğitimli kontrgerilla Türkeş ve onun türevleri bu tanımlara cuk diye oturacaktır.

Yine ülkemizin megalomanik hazeyanlar sahibi Yüce Galaksi Başkanımız, Allahın yeryüzündeki gölgesi, Rum elinin, Anadolunun, Irak ve Suriyenin bazı bölümlerinin hakimi Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE)'ın da aynı tanıma kalıp gibi oturduğunu göreceksiniz.

Evet, faşist olmaz sanıldığı kadar çok zor değil.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  

---

NURCAN GÖKDEMİR : TEK ADAMA KORUMA DÜŞÜNCEYE PRANGA

TCK'nin Cumhurbaşkanı'na hakareti düzenleyen 299 ve "Türk milletini devletini kurumlarını aşağılama" suçlarıyla ilgili 301'inci maddelerine muhalefetten bir yılda 36 bin 664 soruşturma açıldı. Dava açılanlar arasında 12-18 yaş arasında 279 çocuk da var

1 Haziran 2019 09:20

Türk Ceza Kanunu'nun Recep Tayyip Erdoğan'ı koruma ve düşünce özgürlüğünü kısıtlama maddesine dönüşen ve çoğunluğu ceza ile sonuçlanan 299 ve 301'nci maddelerine muhalefetten bir yıl içinde 36 bin 664 soruşturma açıldı 6 bin 326 kişi yargılandı.

Cumhurbaşkanı'na hakareti düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesi partili cumhurbaşkanlığı modeline geçilmesine karşın geçmişte olduğu gibi kullanılmaya devam etti. Cumhurbaşkanı'na hakaret eden kişilerin bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını ve suçun alenen işlenmesi durumunda da cezanın altıda bir oranında arttırılmasını öngören maddeye muhalefetten toplumun her kesiminden her yaş ve meslek grubundan yurttaşa davalar açıldı. Katledilen Gazeteci Hrant Dink'in de yargılandığı "Türk Milletini Türkiye Cumhuriyeti Devletini Türkiye Büyük Millet Meclisini Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklindeki 301'inci madde de birçok yurttaşın yargılanmasına neden oldu. Çoğu zaman bu iki madde birlikte kullanıldı.

BİR YILDA 36 BİN 664 SORUŞTURMA

Geçen yıl "Devletin egemenliğine ve organların saygınlığına karşı suçlar" başlığı altında Cumhuriyet Başsavcılıklarınca 36 bin 664 soruşturma yürütüldü. Bunlardan 11 bin 337'si hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilirken 6 bin 131'i ile ilgili kamu davası açıldı. 19 bin 196 dosyada ise faillerin milletvekili olması nedeniyle fezleke düzenlendi ya da görevsizlik birleştirme ya da başka büroya gönderme kararları alındı.

ÇOCUKLARDAN YABANCILARA KADAR

Adalet Bakanlığı'nın 2018 yılı istatistiklerine göre geçen yıl bu suçlamayla 6 bin 326 yurttaşa dava açıldı. Bunların arasında 12-15 yaş grubunda 104 çocuk yer aldı. 15-18 yaş grubundan ise 175 kişiye dava açıldı. Devletin egemenliğine karşı suç işlediği iddiasıyla 71 yabancı uyruklu yargı önüne çıkarıldı. 18 yaş üstünde de 5 bin 976 yurttaş hapis cezası istemiyle yargılandı.

YÜZDE 68 CEZA

Geçmiş yıllardan kalanlarla birlikte TCK'nin 299 ve 301'inci maddelerine muhalefet suçlamasının yer aldığı 7 bin 471 dosya geçen yıl karara bağlandı. Bu dosyaların yüzde 37'si olan 2 bin 775'inde mahkûmiyet kararına hükmedildi. Yüzde 31'inde (2 bin 362 dosya) ceza verildi ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. Dosyaların yüzde 19'u ise (Bin 416 dosya) beraat ile sonuçlandı.

https://www.birgun.net/haber-detay/tek-adama-koruma-dusunceye-pranga.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ne mutlu Turkum diyene!

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

66. ILK GUNAH VE SEYTAN HAKKINDA DINI HIKAYELERIN SACMALIGI

Diyorsunuz ki, "insan Allah'in elinden ciktigi zaman saf, masum ve iyiydi; ancak gunahinin cezasi olarak tabiati bozuldu".

Insan gunah isleyebildiyse, Allah'in yaratici elinden ciktigi zaman bile mukemmel degildi demektir!

Allah, insanin gunah islemesine ve tabiatinin bozulmasina neden izin verdi? Bastan cikarilmaya (yani seytanin insani yaniltmasina) direnemeyecek kadar zayif oldugunu bildigi halde, insani bastan cikarmasi icin seytana neden izin verdi? Bu alcak, kotu ruhlu azdirici ve bastan cikarici olan seytani, Allah niye yaratti? insan turu icin bu kadar iyilik isteyen Allah, yaratilislari geregi mutlulugumuzun dusmani olan bircok kotu ruhu kokunden neden cikarip atmadi. Ya da daha dogrusu, butun insan turu uzerinde ustunluk saglayacaklarini ve muthis etkilerini onceden gormus olmasi gereken kotu ruhlari niye yaratti? Sozun kisasi, hangi zorunluluk, hangi ugursuzluk eseridir ki, dunyanin butun dinlerinde kotu "ilke", iyi "ilke" uzerinde ya da tanrisallik uzerinde bu kadar acik bir ustunluk gostermektedir?
- - - - - - - - - - - - -
...Bize duymak istediklerimizi soyleyen kitaplari severiz...

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Ateizm her ne kadar Darwin'den once de mantiken makul gorulebilir olsa da Darwin bu kavramin entelektuel olarak icini doldurmayi mumkun kilmistir.

DAWKINS,RICHARD (1941) Ingiliz biyolog.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri	:
Gruba mesaj gondermek icin	:	ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin	:	ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin	:	ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin	:	ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz	:	http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz	:	http://orajpoyraz.blogspot.com/