11 Haziran 2019 Salı

LİSELİLERE SOLCULARA HAKARET EDEN KİTAP

TCK MD. 216 , HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK VEYA AŞAĞILAMA

Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakı- mından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

İlahiyatçıların ağzından pislik saçılıyor.
Ve bu ilk defa olmuyor.
Camilerde her vaazda, her toplantıda, her konuşmalarında ağızlarnıdan lağım fışkırıyor.
Ve bunların her lafı aslında TCK Md 216 kapsamındadır.
Kafası çalışan Avrupalılar dünyevi laflar eden ilahiyatçları işte bu yüzden kapı dışarı ediyor.
Rönesans ilahiyatçların dünyevi laflar etmesini, dünya işlerini etkilemesini, siyaset yapmasını imkansız kılmıştır.
Bizde de eksik olan şey budur.
Bir ilahiyatçı sorulan her soruya cevap vermez, veremez.

Örneğin, bizde sık sık rastlanan "Hocam eşim adetliyken onunla cinsel ilişkiye girebilir miyim?" sorusu..
Kafası çalışan ve rönesansı yaşamış bir ilahiyatçı bu soruya şöyle cevap verir.
Bu soru bizimle ilgili değil, jinekologlara sorun.

Örneğin, bir dangalak eğer "biz şu kadar kardeşiz, şu kadarı kız, şu kadarı erkek mirası nasıl paylaşacağız?" diye sorarsa, hoca ona da demeli ki, bu soruyu bir avukata sorun.

Ve dünyaya ait her konu için yine konu ile ilgili yetişmiş kişiler ve uzmanlara yönlendirmeliydi.

Ve malesef bizim ilahiyatçılarımız ukala, hem de cahil cesaretinin son perdesini sergiliyorlar.
Her soruya dötlerinden bir cevap uydurmayı bir maharet zannediyorlar.

Elbette bu arıza karşılıklı.
Her soruya dötünden bir cevap uyduran ilahiyatçıya karşılık bir de ona bu soruları sormaması gerektiğini bilmeyen bir dangalak var.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


LİSELİLERE SOLCULARA HAKARET EDEN KİTAP

İstanbul'da bir lisede Sezai Karakoç'un "Solcular sömürür" ve "Gözlerini kan bürümüştür" gibi ifadelerin yer aldığı kitabının öğrencilere okutulduğu ortaya çıktı. Bakan Selçuk "Okuma alışkanlığı kazandırılmak için okutuldu" dedi

11 Haziran 2019 08:45

İstanbul Ümraniye'de bulunan Erkut Soyak Anadolu Lisesi'nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninin öğrencilere Sezai Karakoç'un "Diriliş Neslinin Amentüsü" isimli kitabını okutmasına karşı MEB'den skandal bir savunma geldi.

Karakoç'un kitabında "Sağcıyım. Solcular gerek başkalarını sömürmeleriyle gerek insanların muhtaç oldukları gerçek barışı doğrudan veya dolaylı olarak yıkmakla toplumların çürümesine sebep olurlar. Kin ve öç tohumları ekerler. Silahları propagandadır. Ne kadınlara ne yaşlılara ne yoksullara ne öksüzlere acırlar. Gözlerini kan bürümüştür" ifadeleri yer aldı.

NEDEN BU KİTABI OKUTTUNUZ?

Bu ifadelerden rahatsız olan bir öğrenci velisi okul idaresine itiraz ederken CHP Bolu Milletvekili Özkan Yalım da konuyu Meclis gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi hazırlayan Yalım kitabın okutulma nedenini sorarken dağıtıldığı okulların da açıklanmasını istedi.

İlginizi çekebilir: İçişleri Bakanlığı İmamoğlu'nun Beylikdüzü dönemini inceliyor

ÖĞRENCİYE BAŞKA BİR KİTAP VERİLDİ

Özkan'ın önergesine yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk kitabın "okuma alışkanlığı kazandırılması için" okutulduğunu öne sürdü. Kitabın Bakanlık değil Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni tarafından belirlendiğini ileri süren Selçuk yanıtında "Kitabın öğretmen tarafından okuma alışkanlığı kazandırılması amacıyla tavsiye edildiği ancak öğrenci velisinin tavsiye edilen kitap yerine başka bir kitap okunmasını istediği velinin talebi doğrultusunda öğrenciye başka bir kitap seçimi yaptırıldığı tespit edilmiştir" ifadelerini kullandı.

https://www.birgun.net/haber-detay/liselilere-solculara-hakaret-eden-kitap.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bombasirti olayi 14 Mayis 1915 cok onemli ve Dunya savas tarihinde esine rastlanmasi mumkun olmayan bir olaydir.
Karsilikli siperler arasi 8 metre yani olum kesin.
Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasina dusuyor.
Ikinci siperdekiler yildirim gibi onlarin yerlerine gidiyor.
Fakat ne kadar imrenilecek bir soguk kanlilikla biliyor musunuz?
Bomba sarapnel kursun yagmuru altinda oleni goruyor uc dakikaya kadar olecegini biliyor ve en ufak bir cekinme bile gostermiyor.
Sarsilma yok.
Okuma bilenler Kur an-i Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazirlaniyor.
Bilmeyenlerse Kelime-i sahadet getiriyor ve ezan okuyarak yuruyorlar.
Sicak cehennem gibi kayniyor.
Iste bu Turk askerindeki ruh kuvvetini gosteren dunyanin hicbir askerinde bulunmayan tebrike deger bir ornektir.
Emin olmalisiniz ki Canakkale savaslarini kazandiran bu yuksek ruhtur.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

68. ALLAH INSANOGLUNU HATA YAPMAZ NITELIKTE YARATMADIYSA CEZALANDIRMAYA HAKKI YOKTUR

Diyorlar ki; "Insanin tabiati ister istemez (yani Allah'in ilgisi olmaksizin) bozulmustur; Allah, tanrisal yuceliginin ayrilmaz bir parcasi olan yanilmazligini insana birakamamistir. " Ancak o durumda, tabiati ister istemez bozulacak ve bu yuzden Allah'a tecavuzde bulunacak olan insani yaratmak zahmetini Allah neden secti? Ote yandan, bizzat Allah, insani hata yapmaz kilamadiysa; hata yapmaz, yanilmaz olmadigi icin, insani, Allah ne hakla cezalandiriyor? Bu cezalandirma, ancak guclu olanin "guclu olmasi"ndan aldigi hakla olabilir. En guclunun bu hakkina "saldirganlik" denir. Saldirganlik ise, varliklarin en adiline yakismaz. Tanrisalligin yuceligine katilmadiklari yada kendisi gibi tanrilar olmadiklari icin insanlari cezalandiran Allah, son derece haksiz ve adaletsiz olur.

Allah, hic olmazsa niteliklerinin mumkun olan olgunluk turunu butun insanlara birakamaz miydi? Bazi insanlar iyiyse ya da Allah'in emirlerini ogreniyorsa, bu Tanri ayni lutfu, ayni yetenekleri turumuzun butun bireylerine neden vermedi?

Kotulerin sayisi, iyilik ve guzellik erbabinin sayisindan ne kadar ustunluk gosterir? Nicin kotuler, iyilerden bu kadar fazladir? Temiz ve dogru insanlar yerlestirmekten baska bir sey istemedigi bu dunyada, Allah, neden bir dosta karsilik on bin dusman bulmaktadir? Allah'in ahirette, Allah korkusuyla gunah islemekten cekinenlerden, meleklerden, ya da dunyada Allah'in emir ve arzularina uygun bir hayat yasamis olanlardan kurulu bir mabeyn, bir yakinlar, yardimcilar heyeti olusturmak istegi dogruysa; butun insanlari yaratirken mutlulugu sonsuzluga eristirmenin gerektirdigi erdemlerle suslenmis olarak yaratmis olsaydi, daha kalabalik, daha parlak, kendisi icin daha onurlu bir mabeyn, daha serefli ve daha buyuk yakin bir cevre olusturmus olmaz miydi? Sozun kisasi, eksikliklerle dolu, yaraticisina asi, zorunlu bir kotuye kullanma yuzunden ozgurlugunun husrana ugramasina maruz bir yaratik yapmak yerine, insani baslangicinda yoktan cikarmamak, hic yaratmamak daha kisa bir yol olmaz miydi? Eksiksiz bir Allah'in, insanlar yerine yalnizca cok mulayim, cok itaatkar melekler yaratmasi gerekirdi. Meleklerin serbest oldugu soyleniyor; bunlardan bazilari gunah islemislerdi, isyan etmislerdi. Ancak hic olmazsa tanrilarina karsi birlikte ayaklanmak icin ozgurluklerini kotuye kullanmamislardir; Allah, yalniz iyi turden, hic isyan etmeyecek soydan melekler yaratamaz miydi? Yanlis yapmayacak, ya da ozgurluklerini hicbir zaman kotuye kullanmayacak insanlar yaratamaz miydi?

Melekler semada gunah isleme yeteneginden uzaktir; yeryuzunde de gunah isleyebilme durumundan uzak, yanlis yapmaz nitelikte insanlar yapamaz miydi?

- - - - - - - - - - - - -
Nerede olursa olsun gokyuzu herkes icin birdi.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Bir felaketin ardindan hayatta kalanlar icin, sefkatli bir tanri tarafindan affedildiklerine, ayni tanrinin besiklerde bebekleri bogdugunu bile bile inanmanin ahlaki acidan ne denli sorgulanabilir oldugunun yalnizca ateistler farkindadir.

HARRIS,SAM (1967) ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder